English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Everlasting

Everlasting Çeviri Türkçe

697 parallel translation
She's my everlasting muse who enables me to do music.
O benim müzikle uğraşmamı sağlayan ebedi ilham perim.
unto life everlasting, Amen. Jeanne, gather yourself your last moments are near.
Cesur ol Jeanne, son anların yaklaşıyor.
Shove ahead out there and don't stick to that everlasting French warfare!
Tamam mı? Oradan direkt geçersin ve güçlü Fransız direnişine saplanıp kalmazsın.
Pray for guidance... trusting always in his everlasting goodness and mercy.
Doğru yol için dua etmeye sonsuz iyiliği ve merhametine güvenmeye.
Well, it had taken his death to give it everlasting life and beauty.
Onu alan ölüm ona hayatta güzel ve sonsuz bir ebediyet bahşetti.
It's enduring and it's everlasting.
Dayanıklı ve sonsuza kadar süren bir şeydir.
And everlasting life.
Ve sonsuz bir yaşam.
- rather than the feudal conventions of divine and everlasting rights.
... yerine, mümkün ve makul olan açıya göre değerlendirildi.
With love that's everlasting
Aşkımız hiç bitmezdi
Now has everlasting evil fallen upon us.
Artık üzerimize sonsuz bir kötülük çöktü.
PRIEST : " Everlasting rest and happiness
" Bu kuluna, Yüce İsa'nın sonsuz faziletleri aracılığı ile...
" and rejoice in everlasting happiness
" ebedi huzura kavuşmamızı nasip eyle.
You have the strength within you, an everlasting supply.
İçindeki gücü unutmamalısın mevcut olan o sonsuz gücü.
Or that the Everlasting had not fixed His canon'gainst self-slaughter.
Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa, kendi kendini öldürmesini insanın.
The name Delilah will be an everlasting curse on the lips of men.
Delilah adı ebediyen insanların dilinde bir küfür olacak!
The Lord mercifully with his favor look upon you and fill you with spiritual benediction and grace that ye may so live together in this life that in the world to come, ye may have life everlasting.
Tanrı merhametle sizi gözetsin ve sizi manevi rahmet ve lütufla doldursun ki bu hayatta birlikte uzun bir ömür sürün öbür dünyada da sonsuz bir yaşam sürün.
May the Lord grant you everlasting rest and peace.
Tanrı sana sonsuz merhamet ve huzur bahşetsin.
Therefore, our everlasting farewell take.
Onun için son bir kez uğurlaşalım.
I speak of a life everlasting.
Ben ebedi yaşamdan söz ediyorum.
They who believe in our Lord Jesus Christ shall not fear death for they shall know everlasting life.
Peygamberimiz yüce isaya inananlar korkmamali. Bunu ölene kadar asla unutmamalıyız.
Leaning on the everlasting Arm
O ölümsüz kollara yaslan.
Leaning on The Everlasting
O ölümsüz kollara yaslan
Leaning on - The Everlasting Arm
O ölümsüz kollara yaslandığımda
The Everlasting Arm
Yaslan, yaslan, O ölümsüz kollara yaslan
Leaning on The Everlasting Arms
O ölümsüz kollara yaslan
Leaning on the Everlasting Arms
O ölümsüz kollara yaslandığımda
Leaning on the Everlasting Arms
O ölümsüz kollara yaslan
And it is a lovely thing to live with courage, and to die leaving behind an everlasting renown.
Cesur yaşamak ve ardında hiç bitmeyecek bir nam bırakarak ölmek, çok güzel bir şeydir.
Bick and Jett are everlasting jangling about something.
Bick'le Jett hep bir şeyler yüzünden dalaşırlar.
This son who shared my hope of everlasting peace.
Bu oglum ki daimi olacak baris ümidimi benimle paylasirdi.
Look ye into its deeps... and see the everlasting slaughter that goes on.
Derinliklerine bak ve bitmek bilmeyen katliamı gör.
From everlasting to everlasting,
Sonsuzdan gelip, sonsuza gidersin...
And must you play that everlasting game of Patience every night?
Ve her gece o hiç bitmeyen Sabır oununu oynamak zorunda mısın?
Only the sun and the sky and the everlasting sea.
Sadece güneş, gökyüzü ve alabildiğine uzanan deniz.
The reason why he buys everything he can, is because of a crazy hope that one of the things he buys will be life everlasting which it never can be.
Alabildiği her şeyi almasının nedeni... aldıklarından birinin ona ebedi hayatı getirebileceğine dair içinde taşıdığı... o imkansız ve delice umuttur.
Taught him everlasting rebellion.
Ona sonsuz isyanı öğretti.
Cowards suffer everlasting shame
# Korkaklar ebedi utanç içinde kalacak
"Or will the ashes hold the glory of a starlike diamond, the Morning Star of everlasting triumph."
"Yoksa, duracak mı o küllerin arasında... sonsuz zaferin doğuşu gibi parlayan... yıldıza benzer bir elmas."
Judah, if they would see Jesus of Nazareth they will know that life is everlasting and death is nothing to fear if you have faith.
Yahuda, Nasıralı ısa'yı görürlerse, anlayacaklar ki hayat sonsuzdur ve imanın varsa ölüm korkulacak birşey değildir.
You disturb the everlasting peace of the gods.
Tanrıların sonsuz huzurunu bozuyorsunuz.
Grant them eternal rest, O Lord, and may everlasting light shine upon them.
"Onlara sonsuz rahatlık bahşet, Ulu Tanrım..."
Immediate disappearance and everlasting silence.
Hemen ortadan kaybolacağım ve sonsuza kadar susacağım.
We're going to rejoice that inside of us lives the veritable spirit of the everlasting redeeming Christ, Jesus.
Ebedi kurtarıcı İsa Mesih'in hakiki ruhu içimizde yaşadığı için sevineceğiz.
You're all goin'to the painful, stinkin', scalding', everlasting'tortures of a fiery hell, created by God for sinners, unless... unless... unless you repent!
Hepiniz pişman olmadığınız takdirde tanrının günahkârlar için yarattığı kızgın cehennemde acı çekerek, haşlanarak sonsuza dek işkence işkence çekeceksiniz!
Do you believe Jesus Christ can give us life everlasting?
İsa Mesih'in bize ebedi hayat verebileceğine inanmıyor musun?
This place of atonement, of damned souls and misery, with nothing to relieve you, no comfort, no water for your parched tongues, no place to rest or take a breath, but the everlasting, infinite convulsions of misery...
Orası lanetli ve sefil ruhların kefaret yeri, Orada seni rahatlatacak hiçbir şey yok, Kavrulmuş diline dokundurabileceğin bir su bile,
A soul doomed to the everlasting bottomless pit of a divine wrath!
İlahi gazabın sonsuz kuyusunda ölüme mahkum edilmiş!
It's your everlasting, ever loving dignity.
Sonsuz itibarınız.
Then you came along dangling $ 50,000 a year under my nose and, to my everlasting shame, I sold out.
Sonra burnumun dibine 50 bin dolar sallayarak sen çıkageldin sonsuza dek utanacağım şekilde, satıldım.
"damned for eternity in everlasting flame!"
"şehvet yüzünden ebediyen alevlerde yanmaya mahkum olanların."
AND BRING US INTO EVERLASTING LIFE. AMEN.
Âmin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]