English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Expulsion

Expulsion Çeviri Türkçe

244 parallel translation
If you were seen in my room it would mean expulsion for me! "
Burada görülürsen okuldan atılırım. "
The expulsion begins.
Ve doğum başlar.
- My sense of duty told me that his expulsion from the Senate -
Görev anlayışım ağır bastı.
I desire to call up the report of the Committee on Privileges and Elections - On the expulsion of Jefferson Smith.
İmtiyazlar ve Seçimler Komisyonunun Jefferson Smith hakkındaki raporunun okunmasını istiyorum.
To prevent his expulsion, he'll hold up this deficiency bill. - - Vital to this country, which must be passed today!
Kovulmasını engellemek için, yurdumuz için çok önemli olan ve bugün oylanması gereken artırım tasarısını geciktiriyor.
No, I can't reverse your expulsion.
Hayır, kovulmanı iptal edemem.
I once had to recommend a boy for expulsion... only once, in all the 15 years I was a house-master.
Bir keresinde bir genci kovmak durumunda kalmıştım. Kahya olarak çalıştığım on beş yıl boyunca bir kez olmuştu.
Many speak casually of the expulsion of foreigners
Bir çokları yabancıları defetme konusunda gelişigüzel konuşuyor.
That could mean automatic expulsion from the brass band.
Bunun sonucunda da otomatikman bandodan atılırsın.
- That's the expulsion from the Garden of Eden.
- Cennetten kovuluş.
Who is for expulsion?
Kimler ihraç edilmesini istiyor?
Here is the expulsion order.
Sınırdışı evrakınız burada.
This expulsion is an insult!
Bu ihraç bir hakarettir.
In accordance with Clause 2 of the law of December 31, 1842, and Clause 3 of the law relating to freedom of movement dating from November 1, 1867, as well as laws dating from June 12, 1889, and June 13, 1900, I decree your expulsion from the following districts of Berlin : Charlottenburg, Neukölln,
12 Haziran 1989 ile 13 Haziran 1900 tarihli yasalarda da olduğu gibi 31 Aralık 1842 tarihli yasanın 2. bendi ve 1 Kasım 1867 tarihli serbest dolaşıma ilişkin yasanın 3. bendine uygun olarak, Berlin bölgesini takiben Charlottenburg, Neukölln, Schöneberg, Wilmersdorf, Lichtenberg ve Stralau'nun yanı sıra Friedenau İdari Bölgesi, Schmargendorf, Tempelhof, Britz, Treptow, Reinickendorf, Weissensee, Pankow ve Tegel'den sınır dışı edilmenize karar verilmiştir.
But surely expulsion is not the answer!
Ama kovmak çözüm değil!
I'm afraid expulsion is the only answer.
Korkarım kovmak tek çözüm.
I can't... No expulsion, no suspension, nothing?
İhraç, uzaklaştırma hiçbir şey yok mu?
They've just issued an expulsion order.
Biraz önce ihraç emrini verdiler.
For drinking - expulsion and shame! Got it?
İçki içenler komünden atılacak, ayıplanacak!
- Or expulsion. Expulsion.
Akabinde gettolaştırma ya da uzaklaştırma...
Expulsion.
Atılma.
Holmes could not attend the funeral. His expulsion prevented such a thing.
Holmes okuldan atıldığından, cenazeye katılması yasaktı.
Why don't we start my first day off with some expulsion papers for Mr. Shit and Mr. Fuck?
İlk günüme... Bay Bok ve Bay Siktir için uzaklaştırma belgesi hazırlayarak başlayalım.
As far as expulsion goes most of the students here have already been expelled from someplace else permanently.
Uzaklaştırmaya gelince... buradaki öğrencilerin çoğu, sonsuza kadar... bir yerlerden uzaklaştırılmıştır.
"Expulsion of demons... " through demonic intercession. "
"Şeytanî iltimas aracılığıyla... ifritleri kovmak."
Expulsion.
Kovmak.
"Expulsion of demons through demonic intercession." This better work.
