Footprint Çeviri Türkçe
577 parallel translation
- Riano find man's footprint in mud.
- Riano adamın ayak izlerini buldu.
I couldn't find a trail or a single footprint leading in or out.
Köye giriş çıkışı gösteren, tek bir işaret, ya da ayak izi bulamadım.
You made only one misstep, major, but you left a big, bloody footprint.
Binbaşı tek bir yanlış adım attın ama çok büyük, kanlı bir iz bıraktın.
Here, try that on your footprint.
İşte, bunu kendi ayak izinde dene.
Okay, four days, and you mallet-heads haven't even turned up as much as a footprint.
Tamam, dört gün ve siz mankafalar tek bir ayak izi bile bulmadınız.
Or maybe a hunk of cement, and ask for your footprint.
Veya ayak izinizi almak için biraz betonla.
Mr. Hagiwara, I think this depression might be the footprint of a creature.
Bay Hagiwara bu çukurun bir yaratığın ayak izi olabileceğini sanıyorum.
This footprint is radioactive.
Bu ayak izi radyoaktif.
First, the organism we found embedded in Godzilla's footprint, a trilobite.
İlk olarak, bir trilobit, Godzilla'nın ayak izine gömülü bulduğumuz organizma.
Is that what you made out of that footprint?
O ayak izinden bunu mu yaptın?
A giant footprint.
Devasa bir ayak izi.
And the final footprint that clearly proves he threw himself in the lake.
Ve kendini göle attığını açıkça kanıtlayan en son ayak izi.
I put down a big footprint.
Sana çok iyi bir örnek oldum.
And then one day I saw a footprint in the sand and there you were.
Sonra bir gün kumda bir ayak izi gördüm Size aitti.
- I can't see a footprint.
- İzleri göremiyorum.
This is not the footprint of the trap owner.
Değil bu tuzak sahibinin ayak izi.
Not so much as one blooming'footprint.
Bir ayak izi bile yok.
And you would actually dare leave behind you a whole film, like a cripple who leaves behind his crooked footprint.
Siz de kalkmış koca filmi ardınızda bırakmaya yelteniyorsunuz... tıpkı ardında yamuk ayak izlerini bırakan bir topal gibi.
A footprint, a careless word, a remembered image in the eye of a stranger, a match.
Bir ayak izi, dikkatsiz sarfedilen bir söz, bir yabancının gördüğünü hatırlaması, bir kibrit.
Well, it could be a perfectly ordinary footprint, Susan,
Gayet normal bir ayak izi olabilir Susan,
There's a footprint in here.
Burada parmak izleri var.
Right in the middle of a footprint.
Tam bir ayak izi ortasında.
That doesn't look like your footprint.
Bu ayak izinize benzemiyor.
This footprint was made in Mr Clutter's blood.
Bu ayak izi de... Bay Clutter'ın kanına basınca çıkmış.
- That looks like some sort of footprint.
- Ayak izine benziyor.
A strand of hair, a footprint, or just a touch!
bir saç teli, bir ayak izi, hatta bir dokunuşla!
That footprint measured 6.4 feet.
İçine düştüğüm ayak izi 8 ayak büyüklüğündeydi.
Mandinka people... ... believe that if you save dust from a footprint someday they come back.
Mandinka insanları bir ayak izinden toprak tutarsan, bir gün o kişinin geri geleceğine inanırlar.
Mandinka people believe that if you save dust from a footprint someday they come back.
Mandinka insanları bir ayak izinden toprak tutarsan, bir gün o kişinin geri geleceğine inanırlar.
That's a plaster cast of a footprint they found near the car.
Bu bir alçı kalıbı, arabanın yanında buldukları bir ayak izine ait.
I mean, that hulk's footprint was found near your car.
Demek istediğim, o devin ayak izi tam sizin arabanızın yanında bulundu da.
You want to explain that big, wet footprint to me?
Bana şu büyük yaş ayak izini açıklamak ister misiniz?
Not a single footprint.
Tek bir iz bile yok.
Equipped to detect a supersonic footprint.
Süpersonik ayak izini tespit ederler.
You sure did leave an awful big footprint, Mac.
Hepimize iyi örnek oluyorsun Mac.
Not a hair nor a hide of him. Nor a footprint.
Ne bir saç teli, ne bir deri parçası ne de bir ayak izi var.
With a footprint on it.
Üzerinde de ayak izi.
Want to see the footprint?
Ayak izini görmek ister misiniz?
On the ground there was a footprint.
Yerde bir ayak izi vardı.
A big footprint.
Büyük bir ayak izi.
It's a bare footprint.
Çıplak ayak izi bu.
A-a-as in grizzly bear footprint?
Yani bir boz ayının ayak izi mi?
W-w-what about this... this footprint?
Peki ya ayak izi?
- A Borg footprint?
- Bir Borg parmak izi mi?
That's our footprint.
Bu da bizim ayak izimiz.
What's he gonna do, stub his toe on a footprint?
O ne yapacak ki, izmaritten parmak izi mi arayacak?
We also found this dinosaur footprint. - A major find from the Paleolithic era.
Paleolitik çağdan kalma bu dinozor ayak izini bulduk.
Then, using the microscopic dirt particles on this footprint, we'll get a geological breakdown of the entire city.
Önemli olan şehrin jeolojik analizini yapabilmek.
And there's a footprint.
Hem ayak izleride var.
Doctors and nurses working in the O. R wear paper socks over their shoes so this footprint had to be made by one of the kidnappers.
Ameliyathanedeki doktorlar ve hemşireler ayaklarına galoş giyerler. Yani bu ayak izleri, Harvey'i kaçıranlara ait olmalı.
That's a footprint.
Bu bir çukur değil fakat bir ayak izi.