Ghosted Çeviri Türkçe
37 parallel translation
It just ghosted across my screen.
Bir sinyal gördüm. Şimdi ekrandaydı.
They said they had it farmed out, They had it ghosted.
Herseyi onceden planladiklarini soyluyorlardi. Gorunurde kimse olmayacakti.
Bloody well toasted and ghosted is what I get, isn't it?
Peki elime ne geçti? Kahrolası bir hayalet oldum, değil mi?
He just ghosted two guys, and I never even saw him.
İki adamı yok etti ve onu görmedim bile.
Okay, so I was thinking of, like, a ghosted image beneath the list of names, like a bulging eyeball.
Aklımda şöyle bir şey var. Listenin altına saydam bir resim koyarız. Kabartma göz olabilir.
You lot, you know how many girls she ghosted? Huh?
Hey kızlar, onun kaç kızı öldürdüğünü biliyor musunuz?
Someone ghosted him for real?
- Biri onu sahici hayalet mi yaptı?
I ghosted his book and got his trust.
Onun kitabını ben yazdım. Ve böylece güvenini kazandım.
Any one of those could have ghosted her computer.
Onlardan herhangi biri bilgisayarına hayalet olarak sızmış olabilir.
Someone ghosted your laptop a few days ago.
Birkaç gün önce birisi sizin laptopunuza sızmış.
Whoever ghosted your computer wanted to be found out.
Bilgisayarına sızan kimse bulunmak istemiş. Sahi mi?
You ghosted my computer and you wanted me to find you.
Bilgisayarıma hayalet olarak girdin, ve benden seni bulmamı istedin. Hayır.
She ghosted the identity of a girl named Rebecca Sands.
Rebecca Sands isimli bir kızın kimliğini kullanmış.
I thought it was gonna turn into something serious but then outta nowhere, he just ghosted me.
Tam bir şeyler ciddileşiyor sanıyordum ki, durduk yere hayaletledi beni. Öğk.
No. He ghosted me, like he stopped responding to my calls and texts, vanished into thin air.
Hayaletledi derken, çağrılarıma ve mesajlarıma cevap vermeyip, ortadan kayboldu.
The location you asked about... there's a good reason why it's ghosted on the map.
Sorduğun yer ile ilgili... Haritada görünmez olmasının iyi bir nedeni var.
I've called every contact I know, but they've all ghosted.
Tüm bağlantılarımı aradım, hepsi kayıplara karışmış.
Um, dude, last night, I, um, I ghosted.
Dostum, dün gece koşarken kendi yansımamı gördüm.
Hard to say when this guy ghosted.
Adam ortada yokkan söylemek zor.
I found a ghosted entry path to the Fed's server uploaded from a computer at the school student activity center.
Merkez Bankası sunucularına doğru, gizlenmiş bir giriş yolu buldum okulun öğrenci etkinlik merkezindeki bir bilgisayardan yüklenmiş.
Just girls. I've ghosted people before.
Daha önce insanları gizlice takip ettim.
I brought the Kindred into this world with the same thoughtless inelegance with which I dismissed poor Zoe, ghosted upon her.
Kindred'ı düşüncesizce uyandırdım bu yüzden Zoe'yu ele geçirdi.
You just ghosted him.
- Hayalet muamelesi yaptın.
You ghosted him.
Hayalet muamelesi yaptın.
Ghosted me the week before we left.
Beni terketmeden bir hafta önce hayaletlendirdi.
Unless I'm being ghosted. In which case that would defeat the purpose.
Yoksa seni görmezden geleceğim, ki bu durumda amacıma ters düşecektir.
That... That machine ghosted that Lucy woman.
O makine Lucy denen kadını hayalete çevirmişti.
The Chinese just ghosted it onto your tablet to implicate your administration.
- Çin sadece sizi töhmet altında bırakmak için virüsü tabletinize sahte olarak yükledi.
They ghosted right after you left.
Sen gittikten sonra kayıplara karıştılar.
'Cause after I moved out here to keep an eye on him, he totally ghosted me!
Çünkü kendisine göz kulak olmak için buraya taşındıktan sonra benden saklandı.
Ghosted.
Hayalet oldu.
Our partnership ended when you ghosted me and the entire department.
Beni ve tüm departmanı terk ettiğin an ortaklığımız bitti.
I used to think being ghosted was a rude way to end a relationship.
Ortadan yok olmanın ilişkiyi bitirmenin kaba bir yolu olduğunu düşünürdüm eskiden.
He didn't return my calls or my texts. He just, like, ghosted me.
Mesajlarıma veya aramalarıma aldırmadı.
You look nice. Well, you totally ghosted me.
Hoş duruyorsun.
We had slept together, I really liked him, and then he ghosted.
Yattık, ondan hoşlandım, sonra kayıplara karıştı.
Ghosted an I. D File into our
Her kimse, evrensel veritabanımıza sahte bir kimlik yerleştirmiş.