Eyes on the prize Çeviri Türkçe
123 parallel translation
You keep your dick in your pants and your eyes on the prize.
Malını pantolonunun içinde, gözünü de ganimette tut.
C'mon. Eyes on the prize.
Hedefe kilitlen.
But keep your eyes on the prize.
ama gözünüz ödülde olsun.
Eyes on the prize, Dave. We're almost out of this.
Asıl amacımıza ulaşmaya az kaldı.
As some say, keeping our eyes on the prize.
Başka bir deyişle sürekli ödüle odaklanmış durumdayız.
No, I got my eyes on the prize.
Hayır, Lis. Hedefe kilitlendim.
Keep your eyes on the prize.
Ahbap, Danni olayında işin avantajlarını düşün.
Eyes on the prize, Violet.
Gözlerin ödülde olsun, Violet.
Eyes on the prize.
Gözlerin ödülde olsun.
Eyes on the prize.
Gözler topta.
Eyes on the prize, remember?
Ödüldeki gözler, hatırladın mı?
Eyes on the prize!
Gözler ödülde!
Let's keep our eyes on the prize, Karev.
Gözlerimizi ödülden ayırmayalım, Karev.
Eyes on the prize.
Gözler hedefte.
He has his eyes on the prize, and the prize is just getting out.
Sanki gözlerini ödüle dikmiş ve ödül de hapisten kaçmak.
You just keep your eyes on the prize, girl.
Sen sadece gozlerini odulde tut, kizim..
Keep your eyes on the prize, Tango Eight.
Gözünü hedeften ayırma Tango 8.
Until the contract is signed, eyes on the prize.
Anlaşma imzalanana kadar gözler altın yumurtlayan tavukta.
Keep your eyes on the prize.'
Atla önüne. Hedefe odaklan.
With one shoe. I think... until we get a confession, we gotta keep our eyes on the prize.
Sanırım bir itiraf alana kadar gözümüzü ödüle dikmeliyiz.
Eyes on the prize.
Gözün burda olsun.
Eyes on the prize.
Ödüle odaklanma.
Yeah, eyes on the prize.
Evet, ödüle odaklanma.
Keep your eyes on the prize!
Gözlerini ödülden ayırma!
AII eyes on the prize.
Bütün gözler ödülde.
Eyes on the prize.
Dağılma.
Eyes on the prize.
Evet. Gözler topta.
Keep your eyes on the prize, Jack!
- Evet. Ben... Evet.
And no matter what, you always have to keep your eyes on the prize.
Ne olursa olsun her zaman gözleriniz ödülde olmalıdır.
Let's try to keep our eyes on the prize, okay?
Olaya odaklanalım, olur mu?
Eyes on the prize.
Hedefimizi unutmayalım.
- Eyes on the prize, kowalski.
Ganimeti düşün, Kowalski.
Benji, eyes on the prize.
Benji, sonuca odaklan.
Eyes on the prize, Sammy.
Gözünü ayırma, Sammy.
Eyes on the prize.
Gözünü ayırma.
Go. Eyes on the prize. Eyes on the prize.
Gözleri ganimetten ayırmayın!
- but he's got his eyes on the prize.
- Ama sonuca odaklı. - Oh.
We hear another girl has her eyes on the prize.
Ödülde başka bir kızın da gözünün olduğunu duyduk.
Eyes on the prize.
Gözler ödülün üstünde.
I got my eyes on the prize.
Gözlerim ödülün üstünde.
Hold your head up high. Keep your eyes on the prize.
Başını dik tut ve gözün ödül de olsun.
Keep your head up high. Hold your eyes on the prize.
Başını dik tut ve gözün ödülde olsun.
Eyes on the prize, so to speak. Hmm.
Sohbet edebilmek, bir çeşit ödül gibi.
Well, eyes on the prize.
Ödüle odaklan.
Keep your eyes on the prize, Silver.
Hedefe kilitlen Silver.
Keep your eyes on the prize and let her grow up.
Hedefe odaklanın ve bırakın büyüsün.
Oh! Ladies, cut the non-thematic chatter, and keep your eyes on the prize.
Bayanlar, alakasız gevezelik yapmayın ve sonuca odaklanın.
Then keep your eyes on the prize. OK.
Biliyor musun?
You were the prize that I kept my eyes on.
Sen gözümü ayırmadığım ödüldün.
Eyes on the prize.
Dikkatimizi toplayalım Sen Nick'i al.
Eyes on the prize.
- Gitmem lazım.
eyes on me 42
eyes on the road 42
eyes on 29
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76
eyes on the road 42
eyes on 29
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76