English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Ends

Ends Çeviri Türkçe

11,132 parallel translation
This whole business with Serena Holmes, it ends now.
- Tüm Serena Holmes işi şimdi bitecek. - Neden bahsettiğini bilmiyorum.
This ends now!
Bu durum bitiyor artık!
Okay, so... the dam ends here.
- Pekala, yani baraj burada bitiyor.
It always ends like this.
- Hep böyle sona eriyor.
Lily, next up, I need you to bite off both ends of the pen.
Lily, şimdi de kalemin ucunu ısırıp koparmanı istiyorum.
That's not how this story ends.
Bu işin sonu öyle olmuyor.
The whole world ends. And the thing's he's most upset about is a pair of dead pigs.
Tüm dünyanın sonu ama en çok ölü iki domuz için üzülüyor.
I kill myself, your life ends too.
Kendimi öldürürsem, senin de hayatın sona erer.
I'll tell you how it ends.
Nasıl bittiğini söyleyeyim.
And that's how the story ends.
Ve hikaye böyle biter.
And sometimes, just because it is over, doesn't mean the love ends.
Ve bazen, ilişki bitti diye aşk bitmez.
And when there is no loyalty, it never ends well.
Ve sadakatin olmadığı iş, iyi sonuç vermez.
We can ends this.
Artık son verebiliriz.
And when life ends up breathtakingly fucked... you can generally trace it back to one big, bad decision.
Hayatta ne zaman fena çuvallasanız... genelde faturayı geçmişte verdiğiniz büyük ve yanlış bir karara kesersiniz.
Some kinds of anger can't be managed... like the kind where your year-long plan ends with the wrong guy getting dismembered!
Bazı öfkeler vardır, dizginlenemez. Mesela tam bir yıl uğraşır didinirsiniz, sonunda yanlış adamın kolu kopar!
"It ends today. " ABC, equal sign, Annihilation Brings Closure. "Roger Davis, symbol for greater than James Gentry."
"Bu iş bugün bitecek, ABC, içine çekmek yakınlaştırır Roger Davis, James Gentry'den büyüktür."
- You don't know how it ends?
Nasıl bittiğini bilmiyor musun?
This ends now.
Bu iş artık sona erecek.
They come from opposite ends of the spectrum.
İki farklı dünyanın insanı karşı karşıya geliyor.
- We know how it ends.
- Nasıl sona erdiğini biliyoruz.
It never ends.
Asla bitmez.
Don't leave any loose ends.
İşini yarım bırakma.
This is one of the best offers I've seen before or since a recession and it ends when I hang up this phone. Now when can you start?
Bu ekonomik durgunluktan beri gördüğüm en güzel teklif ve bu telefonu kapattığımda geçerli olmayacak, ne zaman başlıyorsun, söyle?
Ends at zero.
Sıfıra biter.
I can see where it ends from right here.
Burada ne kadar uzağa gidiyormuş bakacağım.
I could accept that real easy, as long as that tongueless murderess ends up at the stake!
Bu acıyı kolayca kabullenebilirim. Yeter ki, o dilsiz katil kazığı boylasın!
Looks like your little slingshot game ends here.
Little benziyor sapan oyun burada biter.
I'd love to give her ends a good tonging.
Ona güzel bir maşa yapmak istiyorum.
Creator of the ends of the earth.
Dünyanın yaratıcısıdır.
This isn't how this ends.
- Bu böyle bitemez.
You know how this ends.
Bunun nasıl sona erdiğini biliyorsun.
What are we gonna do when Prohibition ends?
Yasak sona erdiğinde ne yapacağız?
I wonder how it ends this time.
Bu sefer sonu nasıl bitecek merak ediyorum.
Is this where the world ends, or is there more?
Dünya burada mı son buluyor yoksa ötesi var mı?
Love ends in betrayal.
Aşk, ihanetle son bulur.
Ends with my spear through Set's skull.
Mızrağımı Seth'in kafasına sapladığımda yolculuğum sona erecek.
This is how your test ends, my son.
İşte senin sınavında böyle bitiyor, oğlum.
So... Seems we have ourselves a Mexican standoff, only between an Irishman and a Baptist, and I'm not sure how that ends.
O zaman bir İrlandalı ile bir Baptist arasında "Meksika açmazı" var demektir.
Their tour ends right here in Dallas, where they'll be performing in Thursday's halftime show alongside Destiny's Child.
Turları burada Dallas'da başlayacak ve burada performans göstereceği söyleniyor. Perşembe günü Destiny's Child'ın yanındaki ilk gösteride.
- I hope you didn't leave any other loose ends.
- Umarım başka yarım kalan işin yoktur.
More time you spend out here... The harder it is to tell where one day ends... And the next one begins.
Burada ne kadar çok vakit geçirdikçe günlerin ne zaman bitip ne zaman başladığını anlamak bir o kadar zor oluyor.
Its expansion is ever faster with time, and in that scenario, the universe ends in a catastrophic crescendo where space-time on the largest scale is ripped apart, and then within a very short time, maybe minutes or hours,
Genişlemesi zamanla gittikçe artıyor ve bu durumda, uzay zamanın büyük çapta parçalandığı yerde evren yıkıcı bir artış yaşayacak. Ve sonra çok kısa bir süre içinde, belki dakikalar ya da saatler maddenin kendisi parçalanacak.
- Yeah, and it always ends up with you getting your way.
- Evet, yolun her daim biter.
♪ Nobody knows how the story ends ♪
# Bilmez kimse hikâyenin nasıl bittiğini #
TEST PERIOD ENDS NOW!
DENEME SÜRECİ BİTİYOR!
I do for you on, because if Dick sees that you frittierst tears you know how this ends.
Ben kızartırım çünkü eğer Dick ağladığını görürse ne olur... biliyorsun.
Every place starts with a cadence, and ends with a whistle.
Her seviye bir ritimle başlar ve bir ıslıkla biter.
- It ends the discussion.
- İstemekten vezgeçiriyor.
You need to leave the ends now.
Artık uçları bırakmanız gerekiyor.
Well, that ends now.
Artık bitti.
But my sacrifice never ends.
Lakin, fedakarlığım hiç bitmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]