Efficiency Çeviri Türkçe
806 parallel translation
High efficiency!
Yüksek verim!
The brotherhood of efficiency... the freemasonry of science.
Liyakat kardeşliği... Bilim farmasonluğu.
- Knowing the efficiency... of the French air service, I think I can safely guarantee... that Madame Yakushova has taken off for Moscow.
- Fransız havayollarının... dakikliğini düşünürsek, Madam Yakushova'nın uçağı... Moskova'ya doğru havalanmıştır şimdiye kadar.
I should hesitate to question the efficiency... of the gestapo agent... who claims to be holding Thorndike.
Thorndike'ı alıkoymaya ısrar eden gestapo ajanının verimliliği konusunda tereddütlüyüm.
We want him to see the arrest as a demonstration of our efficiency.
Gücümüzü göstermek için olaya tanık olmasını istiyorum.
He didn't come here to witness a demonstration of your efficiency.
O buraya sizin gücünüzü görmeye gelmedi.
It was also your air of quiet efficiency.
Ayrıca sakin bir verimlilik havanız vardı.
Jailing fifth columnists and saboteurs, despite their efficiency in coordinating military strategy based on information of enemy movements, they seem unable to cope with the Voice of Terror.
Kol üyelerini ve sabotajcıları hapsetmiş olmasına, askeri stratejilerin koordine edilmesinde gösterdiği başarıya ve düşman ordusunun hareket durumunu takip edebilmesine rağmen, " Dehşetin Sesi'yle başa çıkmakta yetersiz kalmış görünüyor.
We were admiring your efficiency, sir. That's wonderful wonderful after the British, sir. Weren't we, Mouche?
Çabanızı hayranlıkla seyrediyorduk.
Hamburg complimented Dietrich on the speed and efficiency... with which he got his reports through to Germany... and their instructions back to the United States.
Hamburg, raporlarì Almanya'ya yollama ve emirleri Birleşik Devletlere aktarma hìzì ve randìmanìndan dolayì Dietrich'i kutladì.
All this atomic energy and scientific efficiency...
Tüm bu atom enerjisi ve bilimsel kurslar...
Mr. Mattei, I don't doubt your goodwill, but allow me to doubt your efficiency in arresting culprits.
Bay Mattei, iyi niyetinizden şüpheli değilim ama kaçakları yakalamadaki başarınızdan şüphe etmeme izin verin.
We'd have to get an OK from the Police Commission, and the Bureau of Budget and Efficiency, and if the lake management raised enough of a hassle, we might even have to go to the City Council.
Polis Komisyonu ve Bütçe Verimlilik Bürosu'ndan izin almamız gerek. Göl yönetimiyle papaz olursak da Şehir Meclisi'ne gitmemiz icap eder.
Her loyalty, efficiency, devotion, warmth and affection, and so young.
Sadakati, üretkenliği, sıcaklığı ve sevgisi, üstelik pek genç.
A PROPOSAL FOR INCREASING DEPARTMENTAL EFFICIENCY
Verimliliği Arttırmaya Yönelik Teklif
Our problem is to increase the efficiency of the formula.
Sorun, formülün verimini arttırmak.
Even efficiency.
Verimliliği bile.
Whether it gets on next season depends on the efficiency of the producer.
Gelecek sezonda yer alması, yapımcının yetiştirebilmesine bağlı.
Until we're issued new gear, we'll get 100 % efficiency out of every last piece we have now.
Yeni araçlar gelene kadar, elimizdeki her parçadan % 100 verim alacağız.
Only power and efficiency.
Yalnızca güç ve verimlilik.
Not only did I enjoy that kiss last night... I was awed by the efficiency behind it.
Öpüşmeden sadece zevk almadım, gerisindeki verimlilikten heyecanlandım.
I didn't mean to blow up like that, but I'm getting a little sick and tired of your efficiency experts.
Seni böyle kızdırmak istemedim. Ama biraz hastayım ve senin şu uzmanlarından yoruldum.
Loyalty is no substitute for accuracy and efficiency.
Sadakat, doğruluk ve verimliliğin yerini tutamaz.
Efficiency Instruments, exploring new techniques.
Verim araçları, yeni tekniklerin bulunması.
We'll teach them a lesson in Western efficiency that'll put them to shame.
