English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Embarassing

Embarassing Çeviri Türkçe

76 parallel translation
"You have saved me from an embarassing dispute and my husband from the bitter discovery that his wife seeks relief from the dead atmosphere of his house in night-spots and gambling-dens."
"Beni üzücü bir tartışmadan, kocamı da, " evinin sönük atmosferinden kurtulmak isteyen karısının gece kulüpleri ve... "... kumarhanelerde teselli aramasını acı içinde keşfinden kurtardınız. "
It's embarassing to say, but I was so drawn to her.
Bunu söylemekten utanıyorum ama, kendimi ona çok kaptırmıştım.
Stop embarassing me, give me the key please.
Beni küçük düşürme. Anahtarı verir misin?
It's a little embarassing...
Utanç verici.
- Look, Khanin, it's embarassing.
- Gerçekten ayıp ediyorsun, Khanin.
It has all the advantages of being a man but with less embarassing genitals!
Bir erkek olmanın tüm avantajlarına rağmen genital organlarımızdan utanıyoruz.
And it might be best if you kill Jeff, less embarassing around.
Jeffi öldürmen de iyi olabilir. Bizleri daha az utandırır. Bak.
Must be a bit embarassing for you being her ex.
Eski sevgilisi olman biraz can sıkıcı olmalı.
Fuckin'embarassing!
Si * * lmiş ib * *!
You are embarassing me!
Beni utandırıyorsun!
You're embarassing me.
Beni utandırıyorsun.
- That's too embarassing, Papa! So, you take that one... We are happy to stay with you. 300 Euro!
Memnuniyetle sizde kalırız. 300 Euro!
Or, how embarassing all this is?
Veya buradaki her şeyin ne kadar üzücü olduğu?
- Too embarassing after all these years...
- Tüm o yıllar için çok üzgünüm...
Ain't it a little embarassing', boss?
Usta bu, seni rahatsız etmiyor mu?
It's embarassing
Utanç verici.
It's so embarassing..
Çok utanç verici.
Then we planted some evidence, took embarassing photos of his penis, and threw him in a dirty prison cell with doodle feces on the walls.
Sonra birkaç kanıt yerleştirdik, penisinin utanç verici fotoğraflarını çektik, ve sonra duvarlarında garip suratlar lan pis bir hücreye attık.
Instead of lots of drinks and an embarassing morning - - I commit this kind of girl to memory.
Bir sürü içki içip utanç verici bir sabah yaşamak yerine böyle bir kızı hafızaya alıyorum.
This is embarassing but, I guess I lost track of them
Utanç verici bir durum ama sanırım onları kaybetmiştim.
This is so embarassing.
Bu çok utanç verici.
Oh boy, this is embarassing.
Oh, bu çok sıkıcı.
Stop embarassing yourself!
NKendini küçük düşürmeyi bırak!
The embarassing part is that I will play and I will lose too.
Bu utanç parçası oynıyacağım ve kaybedeceğim.
The question is very embarassing, but your answer is necessary.
Soru çok utanç verici ama cevabın gerekli.
- Pete you're acting really embarassing...
- Kes sesini. - Pete, davranışların utanç verici.
Whoa, I'm embarassing?
Ben mi utanç vericiyim?
- Having you here at the table is really embarassing.
- Seninle aynı masada oturmak, utanç verici.
- Embarassing?
- Utanç verici mi?
Well this is embarassing.
Bu çok utanç verici.
My couch. It's pretty goddamn embarassing, you know?
Çok da sertti
He gave me a call, asked me if I'd help him with some embarassing prank he wanted to pull on you.
Aradı ve sana utanç verici bir eşek şakası yapmak için yardımımı istedi.
It must be embarassing for you.
Senin için utanç verici olmalı.
I mean, it was so embarassing.
Utanç vericiydi.
No way, it's embarassing.
Asla, çok utanç verici.
First time is always the most embarassing, but after that you'll wet for England.
İlk seferi en utandırıcı olanıdır, ama sonra tüm İngiltere'ye bile yapabilirsin.
I mean, it's a little embarassing, actually.
Yani biraz utanç verici aslında.
- Now you're just embarassing yourself.
- Şimdi de kendini utandırıyorsun.
This is so embarassing!
Çok utanç verici!
So embarassing!
Çok utanç verici!
It's so embarassing.
Bu çok utanç verici.
That's really embarassing!
Bu gerçekten utanç verici!
This is so embarassing!
Bu çok utanç verici!
How embarassing!
Ne utan verici!
This is embarassing, but I...
Bu utanç verici ama...
I don't know why I'm calling I'm embarassing myself
Neden aradığımı bilmiyorum. Kendimi utandırıyorum.
Can you imagine how embarassing this is?
beni bu sekilde düsünebiliyormusun, benim icin utanc verici bir sey biliyormusun?
Noooo... Okay, it's embarassing.
hayir... evet, benim icin utancverici bir sey.
How embarassing.
Çok aşağılandım.
- Okay, this is embarassing.
Aman ne güzel.
This is embarassing.
Bu utanç verici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]