English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ F ] / Francs

Francs Çeviri Türkçe

1,803 parallel translation
Fifteen francs.
On beş frank.
If it were a matter of francs, instead of gold louis... lt's true that francs are worthless abroad, but if you need money in France... I don't need it in France.
Ödeme altın yerine, frankla olsaydı... Evet yurtdışında frankın değeri yok, ama parayı Fransa'da kullanacaksanız - Hayır Fransa'da değil.
For this splendid tapestry, the bidding will start at 150,000 francs.
Bu harika goblen ( duvar halısı ) için, açık artırma 150 bin frankla başlıyor.
If you're interested, it's 150 francs a month.
Yine de ilgilenirseniz, aylık 150 frank.
In francs, he would've paid twice as much.
Ödeme frankla olsaydı, iki katını verebilirmiş.
It comes to 57 francs and 75 centimes... barring any error, of course.
57 frank 75 santim. Tabii bir hata yoksa.
That means I'm out 57 francs and 75 centimes!
57 frank 75 santimim gitti desenize!
I'll bet you 20 million francs it isn't.
2O milyon frankına bahse girerim ki değil.
- Where would I get 20 million francs?
- 2O milyon frankı nerden bulacağım?
Twenty million francs.
2O milyon frank.
I put 5000 francs in my wallet.
Cüzdanıma 5000 frank koymuştum.
They were two call-girls well spoken of. They took 10.000 francs for a week-end expenses not included.
Doris takma adlı, Bayan Bernardette Rupeau... ve Mona takma adlı Huguette Dalfet, bu takma adlı kızlar... öldüler.
Here's 500 francs more.
Neden onun dişlerini yaptırdı peki?
No, just 800 francs.
Hayır, sadece 800 frank.
- Returning your 800 francs.
- 800 frankını geri veriyorum. - Ne?
200 hundred francs.
200 frank.
You like to listen to those old ladies for 1,000 francs per month. You like to tend your hand for a gratuity of 3 francs.
Ayda 1000 frank için yaşlı kadınların hikayelerini duymak hoşuna mı gidiyor 3 frank bahşiş için elini açmak.
It's 200 francs a session.
Seansı 200 frank.
You won 1,000 francs.
Bin frank kazandınız.
I charge nine-and-a-half francs perpage.
Sayfa başına dokuz buçuk frank alırım.
He went and sold his dearest possession and then he threw 500 francs into the sewer!
Gidip en değerli varlığını sattı... ve aldığı 500 frankı kanalizasyona attı.
Well, he took the 500 francs, and threw them down a sewer.
Şimdi bana tam olarak ne olduğunu söyleyin. 500 frank aldı ve bunu kanalizasyona attı.
You most certainly couldn't live without her, Mr. Kadir, because Aisha brought in thousands of francs a day.
Kesinlikle onsuz yaşayamazdınız, Mösyö Kadir Çünkü Ayşe her gün size tonla para kazandırıyordu.
Madame Lola gave us a hundred francs.
Madam Lola 100 frank verdi.
Well, look, quite frankly, I gave that guy my last 30 francs :
Şey, bak, çok samimi olarak, O herife son 30 Frank'ımı verdim.
- Now, if you were to say 30 - -. ( music ) [Ends ] - [ Applause] - So you want 30 million francs.
- Şimdi 30 dersen istediğin 30 milyon Frank'ı tam kontrole alırım.
The salary is 200 francs :
Maaş 200 Frank.
80,000 francs tonight.
- Bu gece 80,000 frank.
- 5,000 francs.
- 5,000 frank.
I gave the concierge 50 francs, a nice sum back then.
Kapıcıya 50 frank vermiştim, toplam fatura yeniden geldi.
3,735,866 francs.
Tabi bütün sorunları Charlotte'ına bırakarak... 3,735,866 frank
50 million francs?
50 milyon frank?
50 million francs and no bodyguard?
50 milyon frank ve bodyguard yok mu?
For 2,000 francs, she'd better have been special.
2,000 franka, daha da özel olmalıydı.
You owe me 150 francs.
150 frank.
- Swiss francs.
- İsviçre Frankı.
What do you think will happen when they run off this dough and there's trillions of extra dollars, francs and marks floating around?
Matbaayı çalıştırıp, trilyonlarca dolar, frank, mark piyasaya sürülünce ne olur?
- I've won 850,000 francs on the horses.
- At yarışlarından 850 bin frank kazandım.
- I've won over 850,000 francs.
- 850 bin franktan fazla kazandım.
Last time I was there, Emilienne and I stayed at the Gritti Palace for 200 francs a day.
Emilienne ile son gidişimizde Gritti Palas'ta kalmıştık günlüğü 200 franktı.
They got off the train in a hurry leaving behind a coat with 18,000 francs.
Aceleyle trenden atlamışlar arkalarında içinde 18 bin frank olan bir ceket bırakmışlar.
- 20,000 francs?
- Yirmi bin frank?
Listen. We still got 10 francs.
Hala 10 frankımız var.
Could you give us a couple of francs, so that we can buy soap?
Sabun alabilmemiz için... bize birkaç frank verebilir misiniz?
- 6 francs.
- 6 frank.
500 francs.
500 Frank.
No buts about it, give me the hundred francs!
- Ama Madam Rosa...
What hundred francs?
Aması maması yok, şu 100 Frank'ı ver.
Fifteen million Francs.
15 milyon Frank.
- That leaves me with 20 francs.
- Bende 20 frank kalacak.
That'll be 7 francs and 95 cents, please.
7 frank 95 sent lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]