Frond Çeviri Türkçe
54 parallel translation
- Huh? Matthew, frond and cendre!
Matthew, hazır ol!
So what does that make me think of? Makes me think of a triceratops... innocently munching a palm frond, when out of the sky, whammo! .
Peki bu bana ne düşündürüyor?
Tomorrow, I'm casting the role of Plantain, a magnificently built island man who wears nothing but pooka shells and a palm frond.
Yarın üzerinde sedef kolye ve palmiye yapraklarından başka... bir şey olmayan kaslı ada adamı Plantain'i seçeceğim.
As I cut into the frond, a small quantity of clear liquid streams from the incision.
Ön taraftan bir kısmını kesiyorum içinden temiz ve küçük bir miktar sıvı akıyor.
They don't scatter their eggs but lay them on pieces of flotsam like this palm frond.
Yumurtalarını dağıtmıyor onları bu iğneli küçük nişan şeridi gibi denizde yüzen eşyalara koyuyorlar.
If the quality of water is right, they will attach their eggs to the frond, which will then serve as a kind of life-raft for their offspring.
Eğer suyun niteliği iyi olursa yumurtalarını daha sonra yavruları için bir tür cankurtaran salı olarak kullanılacak olan şeride iliştirirler.
To protect itself it produces silk, just like a spider, and uses it to sew together two sides of a kelp frond and so form a shelter.
Kendisini korumak icin tipki bir örümcek gibi ipek üretir ve bunu yosun seridinin iki ucunu birlestirmek ve böylece bir siginak olusturmak icin kullanir.
The still waters of the water under a frond of stars
Yıldız yapraklarının altında suların durgun akışı.
There were things we didn't even recognize. It was an olive frond.
Ne olduğunu anlamadığımız şeyler bile vardı.
I was only trying to send a message to my ex. There's always been sexual tension between us, ever since palm sunday 1996, when we both reached for the same frond. Oh, please.
Hayır, size söyledim ya sadece eski eşime bir mesaj göndermeye çalışıyordum.
I want Anna wearing a hula skirt fanning me with a palm frond.
Anna Hula eteği giyip palmiye yaprağı ile beni havalandıracak.
No one's gonna want to buy weed in frond of the bacon.
Kimse aynasızın önünde ot almak istemez ki.
A palm frond.
Bir palmiye dalı.
The best place to lay eggs is right inside the frond.
Yumurtaları bırakmak için en iyi yer dalın içi.
Flying fish will spawn onto debris in the water and the team tie on to a floating palm frond to try and make sure they're close by in case the action begins.
Uçan balıklar sudaki atıkların üzerine yumurtlar. Ekip bulduğu bir palmiye dalını tekneye bağladı ve aksiyon başladığında yakınlarda olmaya çalışıyor.
Thousands of fish have massed below the surface, all intent on reaching the frond.
Binlerce balık yüzeyin altında bir araya toplandı ve hepsinin niyeti dala ulaşmak.
And the frond is not the only thing that they're trying to lay their eggs on.
Üstelik dal, üzerine yumurtlarını bırakmaya çalıştıkları tek şey değil.
The weight of the eggs sinks the palm frond and puts an end to the spawning and to the crew's filming.
Yumurtaların ağırlığı palmiye dalını batırarak,... yumurtlamaya ve ekibin çekimine son veriyor.
One of these involves stripping a palm leaf frond... and using it like a pestle to mash up the nutritious palm heart.
Bunlardan bir tanesi de besleyici palmiye kalbini ezmek için bir dalın üzerindeki yaprakları soyarak onu tokmak gibi kullanmalarıdır.
Look, there's a frond of a plant there.
Bak, şu bir bitkinin ön ucu.
There were further finds in Charnwood forest, like this disk, which was probably the holdfast which secured the frond of Charnia to the sea floor.
Charnwood ormanında muhtemelen charnia'nın ön kısmını deniz seviyesinde tutmasına yarayan bu çark gibi daha bir çok keşif var. bu çark gibi daha bir çok keşif var.
This is a two-metre-long frond.
Bu 2 metre uzunluğunda bir eğreldi otu.
The frond of Charnia found in Charnwood was isolated.
Charnia eğreldi otu Charnwood'da yapayalnız bulunmuştu.
Good job, mr. Frond.
Aferin, Bay Frond.
It's a real crisis, mr. Frond! Yeah.
Bu gerçek bir kriz Bay Frond.
Wait, mr.
Durun Bay Frond.
Frond, now that I have a clear head, I want to apologize to everybody.
Aklım başıma geldiğine göre herkesten özür dilemek istiyorum.
We were in the car with mr. Frond, And he didn't make us wear seat belts.
Bay Frond'la arabada gelirken bize emniyet kemeri taktırmadı.
Okay, Mr. Frond.
Tamam, Mr. Frond.
And Mr. Frond is running the whole thing.
- Her şeyi Mr. Frond yürütüyor. - Mr. Frond?
I have worked too hard to get us this event, so you'll be nice to Frond, and you'll make spaghetti and meatballs!
Bu olayı üstlenebilmek için çok uğraşmam gerekti sende Frond'a kibar davranacak ve spagetti ve köfteler yapacaksın!
Show him your abs, Mr. Frond.
Ona döşünüzü gösterin, Mr. Frond.
Well, this is really working out, Mr. Frond.
Bu gerçekten çok işe yarıyor, Mr. Frond.
It was Mr. Frond's fault.
Mr. Frond'un suçu.
I don't like the cut of the palm frond and there's an inclusion in the back.
Palmiye dalının kesimini sevmedim. Hem ceviz kabuğunda da leke var.
There's a goddamn palm frond floating in the- -
Havuzda bir palmiye yaprağı...
Oh, shut up, Frond.
Oh, kapat çeneni, Frond.
Mr. Frond, shut up.
Mr. Frond, susun.
You're not a woman, Frond.
Sen bir kadın değilsin, Frond.
Let's swing by Mr. Frond's office.
Hadi Mr. Frond's ofisine bir uğrayalım.
♪ Headin'out of P.E. ♪ ♪ Gives us time to play on the street ♪ ♪ First we lied to Mr. Frond ♪
d Bedenden yırtmış olmak d d Sokakta oynayacak zaman veriyor d d Öncelikle Bay Frond'a yalan söyledik d d Artık güzellik merkezindeyiz... d
Mr. Frond, pretty yarn.
Bay Frond, güzel iplik.
I can't believe they lied to Mr. Frond like that.
Bay Frond'a öylece yalan söylediklerine inanamıyorum.
I had a very interesting encounter with Mr. Frond today.
Bugün Bay Frond'la çok ilginç bir görüşme yaşadım.
Mr. Frond made us independent study kids, too.
Bay Frond bizi de bağımsız çalışmacılar yaptı.
Mr. Frond... ha!
Bay Frond... ha!
Mom, Mr. Frond is making us perform for the school board this afternoon.
Anne, Bay Frond bu öğleden sonra bize okul kurulunun önünde performans yaptıracak.
Another Frond innovation in the crapper.
Bir başka Frond inovasyonu daha çöpe gitti.
Besides, I haven't done anything new since I learned to use a palm frond.
Hem palmiye yaprak kullanmayı öğrendiğimden beridir yeni bir şey yapmadım.
It's an extraordinary feat of engineering, but each frond was created by dredging sand from the seabed.
Bu olağanüstü bir mühendislik başarısı. Ama her bir yaprak, deniz yatağından kum taranarak yapıldı.
It appears I am as limp as a wet palm frond.
Islak bir palmiye yaprağı kadar cansız.