Funerals Çeviri Türkçe
735 parallel translation
Those flowers make me think of funerals.
Bu çiçekler bana cenazeleri hatırlatıyor.
I never go to funerals.
Cenazelere asla gitmem.
Keep your hands away from your guns unless you want... five cheap funerals in Deadwood instead of one.
Ellerinizi silahlarınızdan uzak tutun... tabii Deadwood'da bir yerine beş tane ucuz cenaze töreni istemiyorsanız.
All my life I've hated funerals.
Cenazelerden hep nefret etmişimdir.
His folks buried him because they got no money to pay for funerals.
"Ailesi onu buraya gömdü, çünkü cenaze için paraları yoktu..."
I don't like funerals.
Cenazeleri sevmem.
Funerals.
Cenazeler.
Weddings, funerals, I attend them all.
Düğünler, cenazeler, ben hepsine katılırım.
At funerals one's inclined to laugh and at weddings, weep.
İnsanın içinden cenazelerde gülmek, düğünlerde ise ağlamak gelir.
This means all our funerals.
Bu, hepimizin sonu geldi demek.
I've just been reading a story about funerals.
Cenazelerle ilgili bir haber okuyordum.
I hate rainy funerals.
Yağmurlu cenazeleri sevmem.
You just came home in time for funerals, Stella.
Eve sadece cenaze törenleri için geldin.
And funerals are pretty compared to deaths.
Ve cenaze törenleri, ölümlere kıyasla daha şirindir!
- I never go to funerals.
- Ben cenazelere gitmem.
Nice of you to think of the taxpayers, after the money you cost them in funerals.
Çıkardığın onca cenaze masrafından sonra, vergi mükelleflerini düşünmen ne hoş.
Funerals are my job
Cenazeler benim işimdir.
You got back from Miami, where strangely enough... they had two funerals last week.
Miami'den yeni geldin, ama burada garip şeyler oluyor geçen hafta iki cenaze vardı.
A nice little old lady with a penchant for funerals.
Cenazelere düşkün minik, tatlı, yaşlı bir kadın.
I'm not good at weddings, only funerals.
Dügünleri sevmem, yalnizca cenazeleri severim.
We might have some funerals tonight.
Bu gece birkaç cenaze çıkabilir.
Funerals.
Cenaze törenleri.
The parties at our house are famous for being first-class funerals.
Bizim partiler birinci sınıf cenaze töreni olarak ün salmış zaten.
I never go to funerals or weddings.
Ben cenaze ya da düğünlere asla gitmem.
One of these days they'll even charge funerals - die now, pay later.
Günlerden bir gün cenazelerde bile öyle olacak, şimdi öl, sonra öde.
At least he knows how to behave at funerals.
En azından cenazede nasıl davranacağını biliyor.
And the people who disturb me most at funerals are the women.
Ve cenazelerde beni en çok üzen insanlar, kadınlardır.
It's only good for snakes and funerals.
Sadece yılanların ve cenazelerin işine yarar.
They were not at the funerals.
Onlar cenazede değiller.
Weddings, baptisms, funerals, I know them back to front.
Düğünler, vaftiz törenleri, cenazeler, hepsini az çok bilirim.
We spend our time here between funerals and burials.
Zamanımızı cenaze törenleri ve adam gömmekle harcıyoruz.
Have you ever heard of an undertaker booking funerals in advance?
Hiç önceden cenaze rezervasyonu yapıldığını duydunuz mu?
Two unusual funerals today.
Bu gün iki olağandışı cenaze merasimi oldu.
And curs those who die in the sin....... that displeases me to see these horrible funerals
Görmekten rahatsız olduğum o korkunç cenaze törenlerinde günahlar içinde ölen adi insanlar!
You know, in this part of the country everything goes fast, even funerals.
Bilirsin, ülkenin bu köşesinde her şey hızlı gerçekleşir, cenazeler bile.
As a rule we don't permit residents to attend the funerals, for their own good of course,
Kural olarak kendi iyilikleri için sakinlerimizin cenazeye katılmalarına izin vermiyoruz.
Funerals?
- Cenaze? - Amen!
I hate funerals.
Cenazelerden nefret ediyorum.
You've preached a lot of funerals lately.
Son zamanlarda çok fazla cenazede dua okudun.
I don't mean a regular coffin-follower to attend grown-up people, no just at children's funerals.
Büyüklerin cenazesine vermeyiz, çocuk cenazelerinde kullanırız.
But we did take funerals seriously, so my family travelled to Bay Saint Louis, to see the old man ceremoniously to his final rest.
Ama cenazeleri ciddiye alırdık. Bu yüzden ailem yaşlı adamı son yolculuğuna uğurlamak için Bay Saint Louis'e gitti.
Funerals?
Cenazelerden mi?
I go to funerals.
Cenazelere gidiyorum.
- You go to funerals often?
- Sık sık cenazelere gider misin?
What do you do when you aren't at funerals?
Cenazelere gitmek dışında ne yapıyorsun?
We have Buddhist funerals.
Budist cenazelerimiz var.
Funerals don't have to be morbid.
Cenazelerin üzücü olması gerekmez.
Funerals must be religious.
Tören dine uygun olmalı.
My comrades were burried here like animals, without funerals.
Yoldaşlarım cenazeleri yapılmadan... Hayvanlar gibi gömüldü buraya.
All I do is go to funerals.
Tek yapmam gereken cenazelere gitmek.
Well, child, funerals cost money.
Şey, evladım, cenazeler bedava değildir.