Get it while it's hot Çeviri Türkçe
52 parallel translation
Come and get it, while it's hot.
Yeni çalınmışken, gel de al.
Get it while it's hot.
Hemen iç, soğutma.
Come and get it while it's hot.
Soğumadan gelip alın.
Will you come and get it while it's hot, sir?
Hâlâ sıcakken gelip alır mısınız, efendim?
Look, I better get it while it's hot.
Bak, su hala sıcakken duş alsam iyi olur.
- You'd better get at this while it's still hot.
- Daha sıcakken bir arar ver istersen.
- You get it while it's hot.
- Hala ateşliyken işini gör.
Get it while it's hot.
Soğumadan alın.
Fresh coffee. Get it while it's hot.
Hazır sıcakken götürün.
Get it while it's hot!
Yeni çıktı fırından, gel!
Think we might get that pizza served while it's still hot?
Sence pizzayı hâlâ sıcakken servis edebilir miyiz?
Get it while it's hot, kids.
Sıcak yiyin, çocuklar.
Get it while it's hot.
Hala sıcakken alın.
If he doesn't get it while it's still hot, he gets two free out of my pocket!
Sıcakken tesim etmezsem, parasını benden aır!
Boy, Mr. Hat, being hot and sexy is fun for a while, but it does get boring.
Sana Bay Şapka hakkında bişeyler söyleyeceğim, ateşli ve seksi olmak bir süre eğlencelidir, fakat kesinlikle can sıkıcı olacaktır.
- All right, Angelo, andiamo, now, get that while it's hot, will ya.
- Andiamo. Şunu sıcakken götürün.
I wanna get home, put it in my diary while the memory's still hot.
Anısı hâlâ tazeyken eve gidip günlüğüme yazmak istiyorum. Hadi. Hayır!
come on, get in while it's hot.
Hadi, su sıcakken gelsene.
Get it while it's hot.
Sıcakken yiyin.
Get it while it's hot!
Sıcakken yiyin!
Go on. Dig in. Get it while it's hot.
Soğutmadan başlayın.
Come on, get it while it's hot!
Hadi, soğumadan getir!
Get it while it's hot.
Sıcakken yemelisin.
Come on, get it while it's hot.
Hadi, sıcakken içelim.
So come and get it while it's hot!
İçeri girip, henüz sıcakken yiyin!
- but get it while it's hot.
-... ama sıcakken için.
It's going be a while before the whole bath has steady water because it's take time to hot molecules to properly get cross and to normalized whole distribution.
Çünkü sıcak moleküllerin küvet içinde yayılması ve suyun tamamını standartlaştırması zaman alır.
I just made Bee poop in her pants in front of the spooky house. This is front-page stuff, people. Get it while it's hot.
Az once Bee altina yapiyordu onu oyle korkuttum ki...
Y'all come and get it while it's still hot!
Soğumadan gelin de yiyin hadi!
Get it while it's hot.
Soğutmadan için.
Last one, baby, get it while it's hot.
Son bir tane, bebeğim, tazeyken al.
Get it while it's hot.
Sıcakken başlayın.
Get it while it's hot.
Hazır sıcakken al.
- I'm gonna get this over there while it's still hot, okay?
- Yemek hala sıcakken götüreceğim, tamam mı?
Get it while it's hot...
Sıcak sıcak içelim.
Get it while it's hot.
Sıcakken alın!
Get it while it's hot.
Sıcak iken alın.
Get it while it's hot!
Sıcakken alın.
Now, get it while it's hot.
Sıcakken için.
♪ He's a one-stop, get it while it's hot, baby, don't stop ♪
# O, tek durak, her şeyi alır zamanla, sakın durma #
It's not like Doc's going to be around signing anything else, so you may as well get it while it's hot.
Artık Doc'ın başka bir şeyleri imzalayamayacağını düşünürsek bulabiliyorken hâlâ bunlardan alsan iyi edersin.
- Get it while it's hot.
- Sıcakken alın.
Come and get it while it's hot.
Gelin ve sıcakken alın.
Get it while it's hot.
- Sıcakken yiyin.
All right, let's get it while it's hot.
Haaydi, hâlâ sıcakken gidip alalım şunu.
Max, come on. Get it while it's hot.
Sıcakken al hemen.
All right, party people, get it while it's hot.
Ve topu yakaladı! Pekala, parti insanları, yemek sıcakken gelin.
Come get it while it's hot.
Hazır sıcakken gel de al.
Get your food while it's hot.
Yemeğiniz soğumadan alın.
I was gonna get one for everybody, but you really got to eat Taco Jason's while it's hot, before it hardens up.
Herkese getirecektim ama Jason Tacoları sertleşmeden sıcakken yemek lazım.
Get it while it's hot?
Sıcakken almak?