Engaging Çeviri Türkçe
689 parallel translation
I was arrested while engaging in my profession as physician.
Doktor olarak işimi yaparken tutuklandım.
There's something engaging about this goddess business more challenging to the male than the more obvious charms.
Şu tanrıçalık durumunun, diğer bariz güzelliklere oranla erkekleri cezbeden hoş bir tarafı da vardır.
Oh, many universities aid themselves financially by engaging in it.
Pek çok üniversite bu spora katılarak kendilerine maddi destek sağladı.
- I'm not the engaging kind either.
- Nişanlanılacak cinsten biri de değilim.
I'm not just anyone, I'm an engaging personality.
Ben birisi değilim, karizmatik kişiliğim var.
Now engaging enemy. "
Düşmanla temastayız. "
You been engaging in un-American activities or something?
Bir Amerikalıya yakışmayacak şeyler mi yapıyordun yoksa?
- Engaging air batteries.
- Hava savunması ile uğraşıyor.
Tell them peace is a great blessing and that no calamity is greater than lightly engaging in war.
Onlara barışın bir lütuf olduğunu hiçbir felaketin,... savaşa girmekten daha kötü olamayacağını anlat.
" Since engaging in a police battle, on the streets of Joplin, Missouri...
" Missouri'de, Joplin'in sokaklarında polislerle çatışmaya girerek...
He's never broken the law, at least not severely, and for the past seven years, with his one-man spaceship, he has obtained a marginal living by engaging in the buying and selling of rare merchandise, including, unfortunately, tribbles.
Kanunları hiç çiğnemedi. Son yedi yıldır, marjinal bir yaşam sürdürüyor nadir malların ticaretini yapıyor ve maalesef buna tribble yaratıkları da dâhil.
You can take it from me. Tea is an engaging little trollop and suits me mightily.
Tea çekici küçük bir fahişe ve tam benim zevkime uygun.
The wises t an tagonis t is he who wins without engaging in ba ttle.
En bilge savaşçı, dövüşmeden kazanandır.
It is crucial to attend to this malfunction before engaging primary bomb run sequence.
Herhangi bir bomba atma işlemine başlamadan önce bu arızanın giderilmesi çok önemlidir.
She would hardly approve of your engaging in such intense activity.
Böyle bir faaliyete saplanıp kalmanızı şiddetle desteklerdi herhalde.
In order to intercept the intruder at the earliest possible time, we must risk engaging warp drive while still within the solar system.
Yabancı nesneye bir an önce ulaşmak için güneş sisteminin içinden büküm sürüşüne geçmeyi göze almalıyız.
" In reference to your daughter and further to her visit we write to inform you of our willingness to consider engaging her services in the managing of a poultry farm of modern character.
" Ve kızınıza gelince, ziyaretiyle ilgili olarak ona modern bir kümes hayvanları çiftliğinde iş teklifinde bulunuyoruz.
What an engaging and magical thought for a teenage boy on the road where the countryside is dappled and rippling in sunlight.
Bu Güneş'in parıldadığı taşra yerleşiminde düşünmek için ne kadar şaşırtıcı bir problem.
Sometimes I think, how lucky we are to live in this time the first moment in human history when we are, in fact visiting other worlds and engaging in a deep reconnaissance of the cosmos.
Bazen düşünüyorum ne kadar şanslı bir nesiliz ki tarihte başka dünyaları ziyaret eden ve evrenin derinliklerine ulaşan ilk bizler olduk.
Lf, on the other hand, things were to come unstuck, and the minister got it into his head that we were engaging his good offices in order to clear up traces of some unlicensed venture which had aborted, and there was a scandal, well, it would be just one scandal too many.
Diğer yandan, eğer plan tamamen suya düşerse, ve bakan iyi niyetinin yarıda kesilmiş, emniyetsiz ve riskli bir işin artıklarını temizlemek için kullanıldığını anlarsa ve bir de skandal varsa, işte, bu bir skandaldan daha da fazlası olur.
