Good to see you all Çeviri Türkçe
251 parallel translation
It sure is good to see you all again... but we'll get sociable a little bit later.
Hepinizi tekrar görmek çok güzel. Sohbete biraz sonra devam ederiz.
It's good to see you all again.
Sizleri görmek ne güzel.
It's good to see you all tonight.
Hepinizi bu gece görmek güzel.
WELL, IT'S SO GOOD TO SEE YOU ALL BACK
Hepiniz sapasağlamsınız çok çok güzel
It's so good to see you all
Sizi görmek o kadar güzel ki!
It's... good to see you all in church.
Hepinizi birden kilisede görmek ne harika.
Good to see you all.
Sizi görmek güzel.
It's good to see you all again!
Tekrar hepinizi görmek çok güzel.
It's good to see you all.
Hepinizi görmek çok güzel.
It's good to see you all.
Hepinizi yeniden görmek çok güzel.
Well, I guess we're all having a swell time and it sure is good to see all you gents with your molls here.
Sanırım herkes çok güzel vakit geçiriyor. Bütün beyleri yanlarında sevgilileriyle görmek de güzel.
I'm glad to see you all in good health.
Benim için vazgeçilmez bir şeydir.
You all come asking my assistance... but I wanted to see this man for a very good reason.
Hepiniz benden yardım istemeye geliyorsunuz. Johnny'i görmek istememin iyi bir sebebi var.
It's a good thing I decide to come back and see that you are all right, otherwise you'll be out on the streets again
Nereye gidiyorsun böyle?
Now, you remember, children, how I told you last Sunday... about the good Lord going up into the mountain and talking to the people... and how He said, "Blessed are the pure in heart, for they shall see God"... and how He said that King Solomon in all his glory... was not as beautiful as the lilies of the field?
Hatırlıyor musunuz, çocuklar? Geçen pazar sizlere Yüce İsa'nın dağa çıkıp insanlarla konuşmasını anlatmıştım. Hani "Kutsananların yüreği saftır, çünkü onlar Tanrı'yı görecek olandır," demişti.
All you have to do is make out like you can see as good as ever.
Yapman gereken tek şey her şeyi daha önce gördüğün gibi algılamak.
Well, I can see you're all ready to go, so I'll just wish you good luck - in your latest venture.
Görüyorum başlamaya hazırsınız. Son girişiminizde başarılar dilerim.
- Good to see you again, John. - The pleasure is all mine.
- Seni tekrar görmek güzel, John.
I can see that you're all ready to go, so I'll just wish you good luck... in your latest venture, "The Battle of Pearl Harbor."
Başlamaya hazır olduğunuzu görüyorum, size son teşebbüsünüzde bol şans diliyorum : "Pearl Harbor Muharebesi."
A very good doctor-patient relationship, you see. We do it to sort of, as it were To break down the barriers, all right?
Bunu, engelleri yıkmak için yapıyoruz.
With all this snow, it's a good time to see... if you and your father have had any visitors.
Böylesine kar yağmışken, baban ve senin birkaç ziyaretçi ağırlamanız için iyi bir zaman olabilir.
I want to see you walking tall... looking good and mentally alert at all times.
Her an dik yürümenizi iyi görünmenizi ve zihnen tetikte olmanızı istiyorum.
Well, good to see you boys made it through the war all right.
Savaºtan sag çiktiginizi gördügüme sevindim çocuklar.
It's good to see you after all these years.
O kadar yıldan sonra seni gördüğüme sevindim.
, how good to see you again what brings you to eternia after all this time?
Seni tekrar görmek ne güzel. Bunca zamandan sonra seni Eternia'ya getiren nedir?
All those loose ends that they think they are tying up are going to go nowhere, you see, because Tommy Brown was on that plane himself when it crashed and if I'd been up to no good,
Ucunun açık olduğunu sandıkları tüm bu konular hiçbir yere varmıyor görüyorsunuz. Çünkü Tommy Brown, düştüğü sırada o uçağın içindeydi ve eğer kötü bir şeylere bulaşmış olsaydım kendi kellemi ortaya koymazdım.
Good to see you, too. Got all your things?
Eşyaların tamam mı?
Good to see you. Where you been all these years?
Bunca yıldır neredeydin?
You see my life is really... You know how a normal person gets up and goes downstairs and eats breakfast and kisses somebody good-bye, and goes to a job, and, you know... All right, listen.
Gördüğün gibi hayatım gerçekten karmaşık.
It's good to see you're not bitter after all these years.
Bunca yıl sonra hala keskin olduğunu görmek güzel.
All depends. Good to see you, lads.
Sizi gördüğüme sevindim çocuklar.
So, please let me thank you again, and tell you that I hope to see you all very soon, and wish you an affectionate good night!
Büyük ölçüde Bernays'in yöntemleri kullanılıyordu. Aslında tamamen onun yöntemleri. General Motors'un Hikayesi İlerleme Töreni
- So good to see you all.
- Sizi görmek ne güzel.
All right, leeches, I want you to see what a good writer looks like.
Pekala sülükler, iyi bir yazarın neye benzediğini görmenizi istiyorum.
I tried not to hear what God had to tell me but you can see all the good it done.
Tanrı'nın sözlerini duymamaya çalıştım, ama gördüğünüz gibi bir işe yaramadı.
- All right. Good to see you.
İyiyim seni gördüğüme sevindim.
So, I'm hoping a good night's sleep is all you needed to see the light.
Umarım iyi bir gece gecirmişsindir.
You all right over there? It's good to see you again, Tommy.
- Seni yeniden gördüğüme sevindim, Tommy.
Good to see you again after all this time.
Bu kadar zaman sonra sizi yine görmek çok güzel.
You see? Inside all of us there's a yearning to do good. ... To be good.
Görüyor musunuz... hepimizin içinde iyilik yapmak için... iyi olmak için bir özlem vardır.
All right, good to see you.
Tamam, seni görmek güzeldi.
Good to see you. All right.
Görüştüğümüze sevindim.
It's good to see all of you.
Hepinizi görmek güzel.
It is good to see you after all these years, my son.
Bu kadar yıl sonra seni görmek güzel, oğlum.
Good to see you after all these years.
Onca yıldan sonra, sizi görmek ne güzel.
Donna, all right, good to see you.
Hey, Donna, seni görmek güzel.
You know, maybe I'll go and explain it all to my good friend in the Gestapo and he'll see the funny side of it and we'll have a good laugh about it.
Belki gidip, herşeyi Gestapo'daki iyi dostuma açıklarsam işin komik yanını görür ve bir güzel güleriz.
You lookin'all sharp. Good to see colored folks doin'good.
- Çok şık görünüyorsun.
All good things will come to you. You'll see.
Yakında bütün iyi şeyler seni bulacaktır.
Colonel Childers, good to see you again, sir. Um, all right.
Albay Childers, sizi tekrar görmek güzel efendim.
It's good to see all of you.
Hepinizi bir arada görmek beni çok mutlu etti.