"Şeytanî iltimas aracılığıyla ifritleri kovmak." İşte bu olmalı.
Expulsion.
Uzaklaştırma cezası.
Your expulsion from this school is solely up to me, you bitch.
Bu okuldaki devamlılığın iki dudağım arasında.
Whoever the guilty persons are this is your only chance to avoid expulsion from this school.
Suçlular her kimse bu okuldan atılmamak için tek şansınız budur.
You just signed your expulsion papers Nuwanda.
İhraç evraklarını imzaladın, Nuwanda.
Do you think your expulsion from England is a repudiation of rock and roll?
Sence İngiltere'den ihraç edilmeni Rock Roll inkar eder mi?
I don't think suspension or expulsion will do the trick.
Uzaklaştırma veya atılmanın işe yaramayacağını düşünüyorum.
It is a depiction from ancient Earth mythology, the expulsion from Paradise.
Antik Dünya mitolojisinden bir betimleme. "Cennetten Kovulma."
We will now vote on the House bill 1 022- - the expulsion of Bob Arnold.
Şimdi 1022 no lu yasaya göre Bob Arnold un ihracını oylayacağız.
You're looking at expulsion for this.
Bunun için okuldan atılabilirsin.
" The fanatical student movement known as the Red Guard has emerged as a genuinely potent reactionary political force which will seize upon any excuse to justify the expulsion of all foreigners from China.
" Kızıl Müdafaa olarak bilinen fanatik öğrenci hareketi bütün yabancıların Çin'den kovulmasını haklı çıkaran herhangi bir bahaneyi açıklayan güçlü bir gerici siyasi güç olarak ortaya çıktı.
We just heard he'd given a speech at the university... after the expulsion of all the Jewish professors.
Babanın Yahudi öğretmenlerin uzaklaştırılmalarının ardından üniversitede bir konuşma yaptığını duyduk.
And your possible expulsion.
Ayrıca muhtemel okuldan atılma durumun.
The bad news is that if I get the slightest evidence linking a certain stolen body part with your personage will result not only in your immediate expulsion but also to my calling the police.
Kötü haber ise, vücut uzuvlarının ortadan kaybolmasının seninle ilgisi olduğuna dair en ufak bir kanıt bulduğumda sadece uzaklaştırılmakla kalmaz polise de hesap vermek zorunda kalırsın.
You have been found guilty of moral crimes against the USA and sentenced to permanent expulsion beyond its borders.
ABD aleyhine ahlaki suçlardan suçlu bulundunuz ve ülke sınırları dışında ömür boyu sürgün cezası aldınız.
He forced you using a threat of expulsion from Savior House and a life on the street with no heat and no water and no food.
Seni Koruyucu Evinden atıp sokaklarda susuz, yemeksiz ve soğukta bırakmakla tehtid ederek zorladı.
- It's grounds for expulsion.
- Kovulmana sebep olur.
Massive blood loss due to haemorrhaging..... caused by the expulsion of hundreds of straight pins.
- Yemek borusundaki yüzlerce iğnenin çıkarılması sırasında meydana gelen kanamanın sebep olduğu muazzam kan kaybı.
I feel an expulsion coming on.
- Burnuma kovulma kokusu geliyor.
You're about this close to expulsion, people!
Okuldan atılmaya yakınsınız, çocuklar!
That Summers girl. I smell trouble, I smell expulsion..... and just the faintest aroma of jail.
Buffy denen kızda sorun, okuldan kovulma ve eser miktar da hapishane kokusu alıyorum.
After his expulsion from the Royal Society, Essex became even more obsessed with his research.
İnsanlar tarafından dışlanmasından sonra,... Essex araştırmalarına iyice kafayı takmıştı.
Odette Sinclair, the committee has decided... not to recommend expulsion and give you a second chance.
Anne babanın ayrılmasına üzüldüm. Zor bir yaz geçirdin. Bunu konuşmak ister misin?
Our expulsion from paradise.
Cennetten kovulduk.!
- The second one, ghettoization. - Expulsion.
Dinden döndürme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]