The coaxial energy shaft is engaging the grid source factor. Right.
Ortak eksenli güç şaftı, ızgara kaynak etkenini çalıştırıyor.
While you're engaging the enemy, the screen will reflect all battle instruments towards you.
Sen düşmana kilitlendiğinde ekran sana ihtiyacın olan tüm savaş unsurlarını gösterecek.
I don't think you should be engaging in strenuous activity when you're with child.
Carla, hamileyken bu kadar zor işlerle ilgilenmemelisin bence.
- He's engaging me.
- Yaklasıyor bana.
Maverick's re-engaging, sir.
Maverick dönüyor, efendim.
His First Officer has confined him for engaging in this unprofitable venture.
Birinci Subay'ı, onu kazanç getirmeyen... bir girişimde bulunduğu için hapsetti.
Were you engaging in some kind of unnatural sex acts with that young lady?
O genç bayanla bir tür anormal seks eylemine mi girişmiştin?
Have encountered intruders and am engaging!
Davetsiz misafirlerle karşılaştım! Ve destek istiyorum.
Fignon, yes, Fignon is engaging Herrera and Dietzen.
Fignon, evet, Fignon Herrera ve Dietzen'i zorluyor.
Engaging force fields, Captain.
Güç alanları devreye giriyor Kaptan.
I'm re-engaging warp engines, Captain.
- Warp motorlarını yeniden çalıştırıyorum.
Lantree bridge monitor engaging.
Lantree Köprü monitörü devreye giriyor.
I would just like the honour of engaging a great champion.
Bende bu büyük şampiyonla yarışma onuruna erişiyorum.
Your Honour, I object to the witnesses engaging in this colloquy.
Sayın Yargıç, tanığın bu diyaloga karışmasına itiraz ediyorum.
Engaging transport.
Nakil başlıyor.
Engaging transport.
Işınlama başlıyor.
Engaging impulse engines now.
İtiş motorları çalıştırılıyor.
Caterpillar engaging.
Caterpillar çalışıyor.
Caterpillar engaging, Captain.
Caterpillar çalışıyor.
Well, uh, just that we appreciate... that you might find the thought of engaging in, uh, homosexual acts... morally and, uh, possibly even... physically repulsive... and, uh, we are encouraged... that you are able to overcome these personal, uh, barriers... to better serve the cause to which we are all so devoted.
Anladığımız kadarıyla homoseksüel davranışları kabullenmeyi ahlaki ve fiziksel yönden itici buluyorsun. Son derece bağlı olduğumuz amacımıza hizmet edebilmen için bu tarz kişisel engelleri aşmanda seni cesaretlendirmek istiyoruz.
However, before engaging in any fantasy or role-play, make sure boundaries are clearly defined.
Ancak herhangi bir fantezi ya da rol için sınırlarınızı önceden birbirinize mutlaka belirtin.
- Engaging tractor beam.
- Çekici ışın çalıştırılıyor.
You are engaging in unauthorized communication.
Bu bağlantıyı kullanmak için yetkiniz yok.
So it seems to me on the point of engaging you he must have changed his mind.
Bu durumda bana öyle geliyor ki, seni tutmak üzereyken fikrini değiştirmiş olmalı. Ve bir asker gibi hareket etmiş.
Engaging tractor beam.
Çekici ışın devreye giriyor.
- Engaging tractor beam.
- Çekici ışın devreye giriyor.
- Engaging tractor beam.
Çekici ışın devreye giriyor.
And shame on them for engaging in an arrogant, elitist pastime.
Ve kendilerine böyle kibirli ve seçkinci bir meşgale buldukları için onları ayıplayın.
You know, from a distance she's... very engaging.
Biliyor musun, uzaktan o... çok ilgi çekici.
We must start engaging the singers for Tristan at once.
Zavallı Tristan, altı yıldır bekliyor.
He says they've been engaging the Sandinistas pretty regularly..
Diyor ki ;