English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Geography

Geography Çeviri Türkçe

645 parallel translation
Facts from history, from geography, from newspapers..
Tarihten, coğrafyadan, gazetelerden..
Facts from history, from geography..
Tarihten, coğrafyadan..
Where the little fish Studied geography
Küçük balık orada Öğrenirmiş coğrafya
Or from geography, two rivers converging irresistibly.
Ya da coğrafyadan, karşı konulmaz bir şekilde birleşen nehirler. Evet, gerçekten de.
Go back to school and learn your geography.
- Coğrafya okumadınız mı?
The geography may be difficult to arrange.
Bunu ayarlamak biraz zor olabilir.
- Never mind the geography.
- Coğrafya dersi kalsın.
I argue with Bergesen about the League of Nations ski in the wintertime, teach my daughter cooking and geography.
Bergesen'le Milletler Cemiyeti üzerine tartışırım. Kışın kayak yaparım, kızıma yemek pişirmeyi ve coğrafya öğretirim.
Modern geography.
Modern coğrafya.
I probably learned about it in geography.
Coğrafyada öğrenmişimdir.
The geography books are right.
Coğrafya kitapları doğru yazıyormuş.
It's geography.
Sadece bir yer.
- Expert on economy, topography and geography of Egypt?
Mısır ekonomisi, topoğrafyası veya coğrafyası hakkında uzman mısın?
I have a nodding acquaintance with geography, geometry... astronomy, philosophy, and botany.
astronomi, felsefe, ve botanik... coğrafya ve geometri ile de tanışıklığım vardır.
I want them to have an education, a real education. They have to learn arithmetic and spelling and geography.
Onların gerçek bir eğitim almalarını istiyorum.
Well, perhaps my geography is getting a little rusty, but I can't understand what port they could have touched on the way to Madagascar.
Coğrafya bilgim biraz paslanmış olabilir ama Madagaskar rotasında hangi limana uğramış olabilirler bir türlü anlayamadım.
Taeko, you studied it in geography class, right?
Taeko, coğrafya dersinde görmüştünüz, değil mi?
Goodness, this started out to be a geography lesson.
Tanrım, güya coğrafya dersi olacaktı.
And here it is, in the geography book.
Ve işte, coğrafya kitabındaki yeri.
He was carrying a geography book, and he said :
Elinde Coğrafya kitabı vardı, dedi ki :
Can I help it if I was good in geography?
Coğrafyam kuvvetliyse ne yapayım?
Pornography, question of geography.
Pornografi, bir coğrafi meselesi.
You see, it's a matter of geography.
Görüyorsun, Bir coğrafya meselesi.
It is not geography.
Sebep coğrafya değil.
Math, geography... composition...
Matematik, coğrafya kompozisyon...
Before I'm through with her, she'll see more geography than Marco Polo!
Onunla işim bittiğinde, Marco Polo'dan... daha çok gezmiş olacak!
You know a lot about the geography and history of this district, I believe.
Sanırım bölgenin coğrafi yapısı ve tarihi hakkında bilginiz var.
The only thing I could understand was geography.
Tek iyi bildiğim ders Coğrafyaydı.
I like geography.
Coğrafyayı severim.
I've got geography at seven.
Saat yedide coğrafyam var.
- No, no, she's got geography.
- Hayır, hayır, coğrafya dersi var.
- How's the geography?
- Coğrafya nasıl? - Yürekler acısı.
a composition, and a big task for geography.
Bir kompozisyon ve büyük bir coğrafya ödevi!
Any high-school student in geography can tell you that.
Coğrafya bilen bir öğrenci bile sana bunu söyleyebilir.
You and your geography.
Coğrafyan da süpermiş.
I'm in no mood for geography.
Coğrafya havamda değilim.
- Yes. But geography is on our side.
Ama coğrafya bizden yana.
- Well, geography's my speciality.
- Benim uzmanlık alanım coğrafyadır.
I should have known the geography.
Coğrafya biliyor olmalıydım.
You're never in one place long enough to have a geography or army or land myth.
Hiçbir yerde, bir coğrafyaya, orduya ya da ülke efsanesine sahip olacak kadar uzun süre kalmamışsındır.
It's not so difficult if you know a little geography.
Birazcık coğrafya bilgisiyle, hiç zor olmaz.
And your beauty goes beyond the bounds of geography.
Sizin güzelliğiniz de sınırları aşacak ölçüde.
I don't come from nowhere and I don't wanna talk geography.
Hiçbir yerden gelmiyorum ve coğrafya konuşmak istemiyorum.
Now turn to page 37 in your geography book.
Coğrafya kitabınızın 37. sayfasını açın.
If your geography's correct, just around the next headland.
Eğer coğrafi bilgin doğruysa, aşağı yukarı bir sonraki burna kadar.
Um, don't know ; Geography, I think.
Emin değilim ama coğrafya galiba.
I quite like Geography.
Coğrafyayı çok severim. Ben de.
I know, but I like being with Daniel more than I like doing Geography.
Biliyorum ama Daniel'la birlikte olmayı coğrafya dersinden daha çok seviyorum.
I teach geography.
Bay Wonka, ben coğrafya öğretmeniyim.
It is not just a matter of geography.
Bu sadece coğrafya meselesi değil.
I'm a wiz at cultural geography.
Coğrafyada üstüme yoktur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]