Fane Çeviri Türkçe
195 parallel translation
As a matter of fact, i remarked to fane, our leading man, about it.
Aslında bu konuyu başrol oyuncumuzla da konuştum. Onları o da görmüş.
This is handel fane, 100 % he-woman.
Bu Handel Fane. % 100 kadın-erkek.
Fane, but i understand you saw the 2 women together last night.
Ama dün gece o iki kadını birlikte görmüşsünüz.
Fane and mr. Stewart to tea and mister...
Sadece Bayan Markham, Bay Fane ve Bay Stewart çay içmeye gelirdi ve şu bey, ismi neydi?
Markham, stewart, druce... fane.
Markham, Stewart, Druce. Fane.
I'm going to find fane.
Fane'i bulacağım.
Handel fane. Handel fane.
- Handel Fane.
Handel fane.
- Handel Fane.
What's become of handel fane?
Handel Fane'e ne olmuş?
Haven't you found fane yet, ted?
- Fane'i henüz bulamadınız mı?
You found fane yet?
Fane'i buldunuz mu?
Mr. Handel fane.
Evet sir John.
Oh, yes.
Bay Handel Fane.
Fane, is the inner history of the baring case.
Oyunun konusu Bay Fane, Baring davasının iç tarihi.
Oh, by the way, mr. Fane, i understand you're appearing at present at the circus.
Bu arada Bay Fane, şu anda bir sirkte çalışıyormuşsunuz.
Fane, of course, you know all the details of the case.
Elbette davayla ilgili tüm ayrıntıları biliyorsunuzdur.
And look, mr. Fane, you've forgotten your script.
Ve bakın, Bay Fane, senaryonuzu unuttunuz.
Fane... you might be able to collaborate with us.
Bay Fane bizimle işbirliği yapabilirsiniz.
Hurry up, fane.
Acele et, Fane.
I've really come to see mr. Fane.
Bay Fane'i görmek için geldim.
Uh... fane says he has decided to colloborate in my play after all.
Fane oyunumda işbirliği yapmaya karar verdiğini söylüyor.
I made a remark to Fane, our leading man, about it.
Bu konuda başrol oyuncumuz Fane'e yorum yapmıştım.
May I introduce you to your biggest admirer, Mr. Fane?
En büyük hayranını takdim edebilir miyim, Bay Fane?
I'm convinced, Mr. Fane.
İkna oldum, Bay Fane.
The one just referred to by Mr. Fane.
Bay Fane'in bahsettiği kişi.
But Mr. Fane said the opposite!
Lakin, Bay Fane tam tersini söyledi!
Ms. Brown now and then, and Mr. Stewart and Mr. Fane.
Ara sıra Bayan Brown, bir de Bay Stewart'la Bay Fane.
Stewart and Fane, I think.
- Stewart'la Fane, sanırım.
The next day I told Mr. Fane.
Sonraki gün, Bay Fane'e söyledim.
Fane and Stewart.
Fane ile Stewart.
And in the third act he changed clothes with Fane.
Üçüncü sahnede de kıyafetleri Fane'le değiştiriyordu.
In fact, we had an extra uniform for Fane.
Aslında, Fane için ilave bir üniformamız vardı.
Moore, Fane, Stewart, you and me too!
Moore, Fane, Stewart, siz ve ben de keza!
- This is Fane's case.
- Bu Fane'in tabakası.
- Fane?
- Fane mi?
Fane?
Fane mi?
I'll ask Mr. Fane to come to me.
Bay Fane'den bana gelmesini rica edeceğim.
Hey, we've found Fane.
Fane'i bulduk.
And he'll offer Fane the lead in it.
Oyundaki başrolü de Fane'e teklif edecek.
If he is right and Fane is dangerous, then why are you mixed up in this?
Eğer haklı çıkarsa, Fane tehlikeli biriyse, sen neden buna karıştın?
This is Mr. Handel Fane.
- Bay Handel Fane.
- You know, Mr. Fane...
- Malum, Bay Fane...
Ready Fane?
Fane hazır mısın?
Hurry, Fane!
Çabuk, Fane!
I came to talk to Mr. Fane.
Bay Fane'le görüşmeye geldim.
Mr. Fane's our leading man.
Bay Fane başrol oyuncumuz.
I know that, mr.
Bunu biliyorum, Bay Fane.
Uh, fane's and stewart's i believe, sir.
- O kimin odasıydı?
No, none of our people broke that, mate.
- Sanırım Fane ve Stewart'ın. Hayır, onu bizden biri kırmadı dostum.
Handel fane?
Handel Fane mi?
Any news of fane yet, markham?
Fane'den bir haber var mı, Markham?