English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ F ] / Fender

Fender Çeviri Türkçe

512 parallel translation
Front right fender heavily dented.
Ön tamponunda göçük var.
- Look at my fender.
- Tamponun haline bak.
I'd hate to think of your having a smashed fender... or something while you're not... fully covered.
Çok yazık olur bu sürede çamurluğunuz falan parçalanırsa.
Some crazy woman driver just tore a fender off it.
Çılgın bir kadın çamurluğuna çarptı.
What's a fender?
Çamurluk dediğin nedir ki?
- The fender's scraping in the tyre.
- Çamurluk lastiğe sürtüyor.
( siren wailing ) ( both nervously chattering ) Oh, what fender.
Ne çamurluk ama.
No, not your pop's fender.
- Efendim?
And the piece of cloth that got torn off by the fender.
Çamurluğa takılıp yırtılan bir parça kumaş.
Has this fender been repaired?
- Bu çamurluk tamir mi edilmiş?
The entire fender was torn off.
Çamurluk olduğu gibi gitmişti.
Uh, so the secretary starts snooping around and finds a crumpled fender on the girl's car.
Kamarot kız bu yüzden etrafı karıştırıyor kızın çamurluğunda çarpma izi buluyor.
Right fender, Einstein!
Sağdaki çamurluk Einstein.
It seems he scratched a fender or something.
Tamponunu çizdirmiş gibi bir şeyden dolayı.
- For a fender?
- Bir tampona mı?
Yes, with your feet on the devil's fender and your buttocks toasting at God's altar.
Evet özellikle ayakların şeytanın mahmuzunda ve kıçın Tanrı'nın mihrabında iken.
Fender bass is Jerry Scheff.
Bas gitarda Jerry Scheff.
You can barely see the fender.
Çamurluğunu anca görebiliyorum.
Ten fingers on the fender.
On parmağın da çamurluğun üstüne.
You smashed my fucking fender!
Çamurluğuma çarptın!
The fender.
Tampon.
Señor, there is just a dent in the fender.
Senyör, çamurlukta sadece bir çentik var.
Yes. Midi-Car! After all, it's one of Midi's cars that smashe dmy right fender.
Ne de olsa, ön çamurluğumu parçalayan Midi-Car'ın arabalarından biri.
Some driver hits it, smashes the fender and just drives off. Well, I want to find this idiot and tell him what i think!
Meçhul biri arabama çarpıp kaçıyor bu geri zekâlıyı bulup ona ne düşündüğümü söyleyebilmem gerekir.
There's been a little fender bender here on 64.
Bu tarafta takviyeli tamponlar var.
All right. Someone put a fender up.
Pekala, birisi etrafına bağlasın.
- The front fender is hitting the tire.
- Ön çamurluk lastiğe sürtüyor. - Aman Tanrım, inin.
We need to pull the fender out. - Come on.
Çamurluğu çekmemiz gerek.
We'll fix the fender, then we'll figure out a plan to drop off the body.
Çamurluğu düzelteceğiz, sonra da cesedi bırakmak için bir plan bulacağız.
I bought three Fender amps.
Üc tane anfi almistim -
Bone white, leather oxblood upholstery, big, huge chrome fender skirts.
Pontiac hakkından uzmansın, ha? Kemik beyazı... deri koyu kırmızı döşeme... büyük, kocaman krom çamurluk.
If he scratches a fender, you may use police brutality.
Çamurluğu bile çizse, polis, kaba kuvvet kullanabilir.
I want to get a Fender.
Ben Fender istiyorum.
No, I don't like Fenders, man.
Hayır, Fender'leri sevmiyorum.
Murdock, grab a fender.
Murdock, siper al.
Please remove the staple from my fender.
Lütfen o zımba telini çamurluğumdan kaldırın.
This is the case. The dented fender?
Çamurluk eziği mi?
Natalie, it's a fender bender.
Gerçek bir suç bile değil.
And you damaged the fender.
Ve çamurluğuna zarar vermişsiniz.
- Her fender?
- Onun çamurluğu mu?
This stupid $ 900 fender bender.
Bu aptal 900 dolarlık çamurluk eziği
This isn't about a dented fender, is it?
Bunlar çamurluk eziği ile ilgili değil değil mi?
Northbound on the Harbor we've got a small fender-bender going on at the Slauson off-ramp that's got things tied up a bit.
Harbor'un kuzeyinde ufak bir kaza olmuş. Slauson rampasında trafik biraz sıkışık.
Yeah, I got a fender bender here.
Üniversite kampüsü içinde ufak bir kaza geçirdim.
With his head by the fender?
Başı şömine karavanının yanında olacak şekilde mi?
He smashed onto the fender.
Şömine parmaklığına kafasını çarptı.
So, the Colonel died before he struck his head on the fender?
Yani, albay şöminenin kenarına kafasını çarpmadan önce ölmüş müydü?
Look at that fender.
Çamurluğun haline bak.
When I returned, my front right fender was smashed.
Döndüğümde ön çamurluğum dağılmıştı.
A fender bender.
Bu kağıtları bunun için mi tutuyorsunuz?
The fender bender?
Çamurluk eziği mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]