Fault Çeviri Türkçe
35,479 parallel translation
This is my fault.
Tamamen benim suçum.
There's never been room for you, and that's my fault.
Hiç senin hakkında konuşmadık ve bu benim hatam.
No, no, this... this wasn't your fault.
Hayır, bu senin suçun değil.
The point is, the pressure builds, the plates slip, the earthquake comes, and Chicago's on the fault line this time around.
- Mesele şu ki, basınç artar plakalar kayar, depremler olur. - Bu sefer de potada Şikago var.
This is all my fault.
Hepsi benim suçum
Now it's my fault that Goff's not the Nightingale?
Şimdi de Goff'un Nightangale olmaması benim suçum mu?
They wanted to shave your head. ( gasps ) I am still a little drunk, and I forget what was in my speech, and I look like a very pretty Burt Reynolds and this is all your fault!
Hâlâ biraz sarhoşum ve konuşmamda ne diyeceğimi unuttum ve güzel Burt Reynolds olmuşum ve bunların hepsi senin hatan!
This is your fault for not paying attention to my notes.
Notlarımı umursamadığınız için bu sizin suçunuz oluyor.
- It was not our fault!
- Bu bizim hatam değildi!
If I'm the girl who killed Jill, then none of this was your fault.
Jill'i öldüren kızsam, O zaman hiçbiriniz sizin hatanız değildi.
This is all my fault.
Hepsi benim hatam.
Whatever happened to Agrabah... was all my fault.
Agrabah'a olanların hepsi benim hatam.
Everything that happened today was my fault.
Bugün olan her şey benim suçumdu.
I feel like it's my fault.
Sanki hepsi benim hatam gibi hissediyorum.
It's not your fault, it's your date...
Senin suçun değil, bu senin randevundu...
This is all my fault.
Hepsi benim suçum.
An accident. And your first reaction is it's her fault.
Kaza ama sen onun suçu olduğunu düşündün.
Are you saying this is my fault?
Bunun benim hatam olduğunu mu söylüyorsun?
My fault, I asked.
Sormak benim hatamdı.
You made me feel like it was my fault.
Benim hatammış gibi hissetmeme sebep oldun.
But Al-Sakar are the only ones that are truly at fault.
Fakat asıI sorumlu El-Sakar'dır.
Because if Wexler wasn't Katarina's fault, then maybe Nikki wasn't mine.
Çünkü Wexler nasıl Katarina'nın hatası değilse Nikki de benimki değil.
I'm just saying none of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin suçun değil.
No, it's not your fault.
Hayır, senin suçun değil.
This is my fault.
Benim hatam.
No, it's not our fault if you feel emasculated.
Kendinizi daha az erkek hissetmeniz bizim suçumuz degil.
- Just saying. - It is my fault.
Kabahat bende.
It's not their fault the other people aren't here.
Baskalarinin gelmemesi onlarin suçu degil.
- It was his fault.
- Onun hatasıydı.
This is all his fault.
Bunların hepsi onun suçu.
Not to point fingers, but that was the raven's fault.
Suçluyu işaret edemem, ama kuzgunun hatasıydı.
Alangulon's fault.
Alangulon'nun hatası.
Although I am generous to a fault, every day would be beyond the pale, and I am nothing if not moderate.
Ne kadar doğuştan cömert de olsam her gün aşırı olur ve ben ılımlı biriyim.
It'll be your fault.
Senin hatan olur.
Right, I'm just saying it wasn't her fault... The bubbles.
Tamam, sadece köpükler onun suçu değildi.
Look, Rau... This is all your fault!
- Bunların hepsi senin hatan!
Because, uh... It's all my fault.
Çünkü hepsi benim suçum.
This is no one's fault.
Bu kimsenin suçu değil.
It's like a fault line.
Fay hattına benziyor.
It's not my fault I opened it and looked.
Açıp bakmış olmam benim suçum değil.
Well, I didn't, and it's your fault. How?
Ben senin yüzünden uyumadım.
It is not my fault.
Benim hatam değil.
It is not my fault!
Benim hatam değil!
This is all my fault.
Bunların hepsi benim hatam.
You really think that this is my fault?
Gerçekten bunun benim hatam olduğunu mu düşünüyorsun?
And whose fault is that?
- Peki kimin hatası bu?
Yes, it is my fault for forcing you to have the time of your life and make out with those dudes.
Max, sen ne... Adamlar mı?
I'm sorry, Helen. It was my fault.
Üzgünüm Helen.
Are you saying this is my fault?
Bunun benim suçum olduğunu mu ima ediyorsun?
This is my fault.
Bu benim hatam.
- It was his fault.
- Ben...