Expired Çeviri Türkçe
929 parallel translation
The reason why you came all the way down here... is it because you're bothered by the fact that the statute of limitation is almost expired?
Buraya geldiğine göre Gong Shil'in söylediklerinden gerçekten etkilendin.
This ID is expired.
Bu kimliğin süresi dolmuş.
These papers expired three weeks ago.
Bunların süresi 3 hafta önce dolmuş.
He had a return ticket. It's expired.
Dönüş bileti almıştı ama süresi geçmiş.
And his mother and I were with him when he expired.
Annesi ve ben yanına gittikten sonra ise son nefesini verdi.
My employer, who was Ninth Duke of Chalfont for the shortest possible period, having expired of shock on hearing that he had succeeded to the title.
Chalfont dükü olabilen işverenim ünvanı aldığını duymasının ardından geçirdiği şokla aramızdan ayrılmıştı.
Fortunately, the Ninth Duke had found time before he expired to make a will bequeathing to me his interests in the business.
Neyse ki, 9. dük, vefatından evvel bankadaki tüm hisselerini bana bıraktığını vasiyet edecek zamanı bulabilmişti.
Sam tried... I forget when his sentence expired.
Ve Sam cezası bittiğinde bunu düzeltmeye çalıştı.
Time expired, sir. Due for release.
- Müddeti geçti efendim.
His visa, his passport expired.
Vizesi, pasaportunun süresi bitti.
- Your work permit has expired.
- Çalışma izniniz bitti.
- Or you'd know my enlistment expired as of 10 days ago.
Sonny. Artık eskiden olduğunuz gibi bir subay olmadığınız açıkça görülüyor. - Ya da benim gönüllülük sözleşme süremin 10 gün önce dolduğunu biliyorsunuz.
It expired nearly three weeks ago.
Süresi dolalı neredeyse üç hafta olmuş.
- Your beloved husband-to-be so anxious to be worthy of your love, drank a potion of quicksilver and sulphur - the elixir of life and eternal youth - and expired.
Senin aşkına layık olmaya çok hevesli olan sevgili müstakbel kocan cıva ve kükürtten yapılma "hayat ve ebedî gençlik özü" iksiri içti ve öldü.
My first order expired a week ago.
İlk aldığım kararın süresi bir hafta önce doldu.
My passport's expired.
- Pasaport sürem de doldu.
Only a few hours later he was overcome by an apoplexy, followed by a high fever, in which, despite all possible efforts by two most skilled doctors, one evening he expired, mildly and blessedly.
Fakat sadece birkaç saat sonra yüksek ateşin ardından gelen bir felce mağlup oldu ve iki çok başarılı doktorun bütün çabalarına rağmen bir akşam acısız ve huzur içinde son nefesini verdi.
Many have come ahead of me, and having vaguely known this amazing world they have extinguished and expired ahead of me.
Benden önce kimler kimler geldi bocalayarak tanıdılar Şu şaşırtıcı dünyayı,... söndüler, tükendiler benden önce.
It's expired and gone to meet its maker.
Vadesini doldurup yaradanına dönmüş.
It's expired and gone to see its maker.
Miyadı dolmuş ve yaratıcısını görmeye gitmiş.
Mr. Tanner, he was properly disturbed finding the master expired.
Bay Tanner, evin efendisi ölü bulduğu için haklı olarak rahatsızlandı.
- My driver's license has expired.
- Ehliyetimin süresi doldu.
I found some expired Eurocheques.
Süresi dolmuş birkaç Eurocheck buldum.
I agreed to publish it after Mallory's contract expired with Greenleaf.
Mallory'nin Greenleaf'le olan sözleşmesi sona erdikten sonra yayımlamayı kabul etmiştim.
Do you know what would happen if they found out your visa had expired?
Kredi kartının süresinin dolduğunu anlarlarsa ne olur biliyor musun?
Tehnical control expired! Probably no cat's eye either!
Biraz karanlıkta ama hileli gibi!
Did you know your license had expired?
- Ehliyetinizin süresi geçmiş.
Expired license, no registration and reckless driving.
Ehliyet geçersiz ruhsat yok tehlikeli sürüş.
The option to override detonation procedure has now expired.
Otomatik patlamayı iptal seçeneğini kullanma zamanı doldu.
The villain expired? Quite.
Tehlike sona erdi mi?
- One of the lesbians expired.
- Lezbiyenlerden birinin miadı dolmuş.
He's a mere mortal and his life hasjust expired.
O sıradan bir ölümlü ve yaşamı az önce sona erdi.
You know your residence permit's expired?
Oturma izninin bittiğinin farkında mısın?
- Your RT has expired.
- BT belgenin süresi dolmuş.
- My what's expired?
- Neyimin süresi dolmuş?
I had the RT expired on purpose, so I could pull out the extension.
BT süresinin bir amacı vardı, bilerek uzatma kağıdı hazırladım.
Now, Thurston, you told me, four weeks ago, had an option on some South African security which expired in a month, and which he desired you to share with him.
Dört hafta önce Thurston'un, Güney Afrika'da bir ay içinde arz edilecek bazı menkul kıymetleri satın alma hakkı olduğunu ve seninle paylaşmak istediğini söylemiştin.
But then begins a journey in my head... to work my mind, when body's work's expired :
Kafamda yeni bir yolculuğun başladığı andır bu oysa,
Mrs. Rodriguez has expired.
Bayan Rodriguez öldü.
Your Zvornik mandate has expired.
Zvornik görevin sona erdi.
All your... Your credit cards are all expired.
Tüm kredi kartlarının süresi dolmuş.
This driver's license has expired, sir.
Bu sürücü belgesinin süresi dolmuş, efendim.
We were stopped for a busted tail-light, and then Dad got another ticket because his license expired last month.
Kırık lamba için durdurdular fakat babam başka bir ceza aldı çünkü ehliyetinin süresi geçen ay bitmiş.
Well, my card's expired.
Kartımın süresi doldu.
I mean what are you doing if your card's expired?
O halde burada ne yapıyorsun?
And your tourist visa has expired.
Turist vizenizin de tarihi dolmuş.
Your chef's visa has expired.
Şefinizin vizesi dolmuş.
You just had your birthday. Your driver's license expired.
ve bugün doğum gününüzmüş sürücü belgenizi de iptal ettik.
My license expired a couple of years ago.
Birkaç sene önce ehliyetimin süresi doldu.
- Expired.
- Süresi doldu.
I'm really sorry I have to tell you this. Mrs. Green expired this morning.
Bayan Green bu sabah vefat etti.