English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Gagging

Gagging Çeviri Türkçe

210 parallel translation
Nobody's gagging me!
Kimse beni susturamaz!
Here... ( gagging sounds )
- Ne oldu?
I'm gagging my pawn...
Benim rehine beni taşımalı..
[Gagging]
[Umutsuz]
Why y'all gagging so?
Ne yutkunuyorsunuz? Sanırım heyecanı seviyorum.
AND HE STARTS GAGGING AND SPEWING FOOD,
Sonra öğürmeye başlıyor, ağzından yemekler püskürüyor.
I'd make a gag, but I'm busy gagging.
Öğürürdüm ama zaten öğürmekle meşgulum.
[Gagging] Choked on a jelly bean.
Jöleli fasülyeden tıkandım.
It was gagging my throat.
Boynumu sıkıyordu.
OH, THESE BYGONERS JUST CAN'T HANDLE THEIR TEA, CAN THEY? [Beeping ] [ Gagging Cough]
Bu daha eski ve adil, onların çayını tutamaz, öyle mi?
Oh! Can we talk about Chief Wiggum? [Gagging Noise]
Şef Wiggum hakkında konuşabilir miyiz?
[Gagging]
[Gagging]
[Gagging, Gasping]
[Gagging, Gasping]
Dr. Farber, Jason Greenspan's gagging.
Doktor Farber, Jason Greenspan kıkırdamaya başladı.
I heard him gagging.
Adamın nefes alamadığını fark ettim.
- He was gagging.
- Nefes alamıyordu.
Agent Krycek says he entered the room because the suspect was gagging.
Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor.
- Homer, you want any cards? Homer.! - [Gagging]
Homer, kart ister misin?
[Gagging] Chokin'on my own rage, here.
Sinirden boğuluyorum burada.
- You'll be gagging.
- Ağzınla deliği tıkayacaksın.
We've been bagging her but she's been gagging.
Hava pompalıyoruz ama sürekli kusuyor.
It can be hard work - if you don't scald yourself or lop off a finger, you're gagging at grease fires, killing rats and brawling with labour racketeers.
Restoran sahibi olmak zor bir iş değil. Tabii kendinizi haşlamaz ya da parmağınızı kesmezseniz yağı yakıp yangın çıkarmazsanız sıçan avlayıp, mafyaya haraç vermezseniz.
I think he's gagging on the fish.
Sanırım balık yüzünden.
They're gagging'everybody for the bus ride to the pen.
Pen'e otobüs yolculuğu için herkesin ağzına sıçacaklar.
You're gagging me!
Çok komiksin!
- [Gagging]
- Şimdi...
- and you've gotyourselfa puppet show. - [Gagging]
- işte size bir kukla şovu.
- Your hands are too weak. - [Gagging]
Ellerin çok zayıf!
No, shes cuddly, and until a few seconds ago, you assumed that because I'm a fat girl... instead of some slim oil painting, Id be gagging... for a quick one in the doorway of Toys-R-Us.
Hayır, sicak biri. Bir kaç dakika öncesine kadar böyle düşünüyordun. Zarif bir sanat eseri değil de bir espri kaynağı, oyuncakçı girişinde yenilen hızlı bir yemek gibi.
[Gagging ] # # [ Singing]
Tabi, babanın şarkı söylemesi insanın ödünü patlatabilir.
But Anna, she is absolutely gagging for it.
Fakat Anna, o kesinlikle bunu hak ediyor.
Not the hacking and gagging and spitting part, please.
Öksürerek, öğürerek, tükürerek söylenecek kısımlar olmasın lütfen.
I was gagging for him!
Onun için deli oluyordum!
The one who can't walk into the same room with me without gagging?
Aynı odada bulunduğumuzda her zaman midesi bulanan kişi.
[Gagging] Oh! - Don't forget the leg protectors, sir.
- Bacak koruyucularını unutmayın, efendim.
Just as I thought, lolly-gagging again.
Tıpkı düşündüğüm gibi. Gene zamanı boşa harcamışsın!
She wasn't exactly gagging for it when she left you six months ago.
Altı ay önce seni terk ettiğinde şaka yapar bir hali yoktu.
I don't feel no- - [Gagging]
Bir şey hissetmiyorum- -
I know you're all gagging to get up here..... for the karaoke, which I love.
Hepiniz biliyorsunuz burası hareketlenecek..... karaoke ile, ki ben de bunu seviyorum.
See, what you buggers don't understand, is that women are gagging for it.
İşte, siz oğlancıların anlamadığı şey şu ki kadınlar emmeyi çok seviyor.
He's gotta be gagging stonewalling Croft's pedophilia to protect Radial Velocity.
Radial Velocity'i korumak için, Croft'un sübyancılığını iyi savunmuştur.
[Gagging] Oh, poor baby.
Ah, zavallı bebeğim.
[Narrator] So, whether choking their son or poking some fun... the Simpsons will keep on gagging for years to come.
İster oğullarını boğuyor, ister alay ediyor olsunlar Simpsonlar önümüzdeki yıllarda da güldürmeye devam edecek.
- Feel the power! - [Gagging]
Gücü hisset!
But it turned out i was just gagging for a shag.
Ama meger canim sevismek istiyormus.
- Why, you little - - [Gagging]
Seni küçük...
[Gagging]
- Peki. Lütfen.
[gagging ] [ yelling ] [ Price] May I have your attention, please?
Bir dakikanızı alabilir miyim, lütfen?
- [Growling ] - [ Gagging] Okay, Apu!
Tamam, Apu!
I am gagging for it.
Çünkü Hugh... bunu istiyorum.
( Gagging )
Malcolm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]