Emotionally unavailable Çeviri Türkçe
55 parallel translation
All sealed up in here, emotionally unavailable?
Bütün duygusal yasaklarımın mührünü mü kaldırayım?
Seeing an emotionally unavailable man I had sworn off months earlier.
Aylar önce görüşmemeye yemin ettiğim, duygusal açıdan uygun olmayan bir erkekle görüşmek.
But Big was an aberration. Next time I meet a handsome, rich, emotionally unavailable 43-year-old man I'll know what to expect.
Evet ama Büyük'te deneyimsizdim Bir daha yakışıklı, zengin duyarlı olmayan 43 yaşında bir erkekle tanıştığımda ne beklememeğimi biliyorum.
... but maybe it's because I am not emotionally unavailable.
... Ama belki bunun nedeni benim duygusal olarak ulaşılamaz olmamamdır.
You think he's emotionally unavailable?
Sence Kyle duygusal olarak ulaşılamayacak biri mi?
You're young, attractive... vulnerable, emotionally unavailable... everything a man looks for in a woman, just... not this man.
Bir erkeğin aradığı her şey sende. Yalnızca benim aradıklarım yok. - Öyle olsun.
I guess it's because I've always thought George is the perfect dad... My dad has always been so emotionally unavailable.
sanırım tüm bunlar George'un mükemmel baba olduğunu düşünmemden... babam duygusal olarak hiçbir zaman uygun değildi.
Other than that you're emotionally unavailable.
Ama duygusal olarak ulaşılmazsın.
You know... I'm, uh... I'm seeing someone, so I'm a little emotionally unavailable.
Billiyorsun, ben biriyle beraberim o yüzden hislerim şu anda ona daha yakın.
She's emotionally unavailable?
Duygusal olarak ilişkiye hazır değil mi?
I choose men who are emotionally unavailable.
Hep duygusal olarak uygun olmayan erkeklere ilgi duyuyorum.
Oh, emotionally unavailable women.
Duygusal açıdan müsait olmayan kadınlara özel.
I guess the more emotionally unavailable you are, the more you end up wanting each other.
Sanırım duygusal olarak ne kadar müsait değilsen, o kadar fazla birbirinizi istiyorsunuz.
I mean, the others were emotionally unavailable but you weren't interested in Fez until he was taken.
Yani, diğerleri de duygusal yönden uygun değildi,... ama sen birisiyle takılana kadar Fez'le ilgilenmedin.
I'm torn between my gorgeous, brilliant, but emotionally unavailable husband and the gorgeous, charming, but immature sheriff. "
Hoş, zeki ama duygusal yönden işe yaramaz kocamla ve hoş, alımlı ama olgunlaşmamış şerif arasında kaldım. "
I will not have mine raised By a cold, emotionally unavailable woman like you.
Ben kendiminkini senin gibi soğuk, ve duygularına ulaşılamayan bir kadının yanında büyütmeyeceğim.
"emotionally unavailable."
"Duygularına ulaşılamayan" mi?
You're emotionally unavailable and completely unwilling to open yourself up to anyone.
Duygusal olarak ulaşılmaz... ve kendini başkalarına... açmaya tamamen isteksizsin.
I had a drunk father who was emotionally unavailable to me.
Bana tamamen faydasız, sarhoş bir babam vardı.
Because you're sexually attracted to me... and I'm emotionally unavailable.
Çünkü seksüel anlamda benden hoşlanıyorsun ama ben duygusal anlamda müsait değilim.
What is my deal with emotionally unavailable weekend warriors?
Benim, bu duygusal olarak uygun olmayan, hafta sonu savaşçıları ile olayım nedir böyle?
Oh, what, attractive and emotionally unavailable?
Ne yani, çekici ve duygusal olarak uygun değil mi?
I'm just drawn to controlling but damaged and emotionally unavailable men.
Kontrolcü ama sorunlu ve duygusal açıdan hazır olmayan erkeklere çekiliyorum.
Too bad it's with an emotionally unavailable, Financially devoid, peter pan syndrome,
Bu çok kötü duygusal anlamda ulaşıImaz, finansal olarak çökmüş, PETER PAN sendromu,
I'm what they call emotionally unavailable.
