For the rest of our lives Çeviri Türkçe
427 parallel translation
Then for the rest of our lives, we'll feel we've shirked and lived in vain.
O zaman da hayatımızın geri kalanında hep kaytarmış ve boşa yaşamış hissedeceğiz.
We just go on as if we were gonna buck barley for the rest of our lives.
Sanki ömür boyu arpa taşıyacakmış gibi devam edeceğiz.
And shall be for the rest of our lives.
Hayatımız boyunca da birlikte olacağız.
You mean, you'll lock us up for the rest of our lives?
Yani bizi ömür boyu kilit altında mı tutacaksınız? Hayır.
You could make it work for us for the rest of our lives.
Hayatımızın geri kalanında gül gibi geçinmemize vesile olabilirsin.
Yes, you've given me a dozen down payments and instalments for the rest of our lives.
Evet, hayatımız boyunca ödeyeceğimiz bir düzine borç ve taksit bahşettin!
And if we slept in the mud for the rest of our lives, that was OK by him.
Ömrümüzün geri kalanını çamurda yatarak geçirsek bile, umrunda değildi.
Since the insurance policy money came, we can live well for the rest of our lives.
Sigorta parası geldiğine göre, yaşamlarımızın geri kalanını rahat geçirebiliriz.
I want to look after you... not only while we're here, but, uh... for the rest of our lives.
Size bakmak istiyorum.. .. sadece burdayken değil, .. hayatımızın sonuna kadar.
Because what you answer to me now is gonna affect us for the rest of our lives.
Çünkü şu anda dudaklarından dökülecek şeyler geri kalan hayatımızı etkileyecek.
We are going to be lucky, you and me, for the rest of our lives.
Sen ve ben, ömrümüzün sonuna dek mutlu olacağız.
We are going to be lucky for the rest of our lives.
Ömrümüzün sonuna dek mutlu olacağız.
We'll find them and we'll be happy for the rest of our lives.
Onları bulacağız ve hayatımızın geri kalanını mutlu bir şekilde geçireceğiz.
Well, in that case, we could be here for the rest of our lives. Dinosaurs.
Yani, bu durumda, geriye kalan ömrümüzü burada geçirebiliriz.
We'd be choking to death for the rest of our lives.
Ömrümüzün geri kalan kısmında nefes alamaz oluruz.
We'll be grieving for the rest of our lives!
Hepsi karalar bağladı! Bunu neden yaptın?
We have to find the gold even if we have to stray through the desert for the rest of our lives!
Hayatımızın kalanını çölde kaybolmuş olarak geçirsek bile altını bulmamız gerek.
We're not going on like this for the rest of our lives.
Ömrümüzün geri kalanında böyle devam etmeyeceğiz.
And we'd live under the threat of what was on that film for the rest of our lives.
Biz de hayatlarımızın sonuna dek o filmde bulunanların tehdidi altında yaşayacaktık.
Look, Kang. For the rest of our lives, a thousand lifetimes, senseless violence, fighting, while an alien has total control over us.
Yaşamımızın geri kalan kısmında, binlerce yaşam sonrası, manasız şiddet, çarpışma, uzaylı da bizi sürekli kontrol edecek.
And we'll stay here for the rest of our lives.
Ve ömrümüzün sonuna kadar burada kalacağız.
- Enough for the rest of our lives.
- Hayatımızın geri kalanında yetecek kadar.
Just a few years'work and we can relax for the rest of our lives.
Birkaç yıl çalıştık mı, ömür boyu rahat ederiz.
Ladies and gentlemen, we shall treasure these watches for the rest of our lives.
Bayanlar ve beyler bu saatleri güzel bir hatıra olarak ömrümüz boyunca saklayacağız.
Abstain, for the rest of our lives?
Kendimizi tutalım? Ömrümüzün sonuna kadar?
And if I don't then that'll just be the most perfect kiss ever created by two strangers and we'll just keep it perfect for the rest of our lives.
Ama girmezsem bu iki yabancının gerçekleştirdiği en mükemmel öpücük olarak kalır ve ömrümüz boyunca da o mükemmelliğini korur.
We must live with it for the rest of our lives.
Hayatımızın sonuna kadar bununla yaşayacağız.
Most of us have already returned to the military... to be punished with jail and bad discharges... that will be carried around for the rest of our lives.
