Egos Çeviri Türkçe
201 parallel translation
They all have incredible egos.
Hepsi şaşırtıcı derecede benlik sahibi.
We come into this world with our little egos equipped with individual horns.
Bu dünyaya borularla donatılmış egolarla doğuyoruz.
Now that we've bolstered each other's egos, what do you say we do something about our appetites?
Egolarımızı desteklediğimize göre... -... iştahlarımıza ne dersin?
Your bloody egos don't matter any more!
Gururunuzun önemi yok!
Maybe this discussion is based on egos...
Belki de bu tartışma egoların çarpışması...
They got the wrong guy, but their egos won't admit it.
Yanlış adamı tutukladılar, ama egoları bunu kabul etmiyor.
I don't deal with egos.
Egolarla uğraşmıyorum.
- The things people do for their egos.
- İnsanların egoları için yaptıkları yok mu.
Yes, the ones that take the responsibility seriously and don't just have children to gratify their overweening egos.
Evet, sorumluluk bilinci olan ve sırf egolarını tatmin etmek için çocuk istemeyen bazı insanlar için.
Fragile egos, and all of that.
Kolayca kırılır egolar ve bütün bunlar.
There weren't any egos protruding through.
Pürüze neden olabilecek egoları yoktu.
Egos, lives, desires.
Egolar, hayatlar. İstekler.
I mean, the rest of the world walks around with these fragile egos.
Dünyanın geri kalanı bu kırılgan egolarla etrafta dolaşıyor.
For Christ's sake, now all they care about are their egos, looking good at cocktail parties.
İsa aşkına, şimdi onlar kendi egolarıyla ilgileniyorlar, kokteyllerde iyi görünüyor.
Ah, but I got off several cutting remarks which no doubt did serious damage to their egos.
Ama ben de birkaç kez öyle iğneleyici yorumlar yaptım ki şüphesiz egolarına ağır hasar vermişimdir.
Revenge and egos...
- Bu benim için yeterli değil.
You build egos the size of cathedrals.
Katedral büyüklüğünde ego yaparsın.
It's nothing to me but the egos upstairs....
Şahsen beni etkilemez... ama yukarıdaki kompleksliler...
You're just typical men with humongous egos!
Siz sadece aşırı bencil sıradan erkeklersiniz!
I've been around long enough to know that the Pentagon is not a charity, it's cashflows and egos.
Pentagon'un bir hayır kurumu olmadığını, nakit akışı ve benliğini bilecek kadar uzun süredir buradayım.
So they went their separate ways, dragging their dwindling royalties and bruised egos behind them.
Herkes yoluna gitti, paraları bitti özsaygıları yitti.
Abby spent her entire life shattering our fragile egos and that's why people disliked her so intensely.
Abby hayatını bizim hassas benliklerimizi parçalayarak geçirdi. İnsanlar bu yüzden onu sevmezdi.
I have met people, important people learned people skills, how to deal with big egos, solve problems.
Önemli insanlarla tanıştım. Halkla ilişkiler öğrendim. Büyük egolarla baş etmeyi, sorun çözmeyi.
There's not enough rocket fuel in the world to get those egos off the ground. Come on.
Bu yüzden bunu kabullenmeniz lazım.
I am sick to death of sitting in on these meetings and listening to you people with your petty little egos.
Bu toplantılara katılmaktan ve küçük egolarınızla sizleri dinlemekten ölesiye sıkıldım artık.
He's understandably over whelmed... with what's just occurred here today- - the tragic end of two vicious psychopaths... who attempted to manipulate the news media... for their own greed and egos.
Bugün, burada olup bitenler karşısında anlaşılır bir şekilde şaşkına dönmüştü... Haber basınını kendi hırsları ve bencillikleri için kandırmaya çalışan iki ahlaksız psikopatın trajik sonu.
They're the alter egos of the performers who are in it.
Aslında bunlar oyuncuların öteki benlikleri.
He says... "Bluntman Chronic and their stupid alter egos Jay Silent Bob... " only work in small doses, if at all. "
" Patavatsız ve Kronik ve onların salak gerçek yüzleri Jay ve Sessiz Bob çok az çalışıyorlar.
We put up our own barriers with our egos and our pain.
Egomuz ve acımızla duvarları kendimiz öreriz.
So ultimately, isn't it just two strong men... two strong egos that don't get together?
Yani sonuç olarak iki güçlü adam ve... iki güçlü kişilik bir arada olamadı mı?
All my alter egos were only children.
Tüm alt benliklerim tek çocukturlar.
Bruised some egos, hurt some feelings.
Bazı egoları yaraladım, bazı kalpleri kırdım.
Bigger egos.
Daha büyük egolar.
They size those things for egos, not for people.
Bu şeyleri insanlar için değil egolar için ölçüyorlar.
Put the egos aside for a second, guys, please.
Egolarınızı bir saniyeliğine bir tarafa bırakın lütfen.
There is no time for egos.
Egolara hiç vakit yok.
That's getting to a place where you don't let egos and let stuff get in the way of artistic expression.
Egonun vb. sanatsal ifadenin önüne geçmesine Terapist / Performans Geliştirme Danışmanı izin vermediğiniz bir nokta.
Or face interservice bickering, clashing egos conflicting operational deployments.
Ve ordudaki tartışmaları, çatışmaları, farklı savaş taktiği önerilerini göğüsleyecek biri.
Or will egos get bruised in a double-lutz fight?
Ya da egoları savaşırken, birbirlerini üzecekler mi?
Is because Sharon might not be able to go to New York with her children... which, shockingly, is more important than our combined ethical egos.
Bu da, şaşırtıcı ama etik egolarımızdan daha önemli.
Like bruised egos, broken hearts, a drink in the face?
Kimsenin gururunu incitmiş, kalbini kırmış, ya da yüzüne içki dökmüş müydü?
It's all about their own egos, and they don't care who they hurt, and they just draw you into this web for some kind of... a sport.
Herşey onların egosuyla ilgili, kimi kırdıklarına bakmıyorlar. insanı kendi girdaplarının içine spor yaparcasına çekiyorlar.
It's all about their own egos, and they don't care who they hurt, and they just draw you into this web for some kind of... a sport.
Aa, evet, onla gurur duyuyorum. Tebrik ederiz, Sharon. Oh, çok teşekkürler.
Men and their fragile little egos.
Erkekler ve onların kırılgan egoları.
Do you think you could chuck your male egos for a sec... and pick the best surgeon for the job?
Erkeksi egolarınızı bir saniyeliğine bir kenara bırakıp... bu işi yapacak en iyi cerrahı seçer misiniz?
Perfect faces, egos, money Hollywood and sleaze
Mükemmel yüzler, bencillikler, para Hollywood ve bayağılık
I'm just afraid places like that pamper to those big star egos.
Korkarım böyle yerler "starların" egolarını parlatıyor
Peoples'need to protect their own egos knows no bounds.
Egolarını korumak isteyen insanlar sınır tanımazlar.
But we have to put our egos aside right now and do what's best for Eva.
Egolarımızı bir yana koymalı ve Eva için en iyisini yapmalıyız.
Man, male egos.
Erkek egosu.
Not just to protect the drunk from public stigma, but mainly to keep our darn fool egos under control.
Ama sorunlardan kaçmış olmayız.