Şu an duygusal olarak müsait değilim.
He's like... he's like emotionally unavailable.
O sanki... Sanki duygusal olarak ulaşılmaz.
She gets mixed-up with emotionally unavailable men And then wonders why they broke her heart.
Gidip nerde duygusal olarak müsait olmayan adam varsa onları buluyor ondan sonra da kalbimi neden kırıyorlar diye sızlanıyor.
He's not emotionally unavailable, he's an alcoholic.
O duygusal olarak müsaitti, alkol sorunu vardı sadece.
And when you do, embrace her, or else she's going to figure out that you are emotionally unavailable.
O zaman geldiğinde, onu sevgiyle kucakla yoksa senin duygusal açıdan ulaşılamaz olduğunu anlayacaktır.
You're a great guy. A little too emotionally unavailable, if you ask me.
Harika birisin... ama bana sorarsan duygusal açıdan biraz erişilmezsin.
- You're emotionally unavailable?
- Duygusal olarak erişilmez misin?
He's emotionally unavailable, but if you'd like...
Kendisi duygusal olarak erişilemez ama isterseniz...
She said I was self-absorbed and emotionally unavailable.
Bencil olduğumu ve duygusal olarak uygun olmadığımı söylemişti.
Presenting the real-life fairy tale of how princess Annie was saved from bad neighborhood forest by Woodsman Troy. And Bebad, his emotionally unavailable unicorn.
Oduncu Troy ve duygusal özürlü unicorn'u Bebad'in prenses Annie'yi kötü mahalle ormanından kurtarmasını anlatan gerçek masalı sunuyorum.
- Maybe you are emotionally unavailable.
- Belki de duygusal olarak müsait değilsindir.
Emotionally unavailable?
Duygusal olarak müsait değilimdir, öyle mi?
By the way, if I am emotionally unavailable... which I am not, thank you very much, it would be because of you.
Bu arada, duygusal olarak müsait değilsem ki değilim, olsaydım, senin yüzünden olurdum.
It's not that he's emotionally unavailable that makes you love George Tucker.
Duygusal olarak ulaşamıyor olman, George Tucker'ı sevdiğin gerçeğini değiştirmez.
" Emotionally unavailable...
"Duygusal açıdan müsait değil..."
Look, we both know you're cold, you're distant, you're emotionally unavailable, but you're always punctual.
Soğukkanlısın, mesafelisin, duygusuzun tekisin ama hep dakik olmuşsundur.
People say I'm emotionally unavailable.
İnsanlar duygusal yönüm olmadığını söylüyorlar.
About this high, emotionally unavailable?
Boyu şu kadar. Duygusal olarak çökmüş.
The owner is a nine-year-old boy with an emotionally unavailable father.
Sahibi, babası duygusallığı sevmeyen, 9 yaşında bir oğlan çocuğu.
I hate it when people say "emotionally unavailable," like that's a bad thing.
İnsanların "duygusallığı sevmeyen" demesinden nefret ediyorum, sanki kötü bir şeymiş gibi.
You're emotionally unavailable.
Sen duygusal olarak müsait değilsin.
He's emotionally unavailable.
Duygusal olarak pek ulaşılabilir biri değil.
And yet, my future husband- - who I sometimes fear is troublingly similar to my emotionally unavailable father- - is off shooting laser guns with, oh, yeah, you guessed it :
Bazen korkutucu derecede duygusal açıdan yetersiz babama benzettiğim müstakbel kocamsa gitmiş lazer tabancasıyla oynuyor. Hem de kiminle?
my emotionally unavailable father.
Duygusal açıdan yetersiz babamla.
It brings new meaning to "emotionally unavailable."
Bu "duygusal olarak hazır olmamak" terimine yeni bir anlam kazandırıyor.
Yeah, I do find him emotionally unavailable. Totally.
Evet, ben de onu duygusal olarak ulaşılabilir bulmuyorum.
And so that's why, when you find a man who is so unavailable emotionally, you can't keep yourself away because it's the only thing familiar.
Bu yüzden duygusal açıdan kötü durumda bir erkek bulduğunda, karşı koyamıyorsun çünkü bu aşina olduğun bir şey.