Çoğumuz hapislerde yatmak ve kötü şartlarda hizmet vermek için Silahlı Kuvvetler'e geri dönmüş durumdalar. Bu durum hayatları boyunca da peşlerini bırakmayacak.
Quite possibly for the rest of our lives.
Muhtemelen ömrümüzün geri kalanïnda.
Now, I'm sure you realise that what happens throughout this day is liable to affect us for the rest of our lives.
Şimdi, eminim bugün olanların hayatımızın geri kalanına etki edebileceğinin farkındasınızdır.
Marooned for the rest of our lives, aren't we, Pilot?
Ömrümüzün sonuna dek mahsur kaldık, değil mi Kılavuz?
"We can't be together for the rest of our lives"
"hayatımızın geri kalanında artık birlikde olamayız"
You understand, of course that I expect to whip your ass at chess twice a week for the rest of our lives.
Anlamışsındır herhalde, hayatımızın geri kalanında haftada iki kez seni satrançta yenmeyi hedefliyorum.
They'd hate us for the rest of our lives.
Yaşadığımız sürece bizden nefre ederler.
Raymond may have moved on, and his wife, Trish, and his friends will miss him dearly... but the joy of his memories will live with us for the rest of our lives.
Raymond gitmiş olabilir. Eşi Trish ve dostları onu özleyecekler ama anılarının coşkusu hayatımızın sonuna kadar bizimle olacak.
It's nothing but trouble. Look, we've stolen enough of these antique trinkets... to keep us living comfortably for the rest of our lives.
Bak, yaşamımızın geri kalan kısmında rahat bir yaşantı sürmek için, bu değersiz antikalardan yeterince çaldık.
For the rest of our lives, you'll blame me.
Hayatımızın kalanında beni suçlayacaksın.
We'll look for Bubba for the rest of our lives.
Hayatımızın geri kalanında Bubbayı arayacağız.
we could be digging down here for the rest of our lives.
Ömrümüzün sonuna kadar burayı kazabiliriz.
We are gonna live with this for the rest of our lives.
Hayatımızın sonuna kadar bununla yaşayacağız.
I look forward so very much to the day when we can hold our little son and be together for the rest of our lives in peace
Küçük oğlumuzu kucağımıza alacağımız ve ömrümüzün geri kalanını birlikte huzurla yaşayacağımız çok ama çok uzakta görünen o günü bekliyorum
If we don't stop this and stop it now, we gonna do something we're gonna regret for the rest of our lives.
Şimdi, burada durmazsak hayatımız boyunca pişman olacağımız bir şey yapacağız.
Taking orders from you for the rest of our lives.
Ömür boyu senden emir mi alacağız?
Then we would have that for the rest of our lives.
Hayatımız boyunca onu anlatırdık.
Didn't it ever occur to you that once we started we could never ask anybody for help, even if we were dying, the rest of our lives that we're all alone and always will be?
Bu işe bir kez bulaştığımızda, ölüm döşeğinde bile olsak kimseden yardım isteyemeyeceğimiz hayatımızın geri kalan süresi boyunca bir başımıza olacağımız ve hep öyle kalacağımız aklına geldi mi?
Our organisation is ready to offer you a block of stock, the income from which is sufficient to keep you and Mrs Fulton to keep you and Mrs Fulton in comfort for the rest of your lives.
Şirketimiz sana hisselerinin bir kısmını vermeye hazır ki buradan elde edeceğiniz gelir seni ve Bayan Fulton'u- - Seni ve Bayan Fulton'u hayatınızın sonuna kadar rahat ettirmek için yeterli olacaktır.
We are all interested in the future,... for that is where you and I are going to spend the rest of our lives.
Hepimiz gelecekle ilgileniyoruz, Çünkü yaşam gelecekte de devam edecek.
WE'LL BE LIKE THIS FOR THE REST OF OUR LIVES. WON'T WE?
Bay Roger Shackleforth.
No more worries for the rest of our lives.
Ne istersek Edna!
Grovelling to these God-cursed heathens for the rest of our muck-eating lives!
Boktan hayatımızın sonuna kadar bu lanetli kafirlere yaltaklık edeceğiz!
So I'm going to go to the beach and build a hut, send for Vera, and live there the rest of our lives.
Kumsala gideceğim ve bir kulübe inşa edeceğim Vera'yı çağırıp ve ömrümün sonuna dek orada yaşayacağım.