English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Evans

Evans Çeviri Türkçe

2,212 parallel translation
And thomas evans is here- - teddy, temporary contract. You said you were looking elsewhere.
Teddy, geçici sözleşmeyi sen başka yerler düşünüyorsun diye yaptık.
It's just that evans has published dozens of times.
Evans'ın onlarca makalesi var. Bir sürü ödül kazanmış.
Have you, uh, seen evans?
Evans'ı gördünüz mü?
But... ( normal voice ) evans?
Ya Evans? Harikulade.
It was me... On a day that shepherd is interviewing evans For my job.
Shepherd'ın şu anda yerine Evans ile görüştüğü kişi benim.
And even yang... Is in love with evans.
Yang bile, deli gibi aşık oldu Evans'a.
( groans ) I was supposed to watch tom evans work.
Tom Evans'ı seyretmişsindir herhalde.
Taking a look around.
- Etrafı dolaşmaya gelmiş. - Neden ki? Evans'a ihtiyacın yok.
Why? You don't need evans.
Teddy burada zaten.
I don't need teddy if I've got evans.
Ne dedin sen?
You really think that evans is gonna take you under
- Cidden Evans seni o ödül dolu kanatlarının altına alır mı sanıyorsun?
If evans is in, I'm out.
Eğer Evans gelirse ben giderim.
Where are we going? You need to talk to derek shepherd about teddy And why replacing her with evans would be a huge mistake.
Onun yerine Evans'ı alırsa, büyük bir hata yapmış olacağını söylemelisin.
Dr. Yang, good work today. Uh, thank you, dr.
Teşekkür ederim Dr. Evans.
Evans. This is important.
Bak, bu çok mühim bir mesele.
Uh-huh. Uh, evans is interested?
- Evans ilgilendi mi?
I offered it to evans.
Evans'a teklifte bulundum.
You told shepherd to hire dr. Evans over teddy?
Shepherd'a, Teddy yerine Evans'ı işe almasını mı söyledin?
Judging by these, I'd suggest a visit to my old friend Marcus Evans.
Bunlara bakınca eski dostum Marcus Evans'ı ziyaret etmeyi öneriyorum.
Unlike you, Evans, still crawling around in the gutter.
- Artık Müdür oldum. - Terfi ediyorsunuz, değil mi? Senin gibi pislik içinde debelenmiyoruz Evans.
Mr Evans, do you know of anyone who would want to harm Miss Tunstall? No-one.
Ona zarar verebileceğini düşündüğünüz kimse var mı?
These make Evans'postcards look like invitations to a church social.
Evans'ın çektiği kartpostallar kilise gecesine davetiye gibi kalır.
They all gave a complete account of their actions the day Miss Tunstall was murdered, including Judge Chislett, who in fact admitted to accosting Mr Evans at one point, thinking Evans was behind the blackmail note.
Bayan Tunstall'ın öldürüldüğü gün yaptıklarını detaylı anlattılar. Yargıç Chislett bu işin arkasında Bay Evans'ın olduğunu düşünmüş. - Sence doğru mu söylüyorlar?
It's Moira Mahoney. The one who stayed to speak with us at Marcus Evans'studio.
Marcus Evans'ın stüdyosunda bizimle konuşmak için kalmıştı.
You didn't have any problem stripping down for Marcus Evans.
Öyle mi? Marcus Evans için soyunmakta sakınca görmedin.
She had Mr Evans'client list.
Bay Evans'ın müşteri listesi ondaydı.
He gave it to her. Is that so?
Bay Evans vermiş.
Evans just handed over the list, did he?
- Evans listeyi eline mi verdi?
Evans is our boy.
Bu davada adamımız Evans bence.
Evans has motive to kill the both of them. All right, let's go.
Evans'ın ikisini de öldürmek için yeterli sebebi vardı.
Just wait there. It's time to come clean, Evans.
Hiç ders almıyorsun değil mi?
Making money hand over fist, her and McTavish, blackmailing your clients.
Onları sıraya dizmişler Evans. O ve McTavish senin eski müşterilerine şantaj yapıp çok para kazanmışlar.
You killed her, Evans. And you killed McTavish!
Onu sen öldürdün Evans.
Evans had a reason to kill Abigail and McTavish, but not Sally.
Evans'ın Abigail ve McTavish'i öldürme sebebi vardı ama Sally- -
Thompson, get them out of here.
Hemen onları buraya getir. Evans benimle gel!
Recognize that mark, Evans?
Bu iz tanıdık geliyor mu Evans?
I could use your terrorism expertise, Evans.
Terörizmle ilgili deneyimlerin işimize yarar Evans.
Evans.
Evans.
Agent Evans, FBI.
Ajan Evans. FBI'danım.
Hi, Mrs. Evans.
Merhaba, Bayan Evans.
I'm sorry, Mrs. Evans.
Üzgünüm, Bayan Evans.
- Got someplace to be, Evans?
- Bir yere mi yetişeceksin Evans?
I thought you were Special Agent Erica Evans.
Ben sizi Özel Ajan Erica Evans sanmıştım.
Mrs. Evans.
Bayan Evans.
What's tom evans doing here?
Tom Evans'ın işi ne burada?
You got teddy.
Evans'ı kaparsam, Teddy'ye ihtiyacım kalmaz.
Well... Well, evans is good.
Evans iyidir.
Shift, Evans.
- Olmaz.
It's evidence.
- Çekil Evans, o bir delil.
She had them lined up around the block, Evans.
Saçmalama.
Evans...
Evans...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]