Euan Çeviri Türkçe
36 parallel translation
- Euan, I think.
- Euan sanırım.
My son, Euan.
Oğlum, Euan.
- If I were a woman... I'd prefer Carson to Euan Templeton.
- Ben kadın olsaydım Euan Templeton yerine Carson'ı tercih ederdim.
But it was Euan all the girls chased after.
Ama peşinden kızları koşturan Euan.
- Euan slept in the -
- Euan oda da uyudu...
- I'm quite sure that Euan was a gentleman.
- Euan centilmen olduğundan şüphem yok.
Euan, you know you don't have to.
Euan, yapmak zorunda olmadığını biliyorsun.
Marriage isn't what you want, Euan.
İstediğin evlilik değil, Euan.
Euan, would you mind leaving?
Euan, dışarıda beklemenin sakıncası var mı?
Euan has a name.
Euan'in bir namı var.
Daddy, is there any reason why I shouldn't marry Euan?
Babacığım, Euan'la evlenmemem için bir sebep var mı?
When I asked you if there was any reason why I shouldn't marry Euan, you said no.
Size Euan'la evlenmemem için bir sebep var mı dediğim de hayır demiştiniz.
Euan's heir to a title.
Euan mirasçı.
Does Euan know?
Euan biliyor mu?
I thought Euan's father wouldn't let us marry, so I settled for what there was.
Euan'ın babası evlenmemize razı gelmeyecek sandım. Ne idiyse razı oldum.
- I'm not marrying Euan.
- Euan ile evlenmeyeceğim.
Think of Euan.
Euan'ı düşün.
You need have no qualms about marrying Euan.
Euan ile evlenmekte hiç kaygın olmamalı.
I'll tell Euan... eventually.
Ben er ya da geç Euan'a söylerim.
Or for Euan's... or even for Lord Templeton's.
Ya da Euan'ın uğuruna hatta Lord Templeton'ın uğuruna.
I meant to have a talk with Euan when he arrived - father to son.
Euan geldiğinde onunla baba oğul konuşmak istemişimdir.
Euan marries Jocelyn.
Euan, Jocelyn ile evleniyor.
This is my brother Euan.
Bu da ağabeyim, Euan.
- Euan googled you.
- Euan Google'da adını arattırdı.
Euan?
Euan?
But this, however, is my brother Euan... and I'm sure he'd love to explore your expertise.
Bu benim kardeşim Euan senin uzmanlık alanını keşfetmekten büyük haz alacak.
Euan!
Euan!
Euan.
Euan.
- I know, Euan, I know.
- Biliyorum, Euan, biliyorum.
- - right, euan, you've got one more minute on that and that's it. hello...
Doğru, Euan onunla bir dakikan daha var. Ve sonra süren doluyor. Alo?
Out, euan.
Dışarı Euan.
Euan, kathryn, behind the wall.
Euan, Kathryn, duvarın arkasında durun.
Say bye to the detective, Euan.
Dedektife görüşürüz de hadi Euan.
Look, um, I was just thinking that maybe me and Euan could pop round on our way to the park.
Şey, ben düşündüm de belki Euan'le birlikte parka doğru gezmeye çıkabiliriz.