For the first time in a long time Çeviri Türkçe
162 parallel translation
For the first time in a long time, we totally agree on something.
Uzun zaman sonra ilk kez, bir konu hakkında uzlaşmış durumdayız.
You know, for the first time in a long time, I have something to believe in.
Uzun süredir ilk defa inanacak bir şeyim var.
I want you to know, in this one moment, if only for this one moment, that for the first time in a long time, I feel alive.
Şu an seni tanımak istiyorum,... bir anlığına bile olsa uzun zaman sonra ilk kez yaşadığımı hissediyorum.
For the first time in a long time, I felt at peace.
Uzun zamandan beri ilk defa kendimi huzurlu hissettim.
But what I do know is that he likes playing again for the first time in a long time.
Ama bildiğim epeyden beridir ilk defa oynamayı artık yine seviyor.
For the first time in a long time.
Uzun bir süreden sonra ilk kez...
For the first time in a long time I didn't feel alone.
Uzun bir süreden beri ilk kez yalnız değildim.
For the first time in a long time.
Hiç bu kadar mantıklı olmamıştım.
I wanted to because for the first time in a long time I wish things were different.
İstedim çünkü uzun zamandır, bazı şeylerin farklı olmasını diledim.
Like when they go back and buy all this stuff from the shelves... with the insurance money, they'll have to think... for the first time in a long time... why they wanted all this stuff, what it's for.
Geri döndüklerinde, sigorta parasıyla alıp da rafa kaldırdıkları bunca şeyi görünce hayatlarında ilk defa olarak bunlara neden ihtiyaç duyduklarını düşünecekler.
But here I feel like, for the first time in a long time I'm walking at a steady pace and I'm afraid that if I kiss you my knees may buckle and I may stumble and I don't know if I can handle it now.
Burda cok uzun zamandan sonra ilk defa ayagım yere basacak sekilde yürümeye basladım ve eger seni öpersem dizlerimin cözülüp ve ayagımın kayacagından ve bu sefer bununla basa cıkamayacagımdan korkuyorum.
For the first time in a long time, I was nervous.
Uzun zamandır ilk kez kendimi sinirli hissediyordum.
I was really happy for the first time in a long time.
Çok uzun zamandır ilk kez mutluydum.
For the first time in a long time, I feel like anything and everything is possible.
Uzun zamandır ilk defa, hiçbir şeyin ve her şeyin mümkün olduğunu hissediyorum.
For the first time in a long time. And it.... lt felt good.
Uzun süredir ilk defa iyi hissettim.
I felt safe for the first time in a long time.
Uzun zamandır kendimi ilk kez güvende hissetmiştim.
For the first time in a long time, someone cared.
Uzun zamandır ilk defa birileri ilgi göstermişti.
For the first time in a long time, you were no longer alone.
Uzun zamandır ilk defa, artık yalnız değildiniz.
I got my pride back for the first time in a long time
Uzun süredir ilk kez gururum okşandı.
For the first time in a long time, I don't feel like I'm alone.
Uzun zamandır ilk defa kendimi yalnız hissetmiyorum.
for the first time in a long time. I want to dance again. "
çok uzun zamandır ilk kez, tekrar dans etmek istiyorum.
Aside from my jaw... I'm pretty good... for the first time in a long time.
Çenem hariç... gayet iyi... uzun zamandan sonra.
For the first time in a long time, I feel like I'm doing something important.
Uzun zamandır ilk kez önemli bir şey yaptığımı hissediyorum.
For the first time in a long time, you feel like the real Gracie Hart.
Uzun zamandır ilk defa, gerçek Gracie Hart gibi hissetmeye başladın.
I watched her sleep for the first time in a long time.
Uzun süredir ilk defa onu uyurken seyrettim.
I think the only possible explanation is for the first time in a long time... I'm content.
Sanırım bunun muhtemel tek açıklaması uzun zamandır ilk defa hayatımdan memnun olmam.
For the first time in a long time, joy smiled at me.
Joy bana gülümsedi.
For the first time in a long time, I had something to smile about.
Uzun bir süreden beri ilk defa gülümsememe sebep olacak bir şey vardı.
