English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Enos

Enos Çeviri Türkçe

170 parallel translation
Now, when ya gonna learn? Big and Little Enos Burdette make that same bet with every gearjammer they can.
Ne zaman öğreneceksin?
( BIG ENOS ) See, son?
Gördün mü evlat?
( BIG ENOS ) Bandit, me and my son are here.
Haydut! Oğlum ve ben buradayız.
- Big Enos's word is gold.
- İri Enos'un dünyası altındandır.
You just leave a note. Tell the folks to send the bill to Big Enos Burdette.
Sadece hesabı İri Enos Burdette'ye göndermeleri için bir not bırak.
Big... Enos...
" Hesabı...
Burdette. "
İri... Enos...
- ( ENOS ) One minute after.
- 1 dakika geç kaldınız.
What is it, Enos?
Ne kadar, Enos?
You going out to the crossroads, Enos?
Kavşağa kadar gitmiyor musun, Enos?
I'm Big Enos Burdette.
Ben Büyük Enos Burdette.
This is my son, Little Enos.
Bu da benim oğlum, Ufak Enos.
Believe me, you put Enos Burdette in the capitol building in Austin...
Bana Austin'in sorumluluğunu vereceğinizi biliyorum...
Enos Burdette, your fat ass will not warm the governor's chair... if I have to spend every goddamn dime I got!
Enos Burdette, elimdeki son kuruşu harcamak zorunda kalsam bile, o koca kıçın vali koltuğunu ısıtamayacak.
Big and Little Enos are out there, and they got $ 200,000.
İri ve Ufak Enos dışarıdalar ve 200,000 dolarları var.
Give him the money, Little Enos.
Ona parayı ver.
If Big Enos could ship that package of his to Texas behind a team of mules... it'd beat us at the rate we're going.
Eğer şu İri Enos bu işi birkaç traktörcüye yaptırsaydı, eminim bizi ezip geçerlerdi.
Enos said it would fit in the truck.
Enos kamyona sığar demişti.
- What about Big Enos?
- Big Enos ne oldu?
WASN'T THAT GREAT WHEN THE DUKES HANDCUFFED ROSCOE, ENOS, AND BOSS HOGG TOGETHER?
Düklerin Roscoe, Enos ve Boss Hogg'u birlikte kelepçelemeleri harika değil miydi?
- Enos.
- Enis olacaktı.
What's new in law enforcement, Enos?
Yasa uygulama dünyasında yeni ne var, Enos?
Enos, what's Boss doing taking all that land? I don't know.
Enos, patron tüm o toprağı alıp ne yapacak?
No, that's Enos, Mr. Prickett.
Hayır ben Enos'um Bay Prickett.
- Enos, this is Boss Hogg.
- Enos, ben Patron Hogg.
Boss, how come you told old Enos there where we was at?
Patron, neden Enos'a nerede olduğumuzu söyledin?
- It was Enos that told the Dukes about it.
- Düklere söyleyen Enos olmuştu.
It was Enos that told the Duke boys.
Dük oğlanlarına söyleyen Enos'tu.
Enos, where's Boss Hogg and Rosco?
Enos, Patron Hogg ve Rosco nerede?
Thank you, Enos.
Teşekkürler, Enos.
Enos, you dipstick, did somebody move my car?
Enos, seni salak, birisi arabamı mı aldı?
The man who offered 30,000 dollars for the body of President Garfield's assassin sent a telegram to City Marshal Enos Craig offering 50,000 for the body of Jesse Woodson James so that he could go around the country with it or at least sell it to P.T. Barnum for his Greatest Show on Earth.
Başkan Garfıeld'ın suikastçısının cesedine $ 30,000 teklif eden adam Emniyet Amiri Enos Craig'e telgraf çekerek, Jesse Woodson James'in cesedi için 50,000 teklif etti. Niyeti onu bütün ülkede gezdirmek ya da en Dünya'nın En Büyük Şovu için P. T. Barnum'a satmaktı.
And never far behind, Enos Strate.
Bu şey kalemini besler.
You know what we should be doing with this shit?
Yeni bir kanun var mı Enos? - Seni daha teğmen yapmadılar mı?
Thank God it wasn't varsity. Listen, Enos.
Kıyamet günü makinesi yapıyorum bunu deliğine sokmayı amaçlıyorum.
- Afternoon, Rosco. We just saw you on TV.
Enos, Boss tüm o arazilere el koymakla ne yapıyor?
I'm backing, I'm backing, I'm backing!
- Hazzard ilçe polis teşkilatı. - Enos, benim Boss Hogg.
St. Peter, I'm here. Rosco!
- Duke'lere bu konudan bahseden Enos'du.
Flash had a little puppy meatloaf, Boss.
Duke'lere söyleyen Enos oldu.
And not the day that Lulu Hogg rode you like a Minotaur? Exactly. Not that day.
Enos, Boss Hogg ve Rosco nerede?
Got our ears on and eyes peeled.
Teşekkür ederim Enos.
Enos finally got deputized.
- Bununla Rodeo yapmak ister misin palyaço?
I can't believe I'm gonna let you leave with the seats all torn. It breaks my damn heart.
Enos, seni salak, birisi arabamı mı çekti?
- Enos, hand me that screwdriver. - Yes, ma'am.
Arabam sokağın yukarısında bozuldu bana yardım edebilir misiniz merak ediyordum.
- Work on "KIein, Horstman Enos."
- Horstman Enos'ta çalışıyorum. "
Enos.
Enos!
- Hey, Enos. - Cooter.
O ikisi başlarını belaya sokacak ve hapiste sonlanacak ve onları hapisten çıkarmak için kıçımı sallamak zorunda kalacağım.
- Like a mixed romaine salad topped with vinaigrette and pecans. - Hi, Enos.
- Kahretsin.
Where is that shine-selling uncle of yours?
Hayır, Enos olacak, bay Prickett. Özür dilerim.
That was fast!
Boss, yaşlı Enos'a nasıl oldu da nerede olduğumuzu söyledin?
I know y'all are anxious to hear about it, but that'd ruin the surprise.
Enos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]