Goals Çeviri Türkçe
1,509 parallel translation
Setting goals.
Hedef belirlemeyi.
If you first help me remove a small obstacle to my goals.
Eğer benim amaçlarımdaki küçük bir engeli kaldırmamda yardım ederseniz.
I made two goals and one assist and there were scouts!
İki gol attım ve bir de asist yaptım ve kolej görevlileri oradaydı!
You had life goals.
Hayatının bir amacı vardı.
Three basic goals :
3 temel amaç
Remember, goals are deceptive.
Unutma, amaçlar aldatıcıdır.
Come on, we can't give up on our goals.
Hadi ama, hedeflerimizden vazgeçemeyiz.
Eradication of them is among our goals.
Onların yok edilmesi hedeflerimiz arasında.
So we have a direction, and for the coming year, each of us must establish goals.
Yu Hong, iyi misin? Neyin var?
She scored two goals last week.
Geçen hafta iki gol attı.
And field goals, they're not an option.
Uzaktan şut atmak kesinlikle yok.
He reminds me of myself when I was a kid because he has goals.
Bana gençliğimi hatırlattı.
What are your goals these days?
Bu günlerde amacın ne?
Dee and I have a little something we like to call "goals."
Ben ve Dee'nin "hedef" diye tabir ettiğimiz şeylerimiz var.
- Your goals.
- Hedeflerin.
Well, I've had to explain to her that there's got to be some sort of a firewall, if you will, between one's romantic aspirations and the larger life goals.
Ona romantik açılımlar ve büyük hayaller arasına bir çeşit ateşduvarı olması gerektiğini anlatmak zorunda kaldım.
I would've thought you'd try to accomplish two goals at once.
Aynı anda iki gol birden atacağını sanırdım.
I said, "well, it's where I put all my goals up, I cut them out and I put all my goals up as something that I want to achieve in my life".
"Ulaşmak istediğim hedefleri yerleştirdiğim bir pano" dedim.
But right now his goals are my goals.
Fakat şu anda onun hedefleri, benim hedeflerim.
Shame, the press decided to help them achieve their goals.
Yazık, basın onlara emellerine ulaşmaları için yardım etmeye karar vermişti.
Brett Rhienhardt, MVP of the winning flamer team from 85, with four goals and three assists.
Brett Rhienhardt, 85'teki kazanan takımın MVP'si,... dört gol ve üç asistle.
So just go score some goals.
Git ve birkaç gol at.
Blackpool were 3-1 down, then Stanley Matthews worked his magic. He scored two goals in the last 20 minutes.
Blackpool 3-1 gerideydi, sonra Stanley Matthews sihrini kullandı son 20 dakikada İki gol attı.
You should have bigger goals in life.
- Hayatta daha büyük hedeflerin olmalı.
His goals are to take revenge for his mother, and create a world in which his little sister, Nunnally, can live in peace.
Hedefleri annesinin intikamını almak ve küçük kardeşi Nunally'nin huzur içinde yaşayabileceği bir dünya yaratmaktır.
One of their main goals :
- Bir de bana sor.
You-you provide goals.
Hedefleri koyarsınız.
the dream is this- - that we'll finally be happy when we reach our goals.
Rüya şöyledir... sonunda hedeflerimizi ulaştığımızda mutlu oluruz.
Hey, did you know during his 20-year career in the NHL Wayne Gretzky score 894 goals?
Wayne Gretzky'nin NHL'deki 20 yıllık kariyeri boyunca 894 gol attığını biliyor musun?
We are down three goals.
Üç sayı gerideyiz.
I have plans, goals.
Planlarım var amaçlarım var.
Evan and I have plans, goals, ambitions.
Evan'la benim planlarımız var amaçlarımız ve hırslarımız var.
That was your basic programme - maybe we should talk about special goals you've got.
Bu senin temel programındı ama belki özel bir hedefin varsa, onları konuşmalıyız.
My goals?
Hedefim mi?
No goals really, apart from trying not to die, and get in shape for my wedding.
Ölmemeye çalışmak ve düğün için forma girmek dışında pek bir hedefim yok aslında.
My dad scored more goals than yours!
Benim babam seninkinden fazla şey yaptı!
Right, and was unceremoniouslyexpelled sophomore year- - sorry to bring that up, champ- - butI think we need to be realistic about our goals here.
Evet ama ikinci sınıftan terk, böyle dediğim için kusura bakma dostum ama, bence hedeflerimiz hakkında gerçekçi olmalıyız.
His goals or your goals?
Onun amacı mı senin amacın mı?
What are the goals of this Prohibition?
Bu yasağın amaçları nelerdir?
I assume the goals of Prohibition are to reduce the amount of drugs available and to reduce the demand for those drugs.
Bence bunun amacı, mevcut olan ulaşılabilir uyuşturucu miktarını azaltmak ve bu uyuşturuculara olan talebi azaltmak.
I understand career goals.
İnsanların kariyer hedeflerini anlarım.
But such lofty scientific goals are far from the minds of average residents of Earth, who occasionally peer up at the glowing mesmerizing lunar disk in the night sky.
Ama böyle yüksek bilimsel amaçlar dünya genelinin pek ilgisini çekmiyor... Ama gece ışıldayan gökyüzüne bakıp ayın büyüleyiciğine odaklanmalıyız...
I don't know what your goals are, but don't overdo it with the perfume.
Hedeflerin nedir bilmiyorum,... ama parfümü aşırıya kaçırma.
I think... we may have different goals.
Bence bizim farklı amaçlarımız olabilir.
That's the problem with goals they become the thing you talk about instead of the thing you do.
İşte amacımla alakalı sorunum da bu. Yapacağın şeyler değil de konuştuğun şeyler oluyorlar.
- Do you think you'll achieve your goals in life?
Hayatta başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz?
Although sometimes when people get what they want, they realize how limited their goals were.
Gerçi bazen insanlar istediklerini elde edince, amaçlarının ne kadar sınırlı olduğunu fark ediveriyor.
Separate from what the rat wants is what the rat doesn't want- - an electric shock, a dead end- - and these are valid parts of the equation known as avoidance goals.
Farenin istediği şeylerden hariç istemediği şey de var. Elektrik şoku ve çıkmaz sokak. Bunlar da denklemin kaçınma hedefleri olarak bilinen kısımları.
If Natale's staying in LA, There must be something he desires that outweighs his avoidance goals.
Eğer Natale hâlâ L.A'da ise kaçınma hedeflerine ağır basan bir isteği olmalı.
We think our goals are in the interest of HMG, not against.
Bizce hedeflerimiz Majesteleri'nin Hükümeti'nin çıkarına, aleyhine değil.
Anybody can see that this place doesn't fit your career goals.
Buradaki hiç kimse senin kariyer hedeflerini anlayamaz.