Frappé Çeviri Türkçe
33 parallel translation
- A mint frappé.
- Naneli frape. - Tabii küçükhanım.
And now, my special exercise for the balance : The upside-down frappé.
Şimdi özel denge alıştırmam, amuda ayak çırpma.
But last night, as I was closing, she was sitting over there all by herself, nursing a frappé. She hadn't even touched it.
Fakat dün gece, kapatırken, orada tek başına oturuyor, bir meyvalı dondurmaya bakıyordu.
And a crème de menthe frappé.
Ve... -... créme de menthe frappé.
- You're not just ditching me to go have some iced cap frappé thing by yourself.
- Yani beni ekip kendi başına buzlu kahve falan içmiyorsun.
What do you say we skip the jog and go straight for the iced cap frappé thing?
Koşu kısmını atlayıp, doğruca buzlu kahve içmeye gitmeye ne dersin?
Coming soon from Lecture Films, screenplay by Brad Kessler and starring Nathan Gold Frappé,
- Gerçek Olayları Anlatanları Filme Alıyoruz Yakında Tarih Filmleri " nden, senaryo, Brad Kessler ve başrolde, Nathan Goldfrappe.
Double battement frappé.
Çift battement frappe.
"Frappuccino" is a portmanteau of "frappé" and "cappuccino."
Frappuccino, Frappe ve Cappuccino'nun birleşmesinden yapılır.
? " Frappe
Vur
? "Frappe"
Vur
Follow old cousin Fred to the land of strawberry frappe.
Çilek dondurması için yaşlı kuzeniniz Fred'i takip edin.
We'd gone to see Gigi at the Loews and we were sitting here sharing a frappe. I made my own hot fudge.
Loews'te Gigi'yi seyretmiştik ve oturmuş aynı buzlu kahveyi paylaşıyorduk.
She'II rip out your heart, put it in a blender and hit "frappe".
O senin kalbini söker, bir blender'a koyar ve düğmesine basar.
I'm not taking a soak in that human bacteria frappe you got going there.
Bakterilerin cirit attığı o küvete girmem.
FRAPPE LATTE, WHATEVER THE HELL THEY'RE CALLED.
Frappe Latte ya da ne diyorlarsa...
One triple mocha frappe coming right up.
Üç kat kafeinli kahve hemen geliyor.
We will each have a toffee nut caramel soy far-out frappe.
Biz birer tane fındıklı karamelli tatlılı soya far-out frappe.
- Far-out frappe.
- Far-out frappe.
If he comes here and you're still here... he'll put you in the Cuisinart and set to frappe... and will chop, dice and stir you into minced housewife.
Buraya gelir ve seni burada bulursa önce seni rendeleyip frapeni yapacak ve sonra da balta ile kesip kuşbaşını yapıp sonra da kıymanı hazırlayacak.
- Anyone seen my frappe? .
- İçkimi gören var mı?
- Yeah, one sticky bun from Damn Those Doughnuts, one bagel with onions from Canters, a fruit bowl, and a maraschino frappe from the Juice Collective.
evet, şu lanet Doughnut'lardan bir tane ıslak çörek, Canter'den bir tane soğanlı simit, Juice Collective'den bir meyve kasesi...
Maybe we can turn this into a frappe.
Belki bunu buzlu şerbete dönüştürebiliriz.
Well, no one else round here does grande mocha frappe orange syrup cappuccino with extra fuckin'froth, thank you very much, so the free traders can kiss my Scottish cock.
Eh, başka kimsede, grande moka frappe portakal şurup kapuçino yok. hem de ekstra köpüklü, çok teşekkür ederim, bu serbest ticaret yanlıları benim İskoç dalgamı öpebilirler.
The celebrity booker needs a dolce latte and a special macchiato and a decaf frappà © cappuccino for her guests.
Tamam, Konuk sorumlusuna bir latte spesiyal macchiato ve kafeinsiz frappe cappuccino, konukları için,
- That's my frappe-cap. Paid three seventy-five.
O benim kahvemdi. 3.75 dolar ödedim!
Me cannot make no caramel macchiato and me cannot make no frappe cappuccino!
Karamelli macchiato ve frappe cappuccino da!
Frappe.
- Frape.
DNA frappe.
DNA meyvesi.
Frappe up your milk for a'puccino.
Sütünüze buz katın, içeceğinizi alın.
Uh, it's a mocha latte frappasomethin'. I don't know. I guessed.
Mocha'lı, frappe'li, latte'li bir şey ama bilmiyorum.
It's a mocha frappe light, that's right?
Mocha frappe light, değil mi?