Batılıların nasıl çalıştıklarını gösterip, onları utandıracağız.
Is that a sort of efficiency expert?
Bir çeşit verimlilik uzmanı gibi mi?
The wheel of efficiency without which the streamlined express called Lonesome Rhodes plunges off the track and leaps to destruction.
Olmadığı zaman,'Yalnız'Rhodes denen buharlı ekspresin raylardan çıkıp parçalandığı, küçük verimlilik dişlisisin.
Your efficiency, your dedication, your single-mindedness.
Senin becerikliliğin, bağlılığın, ısrarcılığın.
Well, the efficiency of our army takes all the joy out of life.
Ordumuzun yoğunluğu hayatın tüm keyfini yok ediyor.
But when you duck a Jap sub, they wonder why they should care when the Captain has no stomach for attacking. Does he want obedience, efficiency, or the best-drilled cowards in the Navy?
Ama gerçek bir savaş durumunda, onların merak ettiği, itaat edecekleri bir kaptanları mı yoksa donanma içinde en iyi talim korkağı mı olduğu?
Modesty, perseverance and efficiency.
- Alçak gönüllülük, sebat ve verimlilik.
We're doing the monthly efficiency rating. I'm putting you in the top ten.
Aylık performans değerlendirmelerini yapıyoruz ve seni ilk 10'un içine koymuştum.
I'll send that efficiency report to Mr. Sheldrake in Personnel.
Personel değerlendirmeni, Personel Bölümünden Bay Sheldrake'e yollayacağım.
All will be sacrificed to efficiency, the state
Her şey devlet için, verimlilik için feda edilecek.
Now, I have sitting beside me Mr Fumble of the distinguished firm of Fumble, Fidget Fuss, the famous efficiency experts.
Şimdi, yanımda oturan Bay Fumble seçkin Fumble, Fidget Fuss şirketinden, ünlü verim kontrol uzmanları.
In short, we need an efficiency expert to be exposed to the everyday routine of the studio and report to us any financial leak or spending.
Kısacası, bir verim kontrol uzmanına ihtiyacımız var, stüdyonun günlük rutin işlerini takip edecek bize maddi sızıntı ve fazla harcamaları rapor edecek bir uzmana.
There is indeed! - Order. - One thing even the German machine, with its monumental efficiency, has been unable to destroy!
- Almanların tüm savaş aletlerine karşın....... yok edemedikleri birşey var!
I would like to refer to the efficiency report from the school about Mr Petersen.
Bay Petersen hakkındaki yeterlilik raporunu okumak istiyorum.
It's that damn German efficiency.
Lanet Alman verimliliği.
Finally, Don Ciccio Matara took over organization of the event, and with great efficiency, I might add.
Nihayetinde Don Ciccio Matara'nın olayın organizasyonunu büyük... bir ustalıkla ele alıp idare ettiğini de söylemeliyim.
No cursing his efficiency and devotion to duty, but I should warn you...
Etkin ve işine bağlı olmasına sözüm yok, ama seni uyarayım...
It's efficiency.
Bu etkin olmaktır.
Let me see... I think it had something to do with an additive to gasolene for the purpose of increasing the efficiency of the combustion engine.
Sanırım motorun içerisindeki yanmada randımanını artırmak amacıyla benzine katkı malzemesi konması deneyiydi.
Since you took over... your squadron has attained a high degree of efficiency.
Komutasını devraldığınızdan beri filonuz epey ilerleme gösterdi.
Winifred, never confuse efficiency with a liver complaint.
Winifred verimliliği beceriksizlikle karıştırma.
I admire your efficiency, Labiche, and your sense of survival.
Beceriksizliğinizi takdir ediyorum, Labiche. Ayrıca hayatta kalmanı da.
I must say that is fantastic efficiency.
Müthiş bir verimlilik olduğunu söylemeliyim.
The entire efficiency of a fighting machine is based on just one thing.
Bir savaş makinesinin tüm etkinliği sadece bir şeye dayanır.
It's efficiency.
İşte bu verimlilik!
That's Scandinavian efficiency.
İşte buna İskandinav becerisi denir.
Each side prided themselves on the efficiency of their spies but kept themselves always on the alert.
Her iki taraf da kendi casuslarının gücüyle övünüyordu ama her an tetikte bekliyordu.