Enchanter Çeviri Türkçe
44 parallel translation
- The Great Enchanter.
- Yüce Büyücü.
- The Great Enchanter?
- Yüce Büyücü mü? - Evet.
The Great Enchanter!
Yüce Büyücü'yü?
The Enchanter?
Büyücünün mü?
The Great Enchanter has brought unhappiness to us all.
Yüce Büyücü hepimize mutsuzluk getirdi.
He will not regain his former self... until Don Quixote joins in single combat... with the Enchanter.
Don Kişot Büyücü ile savaş edene kadar, o eski haline geri dönemeyecek.
Where shall I find the Enchanter?
Büyücü'yü nerede bulacağım?
We have said he will meet the Enchanter.
Ona Büyücü ile karşılaşacağını söyledik.
The Enchanter.
Büyücü.
And this enchanter of whom you speak, he has seen the Grail?
Peki bu bahsettiğiniz büyücü, Kase'yi görmüş mü?
We are simple travellers who seek the enchanter who lives beyond these woods.
Biz bu ormanın ötesinde yaşayan büyücüyü arayan sıradan yolcularız.
And so Arthur and Bedevere and Sir Robin... set out on their search to find the Enchanter... of whom the old man had spoken in scene 24.
Ve Arthur, Bedevere ve Sir Robin..... 24. Sahnedeki yaşlı adamın bahsettiği büyücüyü..... birlikte aramaya karar verirler.
I am an enchanter.
Ben bir büyücüyüm.
Greetings, Tim the Enchanter.
Selamlar,'Büyücü'Tim.
Enchanter, Mobile.
"Enchanter, Mobile".
Enchanter!
Enchanter!
" for Merlin was an enchanter
Çünkü Merlin, bir büyücüymüş.
You know, I'm trying to increase my enchanter skills, but...
Büyücülük yeteneklerimi arttırmaya çalışıyorum, ama...
Such a lying enchanter..
Nasil yalanci büyüleyici..
Such a lying enchanter..
Ama nasilda yalanci büyüleyici
O enchanter of the heart
# Ey kalbin büyücüsü... #
O enchanter of the heart
# Ey kalplerin kraliçesi, #
O enchanter of the heart!
# Ey kalpleri mest eden. #
That's why "Orpheus the Enchanter," a man incapable of loving anyone since his wife died.
İşte o yüzden "Büyücü Orpheus" karısı öldüğünden beri kimseyi sevemiyor.
I'm afraid I cannot allow that, First Enchanter.
Korkarım buna müsaade edemem, Baş Büyücü.
The First Enchanter sent me to investigate suspicious Blood Mage activities.
Baş büyücü beni Kan büyücü aktivitelerini araştırmak için görevlendirdi.
I'm afraid not, First Enchanter. We must find him before the Seekers or Templers do...
Onu Arayıcılardan ya da Tapınak şövalyelerinden önce bulmamız gerekiyor.
Ah, greetings, enchanter.
Selamlar, büyücü.
So who are our comrades, Enchanter?
Peki büyüyü, yoldaşlarımız kimler?
That was sung by Eric the Enchanter.
Bu ilahi Büyücü Eric tarafından okundu.
Enchanter, Deceiver, Prince of Darkness, Devil of the Pit?
Büyücü, Düzenbaz, Karanlıklar Prensi, Cehennem Zebanisi!
As I understand it, the death of the enchanter brings to an end all such contracts.
Leydi Pole. Büyüyü yapan kişi ölürse, bütün sözleşmeler sona eriyor anladığım kadarıyla.
You know the enchanter, Mr Black.
Siz büyüyü yapanı tanıyorsunuz Bay Black.
You Omec enchanter, ravager of the weak, devil!
Seni Omec büyücüsü, zayıfların düşmanı, şeytansın!
Grandma Stahma loves purple-enchanter penis so much she's forgotten all about your daddy Alak.
Büyükanne Stahma mor derili büyücünün çükünü o kadar seviyor ki baban Alak hakkında olanların hepsini unutuverdi.
And now Grandpa Datak has to go out and put a bullet in the enchanter's brain... to compensate for Grandma's embarrassing female weakness.
Şimdi büyükbaba Datak'ın dışarı çıkıp o büyücünün beynini uçurması gerekiyor. Böylece büyükannenin kadınlık zaaflarının telafisini sağlayacak.
He was raised on the same old enchanter stories we were.
O da tıpkı bizimle aynı büyücü hikayelerini dinleyerek büyüdü.
The Enchanter wants to spirit me away to Australia.
Büyücü beni Avustralya'ya kaçırmak istiyor.
Tell the Enchanter, "No, thank you."
Büyücü'ye "Hayır, kalsın" de.
The Enchanter took me in, provided protection when I was alone and frightened.
Büyücü beni yanına aldı, tek başına ve korkmuş bir haldeyken beni korudu.
Spare this child, and I shall love you as my Enchanter.
Çocuğun canını bağışla ben de seni Büyücü'm olarak seveyim.
Enchanter, unholy taker.
Büyücü, şeytani hasatçı.