Expects Çeviri Türkçe
1,191 parallel translation
He has selected this platoon for this assignment... and he expects you to perform particularly well.
Bu görev için bu takımı seçti ve çok iyi performans göstermenizi bekliyor.
Look, like I said, it's none of my business, but he expects you to be his for the whole evening.
- Dediğim gibi bu beni hiç ilgilendirmez ama bu adam bu gece kendisinin olmanı bekliyor. Bütün gece.
The cops shot Aziz. If a patient expects help from his physician, he has to be open and honest.
Bak Mehmet, bir hasta doktorundan yarar bekliyorsa ona açık, dürüst olmak zorundadır.
One expects to meet a white rabbit, doesn't one, hurrying by, consulting his watch and all that.
Birileri beyaz tavşanla buluşmak istiyor, acelesi olmayan biri, saatini kontrol ediyor, hepsi bu.
A man's got a wet bar, he expects it to be wet.
İnsanın lavabosu varsa ondan su akmasını bekler.
The world of the takenoko and of rock singers speeds away like a rocket. Speakers explain what society expects of them.
Takenoko'nun ve rock sarkicilarinin dünyasi roket gibi uzaklasirken spikerler toplumun onlardan ne beklediklerini açikliyor.
Everyone expects it.
Herkes bunu bekliyor.
She doesn't like a man who calls... and expects a date that same day.
Telefon açan ve aynı gün buluşma bekleyen erkeklerden hoşlanmıyor.
I don't know what she expects.
Ne umuyor bilmiyorum. Çocuğu çok şımarttı.
I can never be what she Expects of me
# Onun beni sandığı şeyi # asla olamam.
No one expects you to know everything except you.
Senden başka, her şeyi bilmeni bekleyen yok.
McCarthy expects us in his race tomorrow.
McCarthy bizi yarınki yarışına bekliyor.
The private sector expects results.
Özel sektör sonuç bekler.
The Pirate organization expects great things forhim.
Pirate organizasyonu ondan çok şey bekliyor.
Old people never take things as one expects.
Yaşlı insanlar olayları asla beklediğimiz gibi karşılamaz.
The Army expects you to set an example for the coloured troops and be a credit to your race.
Ordu senin zenci birlikler için bir örnek oluşturmanı... ve ırkının seninle iftihar etmesini bekliyor.
How the government expects... anyone to lead a decent life... and still keep paying taxes is beyond me.
( Blade ) Devlet Ne Zamana Kadar Bekler? Kurşun Herkese Değene Kadar ve Herkes Vergisini Ödeyene Kadar.
Countess expects you all to take him under your wings... and make him feel at home for the first hundred years.
Kontes onu kanatlarınızın altına almanızı istiyor ve ona bu yüzyıl boyunca evindeymiş gibi hissettirin.
He expects to meet you at 2 : 00 on the button.
Seninle saat tam 2 : 00'da görüşmeyi umuyor.
I want to do what she expects me to do.
Benden ne bekliyorsa onu yapmak isterim.
That's what everyone expects.
Herkes böyle bekliyor.
I don't know he expects.
Tamam, ne kadar beze ihtiyacın var?
My girlfriend expects a child, she's also a comrade.
Evliliğin bir burjuva kibiri olup olmadığını bilmiyordum.
It was given to you like a rose that has come full bloom, and expects you to pick it and press it to your lips.
Bir çiçek geldi, bu gül size verildi, bunu almanız için bekliyor, alın ve dudaklarınıza bastırın.
- Everybody expects us to have tans.
- Herkes bronz dönmemizi bekliyor.
Don't worry, He may come to you, too, if you do what He expects of you
Üzülme, eğer onun isteklerini yerine getirirsen, senin için de gelebilir.
I mean... What if you and Steven decide to get married somewhere down the line? I mean, what if he expects a wife?
Steven'la evlenmeye karar verirseniz ve o karısı olmanı beklerse ve...
Nobody expects you to, Sir
Hiç kimse sizden ummaz, efendim
I want nothing more than what the fisherman expects of the worm.
Senden, balıkçının kurttan istediğinden fazlasını istemiyorum.
I think he still expects Ethan to come home, even after a year.
Bir yıl geçmesine rağmen sanırım hala Ethan`ın eve dönmesini bekliyor.
A man with no name traps me at night, holds a gun to me... ... and expects me to believe him?
İsimsiz bir adam beni geceleyin tutsak alıyor, silah çekiyor ve ona inanmamı mı bekliyor?
Which nobody expects from you.
Hiç kimse sizden beklemez.
The military expects you to protect it and keep it dry.
Ordu onu korumanızı, fazla kullanmamanızı bekler.
He hardly expects me to be there to identify him, Mr. Maguire.
Carlos'u tanımak için orda olduğumu tahmin etmez, bay Maguire.
This lot expects it every century.
Bunlar şimdi her yüz yılda bir istiyorlar.
Ah, mais oui, but from an English dinner, one expects no more.
Haklısın ama bir İngiliz akşam yemeğinden insan daha fazlasını beklemez.
Mrs Troi, your government expects me to deliver you to the conference, and that's what I intend to do.
Bayan Troi, hükümetiniz benden sizi konferansa götürmemi bekliyor... ve ben de bunu yapmak niyetindeyim.
The teacher expects us.
Öğretmen bizi bekliyor.
Let them know what the Overseer expects.
Gözlemci'nin ne beklediğini onlara gösterin.
Dr. Weitzman, I don't see how William expects to make any kind of progress. He never reads my reports.
Dr.Weitzman, William'ın ilerleme kaydetmek istediğini düşünmüyorum.
Bernardin expects me.
Bernardin beni bekliyor.
Chevalier de Danceny expects you at dawn tomorrow at this location.
Şövalye de Danceny sizi yarın şafakta bu yerde bekliyor.
- She expects manners from a pig like me?
- Benim gibi bir domuzdan davranış bekliyor?
We'll do the last thing Quigley expects.
Tahmin edemeyeceği bir şey yapacağız.
She expects you to report in two weeks.
İki hafta içinde gelmeni bekliyor.
But he expects to be a productive member of society real soon.
Ama çok yakında toplumun önemli bireylerinden olmayı umuyor.
He expects to be waited on hand and foot.
Yemeğini ayağına götürmemi bekler.
You got to give her what she expects.
Beklediğini ona vermelisin.
One thing a woman expects when she gets married... is sympathy.
Bir kadın evlendiğinde, en önemli beklentisi... duygudaşlıktır.
No-one expects me to live very long.
Kimse uzun süre yaşayacağıma ihtimal vermiyor.
You know that everybody here expects you.
04 01 : 10 : 04 : 06 Buradaki herkesin 07 01 : 10 : 08 : 14 Hotel Asturias dışında, kişisel olarak 15 01 : 10 : 10 : 14 her zaman emrinizdeyim. 17 01 : 10 : 14 : 11 Neye ihtiyacınız olursa olsun... 10 01 : 10 : 17 : 13