English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Employed

Employed Çeviri Türkçe

1,235 parallel translation
Who could keep track of all the people His Lordship once employed?
Lordun bir zamanlar emrindeki onca kişiyi kim takip edebilir?
It was employed of bar before that, in a pub in Holborn.
Daha önce Holborn'da bir pubda barmenlik yapıyormuş.
- And Foscatini is employed by the government to pay money to retrieve incriminating papers from Asciano. - Right.
İtalyan hükümeti, parayı ödeyip bu suçlayıcı belgeleri alması için Foscatini'yi tutmuştu.
He's self-employed.
Onun kendi işi var.
In fact, around 4,000 workers are directly or indirectly employed in its construction.
Doğrudan ya da dolaylı olarak yılda 4000 insan yapımda çalışacak.
What kind of people have you employed, Teja?
Ne biçim insanlara görev veriyorsun, Teja?
I'm employed by her. No.
O benim iş verenim.
And I've employed many maids
Bir sürü de kadın hizmetçi tutmuştum.
About Meg and a certain former tutor, soon to be employed at Laurence and Laurence.
Meg ve bir öğretmen hakkında. - - Yakında Laurence ve Laurence'de işe girecek.
And I would agree with you if in place of decimated forests... we had industry, rail roads, schools. If the populous were happier, better employed, in better health. But what do we have here?
Size katıIırım eğer yok olan ormanların yerine fabrikalar, tren yolları, okullar yapıIsaydı, halk daha mutlu, daha sağIıklı olurdu.
I've employed the finest biotechnology experts out there, and had them create these Biowarriors!
Ve bu parayla, bana büyük savaşçılar yaratmaları için kendime...! ... dünyanın en iyi biyoteknolojistlerini tuttum. İşte Bio savaşçılarım!
From there, the superb bioscientists employed by the baron took that single drop of Broli's blood, and did a magnificent job of bringing the mightiest of warriors back to life.
Bilim adamları tarafından kolayca tekrar yaratıldı. Brolly'nin bir damla kanından, dünyanın en güçlü savaşçısını yeniden yarattılar!
[woman's voice] Your auto-pilot is now employed.
Otomatik pilot devrede.
- Shields employed.
- Kalkanlar kalktı.
But I employed some agile little Indian boys, and they were able to climb up and fetch me this pair.
Ama yanımda çalışan küçük, atik Hintli oğlanlar vardı ve tırmanmayı becerip, bana bu çifti getirdiler.
The children could be employed, I'd be proud to assist, Miss Mead would do what she could...
Çocukları görevlendirebiliriz, ben memnuniyetle yardım ederim Bayan Mead elinden geleni yapar.
and a son-in-law gainfully employed, and very often, out of town on business.
İyi para kazanan ve sık sık iş için şehir dışına giden bir damadım vardı.
Some students, others employed, also housewives,... and mothers of families.
iki fahişe evin maması ve bir kadın varmış. Hepsini tutuklamışlar.
Well, the Admiralty likes to entertain itself now and then, by sending men to sea on a ship hardly fit to be employed.
Deniz Bakanlığı, böyle görev yapmaktan aciz bir gemiyle birkaç yüz adamı denize yollamaktan bazan hoşlanır..
I was employed for 23 years.
23 yıl çalıştım.
You have employed your time much better.
Zamanınızı daha iyi değerlendirmişsiniz.
- Or employed.
- Ya da işsiz.
Lazaro, son, go to lame Traso and his two companions, and tell them that, as I am otherwise employed tonight, they are to go tonight at twelve to PIeberio's walls.
Ḷázaro, evladım, Aksak Traso'ya git ve iki arkadaşına, söyle onlara bu gece iş çıktı, benimle bu gece on ikide Pleberio'nun duvarının oraya gidecekler.
Let us think of other mothers and sisters who may be more cheerfully employed at this moment.
Şu anda meşgul olan başka anneleri ve kız kardeşleri düşünelim.
I'm self-employed. I'm a caterer.
Ev ve iş yerlerine yemek servisi yapıyorum.
