Firmly Çeviri Türkçe
818 parallel translation
But I firmly and I absolutely believe that such accommodations will come to pass. Perhaps even in my grandson's time.
Kuvvetle ve kesinlikle inanıyorum ki bu tür yerleşimler bir gün gerçekleşecek.
Grip the edge firmly with the feet to avoid slipping, and push off strongly with the legs, arms extended.
Kaymasını önlemek için ayaklarınızla kenarı iyice kavrayın. Ayaklarınızı sertçe itin ve kollarınızı uzatın.
Hold the butt of the revolver firmly in your hand.
Silahın dipçiğini iyice kavra.
Many firmly believed that vampire to be none other than Marguerite Chopin, who lay buried in the village cemetery.
Çoğu kişiye göre de bu vampir köy mezarlığında gömülü olan Marguerite Chopin idi.
And when we can no longer hold... the flag that we tore from nothing... you must hold it firmly in your fists!
Yokluktan kopardığımız bayrağı... taşıyamaz hale geldiğimizde... sizler elinizde sıkı sıkı tutmalısınız!
Yet she's firmly persuaded that I'm a bossy, arbitrary, overbearing kind of person.
Yine de benim otoriter, gaddar, küstah biri olduğuma dair çok büyük bir inancı var.
By now, the Prohibition law is firmly a part of American life but so is the evasion of that law.
Artık içki yasağı Amerikan yaşamının bir parçası ama bu yasanın çiğnenişi de öyle.
I cannot impress upon you too firmly, the Skinner Bank is a dignified institution.
Skinner Bankasının saygın bir şirket olduğunu daha başka türlü aklına sokamam.
He should be as firmly convinced of your innocence as he is now.
Şimdi olduğu gibi, senin masumiyetine sağlam şekilde inanıyor olmalı.
It was the aim of the lawmakers and the law administrators to build the law firmly on principles which are above small emotions, greed and the loose thinking of everyday life.
Kanun yapıcıların ve kanun uygulayıcıların amacı, hukuku duygulardan, hırstan ve günlük yaşamın boş düşüncelerinden daha üstün ilkeler üzerine inşa etmekti.
She says there's no pain if you press quickly and firmly.
Hızlı ve sıkı bastırdığında hiç acı duymazsın, dedi Pilar.
Gently but firmly, mind.
Alıştıra-alıştıra ama kararlı biçimde olsun.
In the split second before your car crashed, you were firmly convinced you were going to be killed, weren't you?
Araba kaza yaptığı sırada neredeyse öleceğinize inanmıştınız, değil mi? - Evet, evet inanmıştım.
Whilst the Tsar's best friend Kurbsky is away... we must take him firmly in hand.
Çar'ın en yakın dostu Kurbsky yokken... onu aldatmalıyız.
I shall hover around for a while like an old mother hen. At least until Dr. Edwardes is firmly on the list.
Bir süre etrafta bir horoz gibi dolaşacağım en azınan Dr. Edwardes listeye kesin olarak girene kadar.
And he's firmly of the opinion that there should be only one man in your life.
Ve hayatında kesin olarak tek bir erkek olmasından yana.
Many people firmly believe in him.
Kimi ona kesin olarak inanırken...
" become firmly rooted about my ears, is lifted to Miss Harrington.
.. kafama geçirdiğim şapkamı, Bayan Harrington için çıkarıyorum.
" But I firmly resolve with the help of Thy Grace, to confess my sins...
" Ama senin inayetinin yardımıyla günahlarımı itiraf ederek...
Do you firmly believe in God and his Grace?
Tanrı'ya ve onun kudretine gerçekten inanıyor musunuz?
In replay your query concerning authenticity documents obtain from Cicero, am firmly convinced material genuine.
Çiçero tarafından sağlanan belgelerin gerçekliğine dair sormuş olduğunuz sorunun cevabı, materyalin hakiki olduğuna inandığımdır.
to bring it together and give it life, waiting until, one by one, the giants ribs rise into place and are firmly fastened in the earth.
Kaburga kemikleride kaldırılır. Bunlar toprak ananın yumuşak, Karnına dikkatlice dikilir
But handle her gently, firmly, use your brains... Make her take the course you want...
