Exhibitionist Çeviri Türkçe
63 parallel translation
However, allow me to indulge my exhibitionist tendencies with this quick-change demonstration.
Ancak, benim teşhirci eğilimlerime şu çabuk kılık değiştirme gösterimle dalmama izin ver.
Are you an exhibitionist?
Sen bir teşhirci misin?
'Cause I'm an exhibitionist.
Çünkü ben bir teşhirciyim.
Well, that's a kind of benign exhibitionist.
Bir tür mülayim teşhirci.
He was also the most shameless exhibitionist since Barnum and Bailey.
Ayrıca Barnum ile Bailey'den sonra en utanmaz şovmendi.
I would say "exhibitionist" is more to the point.
Bence "teşhirci" daha yerinde olurdu.
I'm a terrible exhibitionist.
Berbat bir teşhirciyim.
Sandro Larrani, age 35, exhibitionist, twelve arrests.
Sandro Larrani, 35 yaşında, teşhirci, on iki defa tutuklanmış.
Him. That exhibitionist.
Çok fazla tek gecelik ilişki başına vurmuş.
I'm not an exhibitionist! I... "
Ben teşhirci değilim! "
She's an exhibitionist.
Biraz teşhircidir de.
One boy who was 2 years older than the others... was a bit of an exhibitionist.
Diğerlerinden iki yaş büyük bir çocuk vardı. Biraz teşhirciydi.
Pasquale Di Cesare, TV cameraman, sex maniac, exhibitionist, three-time offender.
Pasquale Di Cesare, TV kameramanı seks manyağı, teşhir hastası, 3 defa suç işledi.
Well, I thought she was something of an exhibitionist.
Onun bir teşhirci olduğunu düşünmüştüm.
Do you mean an exhibitionist? - Yes, exhibitionist.
"Teşhirci" mi demek istiyorsun?
Mark, Mark, Mark, this exhibitionist thing.
Mark, Mark, Mark, şu deneyselciliğin.
For some, it may simply be the exhibitionist thrill of watching a lover strip or masturbate.
Bazıları için masturbasyon yaparken sevgilisinin onu izlemesi çok tahrik edici olabilir.
He's a verbal exhibitionist.
O bir sözlü teşhirci.
an exhibitionist.
... gösterişçisindir.
That satisfies your inner-exhibitionist self.
İçindeki teşhirciyi tatmin edeceksin.
He of the exhibitionist tendencies.
O ve teşhirci yanıyla ilgili?
A mad Delvian exhibitionist is forcing herself on me visually.
Kendini sergileyen deli bir Delvia'lı bana zorla kendisini izlettiriyor.
Either you need the money, or you're an exhibitionist.
Parayı ya da kendinizi teşhir etmeyi seviyorsunuz ya da her ikisi birden.
Our elevator exhibitionist is back.
Asansör teşhircimiz geri geldi.
Except Naked Nancy, but she's an exhibitionist.
Çıplak Nancy dışında, ama o bir teşhirci.
I'm attracted to exhibitionist runaways.
Kaçaklara karşı ilgim var.
I'm a sex addict, an exhibitionist, and I'm your daughter.
Ben bir seks bağımlısıyım, bir teşhirciyim. Ve senin kızınım.
Put that back in your pants, exhibitionist!
Sok onu pantolonuna geri, teşhirci!
I am a masochist, an exhibitionist, a drug addict, I'm corrupt, a transvestite, my mother was a whore, my father-in-law's my father,
Ben mazoşistin, teşhircinin, hapçının, travestinin ve yozlaşmışın tekiyim. Annem bir orospu, kayınpederimse aslında babam.
Where's the exhibitionist?
- Teşhirci nerede?
He's an exhibitionist and an idiot.
- Teşhirci ve salağın teki.
You see what you haven't grasped yet about him is that underneath it all... .. he's just an unstable, unbalanced exhibitionist who needs someone to think the world of him.
Onunla ilgili henüz kavrayamadığın şey şu ki her şeyin altında onun yerine birinin düşünmesi gereken değişken, dengesiz, teşhirci biri.
Our young exhibitionist was pregnant.
Genç teşhircimiz hamileymiş.
Obviously, Carol's hidden self... is afraid to express her personal, exhibitionist wishes.
Açıkça gözüküyor ki, Carol'un gizli kişiliği kendi kişisel, teşhirci isteklerini açıklamaktan korkuyor.
I'm a bit of an exhibitionist anyway.
Bir nevi teşhirciyim zaten.
- But you don't give interviews. - I'm not an exhibitionist, no.
Ben teşhirci değilim, hayır.
She's exhibitionist.
O bir teşhirci.
She's an exhibitionist.
O bir teşhirci.
My exhibitionist cohost wearing on several occasions.
Yardımcı sunucun giydiği.
A bisexual spaceman with a taste for six-inch platform shoes, spandex, glitter... and an exhibitionist's disdain for underclothing.
15 cm. topuklu zevki olan biseksüel bir astronot tayt, gösteriş ve bir teşhircinin, iç çamaşırını hor görmesi.
He liked--he liked being An exhibitionist.
Teşhirciliği severdi.
You are a total exhibitionist.
Sen tam bir teşhircisin.
I know I shouldn't exploit her insecurities. But car sex really appeals to my exhibitionist side.
Elliot'ın özgüven eksikliğinden faydalanmamam gerektiğini biliyorum ama arabada sevişmek gerçekten teşhirci tarafıma hitap ediyor.
Still, I suppose being an exhibitionist is part of his job, strutting about on stage.
Sanırım teşhircilik işinin bir parçası sahnede havalı havalı yürürken de yapar.
Yes. And also in one subject, it caused an increased interest in exhibitionist sex.
Hatta bir denekte teşhirci sekse olan ilgisini yükseltti.
So, uh, doctor, by "exhibitionist sex," you mean sex in public places like gas stations and shopping malls?
Peki, doktor teşhirci seks derken, kastettiğiniz halka açık yerler, mesela benzin istasyonu, alışveriş merkezi midir?
William Earling, exhibitionist.
William Earling, teşhirci.
She's an exhibitionist and she used to be much worse.
Tam bir teşhircidir, ve eskiden daha beterdi.
- I'm afraid you'll think I'm an exhibitionist or something.
- Beni teşhirci sanacağından korkuyorum.
Yeah, about how I'm an exhibitionist with a freak for a mom.
Evet, bir anne için nasıl bir teşhirci ucube olduğumla alakalı olarak.
Damn Exhibitionist!
Düşündüğün şeye bak!