Foster care Çeviri Türkçe
578 parallel translation
Dylan, bumped around the foster care system since age five.
Dylan, 5 yaşından itibaren koruyucu annelere verilmeye başlamış.
We could... put Dylan in foster care for a short While.
Biz Dylan'ı kısa süreliğine özel bakıma verebiliriz.
Recommend foster care to avoid further trauma to this child. The old scar tissue indicates...
Daha fazla travmayı önlemek için evlat edinilmesini öneriyorum.
I mean, I've only been recommending permanent foster care for that child for four years now.
O çocuğun dört senedir daimi evlat edinilmesi gerektiğini söylüyorum.
- Ms. Brown, Foster Care.
Bayan Brown, Foster Care.
- There's foster care.
Orada ona bakılacak.
You're puttin'me in foster care again, aren't you?
Beni yine koruyucu bakıma alacaksınız, değil mi?
Then my parole officer showed up like the motherfuckin'plague to take me off to foster care again, just like last time.
Sonra benim şartlı tahliye memurum sikik bir bela gibi geldi beni en son yaptığı gibi yeniden koruyucu bakıma götürmek için.
I think given your present situation, maybe foster care would be the way you should go right now.
Bence senin şu anki durumunda yapman gerek en iyi şey koruyucu bakıma gitmen olmalı.
But he kept sayin'it would be his word against mine, and that he'd get off and I would go to foster care again.
Fakat o sürekli bana karşı laflar söyleyip duruyordu. Bu işten kurtulacağını ve benim yeniden koruyucu bakıma alınacağımı söylüyordu.
- I won't go back to foster care.
- Üvey aileye geri gitmem.
He'll have to go to foster care.
Bakici aileye gitmesi lazim.
Will this affect your decision about foster care?
- Kararınız değişecek mi?
You're like very expensive foster care.
Çok pahalı bir yetimhane gibi oldular.
No adoption records, no records of foster care in Alabama, Mississippi, Louisiana, nothing.
Alabama'da, Mississippi'de, Louisiana'da, hiçbir yerde evlatlık verilme kaydı yok, koruyucu aile kaydı yok.
If her mother's been on a drug spree for a month, she needs to be in foster care.
Annesi bir aydır uyuşturucu almakla meşgulse, manevi aileye verilmeli.
Placed in foster care at age eight.
Sekiz yaşında evlatlık verilmiş.
Any child who said they hated their parents... because they didn't want a bath... would be a prime candidate for foster care?
Banyo yapması için zorlanan ve bu yüzden ailesinden nefret eden her çocuğa başkasının sorumluluğuna verilmesi söz konuşu olmaz mı?
Or foster care.
Ya da koruyucu aileye.
- Open fire in a foster-care facility. - Foster care?
Adamın biri çocuk bakım evinde ateş açmış.
- I'm in foster care.
- Çocuk bakım evindeyim.
Now, it's either foster care or becoming a ward of the state.
Ya manevi aileye gideceksin ya da devletin gözetiminde olacaksın.
You know, there are over 500,000 kids in foster care.
Aileler yanında kalan 500 bin çocuk var.
The city contracts out to 73 private foster care agencies. We're not interlinked.
Şehirde çocuklara geçici olarak aile bulmak için çalışan 73 özel ajans var.
When Clayton was placed in a group home, he was sodomized by an older boy and then he was placed in foster care, and I cannot tell you what it took to get this boy to trust me.
Clayton bir yetimhaneye verildiğinde ondan büyük bir çocuk tarafından cinsel ilişkiye zorlandı ve sonra özel bakıma verildi. Bu çocuğun güvenini kazanmam ne kadar zor oldu anlatamam.
His counselor thought it was best to move him to foster care and I disagreed, but I don't have a Ph.D.
Danışmanı onun evlatlık verilmesinin daha iyi olacağını düşündü. Ben karşı çıktım ama diplomam olmadığı için kimse umursamadı.