Ama onu, kibarca, sıkıca, beynini kullanarak idare edersen istediğin dersi verirsin ona.
At that time, man firmly believed that all things were composed of four basic elements.
# Fa Mulan. # - Burada. - İzinsiz konuşma.
He firmly believed that I was there to observe them.
O sıkı sıkı inandıki ben onları izlemek için oradaydım,
Now, grasp the handle firmly, Smollet.
Şimdi, sapını sıkıca tut, Smollet.
Now, attach them firmly round the buttons on Withers'coat sleeve.
Şimdi, sıkıca Withers'in paltosunun kol düğmelerinin çevresine sar.
But I firmly believe discipline, well-proportioned, will bring far better results with these young hoodlums than sugarcoated encouragement.
Kabadayılara disiplinli davranarak iyi sonuçlar alınacağına eminim.
Then taking the hand, firmly take the thumb, or whatever finger you would use, roll it on the glass plate from left to right.
Dana sonra eli alın ve önce baş parmağı veya kullanacağınız parmağı, cam tabakanın üzerine soldan sağa bastırın.
" as she springs and grasps it firmly...
"... uzanıp da yakalarken çanı tüm gücüyle...
I firmly believe that everyone should indulge now and then in some form of athletic sport, don't you?
Herkesin ara sıra bir atletik spor türüne yönelmesi gerektiğine iyice inanıyorum?
Hold firmly!
Dayanın!
I feel we should act firmly and quickly to rid ourselves of this dangerous person in our midst.
Aramızdaki bu tehlikeli insandan bir an önce kesin bir şekilde kurtulmalıyız.
After which, you will find me still firmly anchored here.
Bundan sonra, beni burada hala sımsıkı demirlenmiş bulacaksınız.
Are you firmly resolved... to despise the honors, riches... and all the vain pleasures of this world... in order to prepare for a closer union with God?
Gururu, zenginliği ve bu dünyanın tüm zevklerini... Tanrı'ya daha yakın olmak için... bir kenara koymaya... kesin ve tam olarak kararlı mısınız?
I promise you'll come to believe in this thing as firmly as I do.
Söz veriyorum bu şeye benim kadar güçlü inanacaksın.
I'm firmly convinced of that.
Ben, buna yürekten inanıyorum.
But if you want to cause a conflagration to burn down the old society you need to firmly rely on the collectivity, the entire class
Ama eski toplumu yıkmak için bir çatışma istiyorsanız, ihtiyacınız olan tüm sınıfların birliğidir.
Grab firmly.
Sıkıca kavrayın.
I'm no idealist to believe firmly... in the integrity of our courts and of our jury system.
Ben, mahkemelerimizin ve jüri sistemimizin dürüstlüğüne... inandığım için bir idealist değilim.
My feet are firmly on the ground.
Ayaklarımı yere sağlam basıyorum.
We either act firmly, without emotion... or is all crumbles down, right, Pautasso?
Ya eylemlerimizde tavizsiz olur ve onlara duygularımızı karıştırmayız,... ya da her şey darmadağın olur, yanlış mıyım, Pautasso?
In a tense situation, if you speak firmly with a gun in your fist... nobody will answer back.
Gergin bir durum olursa, elindeki silahla kararlı bir şekilde konuşursan kimse cevap veremez.
Take my hand firmly into Thine
Elimi sıkıca tut
Noses to the grindstone, shoulders to the wheel feet planted firmly on the ground.
Burnu biley taşına sürtünmüş, omuzlar tekerlek Ayaklar yere inatla basan.
It's really just a matter of keeping our feet planted firmly on the ground.
Ayakları yere sağlam basmak gerçekten önemli.
You know to fix it firmly beneath!
Bilirsin aralarını kapatmak için sanki!
Respectfully but firmly, you're Chancellor now.
Saygıyla ama kesin olsun. Sen şimdi başbakansın çünkü.
Forget it, he says And marches firmly on
Boş ver, der asker ve uygun adım yürümeye devam eder
Therefore, let us close our ranks even more firmly.
Bu nedenle birbirimize daha fazla yanaşmanın zamanıdır.
I firmly resolve to sin no more and to avoid the near temptation of sin.
Artık günaha girmeyeceğim ve şeytanın ayartmalarından kaçınacağım.