I think for the first time in a long time, I might actually be happy.
Sanırım uzun zamandır ilk defa gerçekten mutlu olabilirim.
For the first time in your long career, you forgot a tie.
Uzun iş yaşamında ilk kez kravatını unuttun.
For a long time you've wanted to bump me off at the first opportunity... and bury me out here in the bush like a dog... so you could take not only the old man's goods but mine in the bargain.
Uzun zamandır beni ilk fırsatta öldürmek... bir köpek gibi çalılara gömmek istiyorsun... böylece sadece yaşlı adamınkini değil, benim payımı da alacaksın.
For the first time in a long while, I felt my real self out there.
Uzun süredir ilk defa, orada kendimi gerçek hissettim.
( Harris ) The effectiveness of the first Hamburg raid was due to us at last getting permission to use something we'd had in the bag for a long time, which was known as "window", which was the dropping of clouds of aluminium paper strips,
Hamburg'a yapılan ilk saldırının tesirli olması nihayetinde kullanmak için izin alınan ve uzun süreden beri sahip olduğumuz bir şeyden ileri gelmişti. Bu "window" adıyla biliniyordu [17]. Alüminyumdan yapılma, bulut büyüklüğünde kağıt şeritlerdi.
In the following day, e for the first time, a long-range Liberator it appeared in scene and it attacked.
Ertesi gün ilk defa, uzun menzilli Liberator uçağı sahneye çıktı ve saldırıya geçti.
Not so long ago, we left our Earth for the first time to explore a neighboring world in the solar system.
Çok değil, kısa bir süre önce güneş sistemindeki komşu bir gezegeni araştırmak üzere Yeryüzü'nden ilk kez ayrılmış olduk.
For the first time in a long while, Jack thought about his mother.
Uzun zamandan sonra ilk defa Jack'in aklına annesi geldi.
For the first time in a long while I feel like someone cares about what happens to me.
Uzun süreden beri ilk kez birinin başıma gelenleri umursadığını hissediyorum.
For the first time in a long time,
Uzun zamandır ilk kez hayatımın sonunu düşünmüyordum.
That evening Paul loved me for the first time in a very long time.
O akşam Paul beni ilk olarak sevdi.
They've been around the same neighbourhood for a long time, but this is the first time they've ever met in the ring.
Uzun zamandır aynı mahalledeler. Ama ilk kez karşılaşıyorlar.
Like for the first time in a very long time, I'm actually looking forward to a Valentine's Day dinner.
Uzun zamandır ilk kez, bir Sevgililer Günü yemeğini iple çekiyorum.
Actually, for the first time in a long while I can honestly say that there is nothing wrong.
Aslına bakarsan uzun zamandan beri ilk kez "Kötü hiçbir şey olmadı" diyebilirim.
I mean, for the first time in I don't know how long, I had a real companion.
Çok uzun zamandır ilk kez bir arkadaşım olmuştu.
The air is crisp, the summer is gone. And for the first night in a long time... you need a blanket on your bed.
Hava serinleşir, yaz bitmiştir ve uzun zamandır ilk kez bir akşam yatağınızda bir battaniyeye ihtiyaç duyarsınız.
And I think for the first time in a really long time we really heard each other
Ve bunca zaman boyunca ilk defa birbirimizi dinledik.
It shone on his face and he smiled for the first time in a long while as he waited for the invisible bus.
Güneş ışıkları yüzüne vurduğunda, uzun zamandan beridir ilk kez gülümsedi ve görünmez otobüsü bekledi.
For the first time, in a long time my life is real.
Uzun zamandır ilk kez gerçek bir yaşam sürüyorum.
For the first time in a really long time I have faith.
Çok uzun zamandan beri ilk kez inancım var.
This is, the first time I haven't had medicine in my body for... a long time.
İlk defa çok uzun zamandır vücuduma ilaç girmiyor.
I mean. I feel excited about something for the first time in such a long time.
Çok uzun zamandır ilk kez bir konuda bu kadar heyecanlıyım.
Some of you... for the first time, in a long time.
Bazılarınızı uzun süre sonra ilk defa görüyorum.