Stacy goes into foster care?
Stacy manevi ailenin yanı verilsin diye mi?
She left you with your grandparents. When they died, she shipped you off to foster care.
Seni anneannelere bıraktı ve onlar ölünce seni bir aileye verdi.
I need to put him in foster care.
Onu bir aileye yerleştirmeliyiz.
Soon enough, they're gonna be callin and all y'all gonna end up in foster care.
Hemen arayacaklar ve hepiniz yetimhaneye gideceksiniz.
If y'all want foster care, climb your little black asses back into bed.
Yetimhaneye gitmek istiyorsanız, yataklarınıza geri dönebilirsiniz.
16-year-old black kid go missing from the foster care system.
16 yaşında siyah bir çocuk koruyucu aile sisteminden kaçmış.
As C.E.O. and president of Wolfram and Hart... you just bankrupted a company that dumps raw demon waste into Santa Monica Bay... banished a clan of pyro warlocks into a hell dimension... and started a foster care program for kids... whose parents have been killed by vampires.
CEO ve Walfram ve Hart'ın başkanı olarak Santa Monica Körfezi'ne ham iblis atıkları atan bir şirketi batırdın. Bir Pyro Warlocks klanını cehennem boyutuna gönderdin ve aileleri vampirler tarafından öldürülen çocuklar için bir gelişim ve bakım programı başlattın.
- I think Doug agrees that foster care is the best option for his brother and sister.
- Doug, kardeşlerinin koruyucu ailede yaşamalarının en iyi seçenek olduğu konusunda hemfikir.
Doug, do you know what foster care is like?
Koruyucu aile neye benzer, biliyor musun Doug?
We went to foster care.
Bakımevine yerleştik.
So I could end up in Child Services and foster care?
Neden? Yetiştirme yurdunda çürüyeyim diye mi?
We can't jerk him around, pulling him out of juvie, sending him to foster care giving him hope and taking it away.
Çünkü bu çocuğun etrafta dolaşmasına izin vermeyiz. Onu hapisten çıkararak ona umut vermiş olduk.
Foster care till he's 18.
Sisteme teslim edilecek. 18'ini dolduruncaya kadar.
He didn't want to get put back In the foster care system.
Yeniden koruyucu aile sistemine konulmak istemiyordu.
I'm not the one who deliberately kept you in foster care. - You're not helping things, Lex.
Seni özellikle yetimhanede tutan da ben değilim.
Foster care, I think.
Bakım evi.
I've been in foster care for ten years.
Bir bakım evinde 10 yıl kaldım.
Okay, so the Malton boys were placed in foster care while Mom served her sentence.
Pekala, yani anne cezasını çekerken çocuklar bakım anneye bırakılmış.
And I spent a couple years in foster care...
Bir kaç yıl evlatlık olarak yaşadım.
Sister Augustine lived in Catholic foster care until she came to us.
Hemşire Augustine, bize katılmadan önce Katolik Yetimhanesinde kalıyordu.
Some guy opened fire in a foster-care facility.
Adamın biri çocuk bakım evinde ateş açmış.
- Lunatic shot at a foster-care facility.
- Ne oldu Kerry? Delinin teki çocuk bakım evinde ateş açmış.
I think he might have shot some people at a foster-care facility.
İki sokak ötede çocuk bakım evindekileri vuran kişi olabilir.
His name is Ben. He should be somewhere in the foster-care system.
Çocuk bakım evlerinden birinde olmalı.
I've saved a few thousand, and with the foster-care money- -
Birkaç bin biriktirdim. Ve şu yardım parası...
care 163
careful 3883
career 87
carey 38
carefully 201
careless 29
carefree 22
caretaker 29
careful what you wish for 32
care to elaborate 27
careful 3883
career 87
carey 38
carefully 201
careless 29
carefree 22
caretaker 29
careful what you wish for 32
care to elaborate 27