Mr. Hargrove, were you employed by the Jackson Police Department in June 1963?
Bay Hargrove, Haziran 1963'te, Jackson Polis Teşkilatı'nda mıydınız?
He's employed and is prepared to stand security for the whole sum of the loan.
Çalışan birisi ve tüm borcun sorumluluğunu almaya hazır.
And you've been employed as a claims adjuster in Phoenix for four months.
Ayrıca dört aydır Phoenix'de tazminat müfettişi olarak çalışıyorsun.
Looks like you're still gainfully employed.
- Hala işten atılmamışsın.
With Jefferson employed, our relationship has never been better.
Jefferson'un işe de başladı ilişkimiz daha iyi olamazdı.
No Ferengi may be employed by this bar no Ferengi may eat or drink in this bar and no Ferengi- - no Ferengi!
Hiçbir Ferengi bu barda çalıştırılamaz. Hiçbir Ferengi bu barda yiyip içemez. Ve hiçbir Ferengi, hiçbir Ferengi!
We have become associated with a young woman employed at the astronomical laboratory.
Astronomi laboratuarında çalışan genç bir kızla bağlantı kurduk.
I employed this splendid young man when I did your job, Charles, and I'll resign if you go near him.
Bu parlak genç adama senin işini yaparken işi verdim Charles. O adama dokunursan, emekli olurum.
Miss Laurier is from Switzerland. but she's been employed in England for many years.
Bayan Laurier İsviçreli ama uzun yıllardır İngiltere'de çalışıyormuş.
You got a 44-year-old, gainfully employed black woman falsely accused- -
44 yaşında iş sahibi siyah bir kadın iftiraya kurban gidiyor ve...
In 1989, employed by the Geodetic Institute.
1989'da Geode İnstitüsünde işe girmiş.
They just put up the assignments for the career fair..... and I can look forward to being gainfully employed in the growing field of corrections.
Kariyer Fuarı için ödevleri az önce astılar. Giderek büyüyen cezaevi..... sektöründe karlı bir işim olmasını sabırsızlıkla bekliyorum.
She also employed a series of profane Klingon insults.
O bir dizi saygısız Klingon hakareti kullandı
Amazingly, you employed our weaponry quite well.
Muhteşem, silahlarımızı oldukça iyi kullandınız.
You're employed by the department of defense, is that correct?
Savunma Bakanlığı tarafından işe alındınız doğru mu?
Men employed by our government as spies and commandoes... and then left behind enemy lines to certain capture and death.
Hükümetimizin casus veya komando olarak görevlendirdiği ve sonra da düşman hatlarında kesin bir ölüme veya esarete terk ettiği adamlarımızca.
Are you employed, Mr. Lebowski?
Bir işiniz var mı Bay Lebowski?
Are you employed, sir? Employed?
Bir işiniz var mı Bayım?
On March 25, 1804... Bartholomew Hunt... a tracker employed by the army of the United States of America... was found guilty of drunken and disorderly conduct... in the presence of an officer.
25 Mart 1804 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri ordusu tarafından izci olarak çalıştırılan Bartholomew Hunt bir subayın karşısında sarhoş olmak ve emirlere itaatsizlikten suçlu bulunmuştur.
Are you employed by Matrix Systems?
Matrix Sistemleri'nde mi çalışıyorsunuz?
I'm a fully-employed person Who just happens not to have a job right now,
Sadece şu an için işi olmayan bir kişiyim.
Employed people often have lunch. I can't.
Bu saatte, işi olan insanlar genelde yemek yerler.
OK, well, here's the catch. He has to be self-employed.
Peki işte av kendi işi olmalı
It employed me for nursemaid of Violet, his daughter of the partner.
Beni, iş arkadaşının çocuğu Violet'e bakıcılık yapmam için tuttu.
Are you newly employed?
Havalandırmayı çalıştır.
Brunswick, then employed at our place, left to put himself at his disposal.
Neyse ki Frieda geri gelmişti ve K.'dan söz etmeden...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]