English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Grab this

Grab this Çeviri Türkçe

941 parallel translation
Doc, grab this chair.
Doc, şu sandalyeye geç.
If you see this gauze change color grab this, shut it with a bang like that, see?
Filtre renk değiştirirse şunu tut ve sertçe kapat.
Six full boxes, and I had to grab this one.
Şuna baksana. Altı tane dolu kutudan bunu almışım.
Don't grab this from your wife.
Bunu karından saklama.
That copper'll grab this number.
O aynasız telefon numarasını öğrenecek.
You grab this?
Al bakalım.
Grab this oar.
Tut şu küreği.
Trying to grab this place for themselves?
Çiftliği ele geçirmeye mi çalışıyorlar?
Grab this!
Yakala şunu!
OK, grab this.
Tamam, yakala şunu.
Grab this trampoline!
Şu trambolini tut!
Grab this!
Haydi Augustus yakala şunu!
- Hey, grab this!
- Tut şunu!
- Grab this one.
- Tutun şunu.
Grab this one.
- Ucundan tutun.
Here. - Grab this. - So you do the cooking?
Yemek yapar mısın bari?
Here, grab this.
Al, tut bunu.
The two of us will go in and grab this villain... and get the glory
Neden bu başarıyı paylaşalım ki!
is this because of Yoon? And how he's uncomfortable. So now that you're just going to grab that " dog guy?
Sırf Yune'ye yük olmak istemediğin için herhangi bir erkekle birlikte olacağını mı söylüyorsun?
I've been to a lot of trouble to arrange this. So grab your hat and a taxi and get right over here.
Şapkanı al, bir taksi tut ve hemen buraya gel.
I'm gonna grab me a ranch... that'll make this place look like a gopher hole.
Kendime bir çiftlik alırım orayı öyle bir yaparım ki burası kümes gibi kalır yanında.
If you hold your balance so, like this, then grab her here by the...
Dengeni korursan, böyle, sonra kızı şöyle kavrarsan...
Half a dozen companies in this regiment would grab me, in grade, too.
Bu alaydaki her bölük beni havada kapar, hem de rütbemi indirmeden. Tabii ya.
Grab that oar. We got to flop this over.
Ters çevirmemiz gerekecek.
Grab hold of the crank like this.
Kolu böyle tutacaksın.
- Grab a hold of this line.
- Şunu bir yakala.
Joe, if we get outta this hotel alive, we'll sell this bracelet, take the money, grab a boat to South America and hide out in a banana republic.
Joe, eğer bu otelden canlı çıkarsak, bu bileziği satarız, parayı alıp Güney Amerika'ya giden bir gemiye atlayıp gideriz.
Grab a bite to eat. Thank you. See you this evening.
Bir şeyler yiyelim, teşekkürler.
Grab your chance with this new, medical discovery :
Bu yeni tıbbi buluş üzerinde, şansını bir dene :
Then Mickey and I jump out, grab the detour sign, cut this road off.
Sonra Mickey ve ben dışarı çıkar, tabelayı alır ve bu yolu keseriz.
Grab hold of this rope, Spang.
Şu ipi tut, Spang.
Let me just grab this.
- Hoop hop sakin ol.
Grab a hold of this.
Şuna bir bak.
I say to myself, "Oh, maybe next time this or that comes around, I'll grab it."
Kendime hep "belki bir dahaki sefere bu ya da şu uğrar da yakalarım" diyorum.
All right, grab ahold of this.
Tamam, tut şunu.
In that case physicists who get their diplomas here would grab the first chance they get to emigrate to some country where physics gives money, because here, in this country, we can't earn a lot from our work, it's more working for love
Bu arada fizikçiler ki bu dediklerim diplomalı olanlar ilk fırsatta kendilerine para veren ülkelere göç ediyorlar. Çünkü burada, bu ülkede işten fazla para kazanamıyoruz.
I wanted to get up and go to the bathroom... he would grab me by my arm, you know... like I'm going to miss this part.
Tuvalete gitmek için kalkmıştım, kolumdan çekti. Sanki bir şeyi kaçıracaktım.
Here, you grab hold of this.
Al, mesela şunu tut.
I see this squad pull in the alley, grab these two fellas.
O iki adamı yakalayan ekibi gördüm.
You better all grab your courage,'cause this is flyin'weather.
Cesaretinizi toplayın, çünkü dışarıda uçuş havası var.
Anybody on this list here grab you?
Bu listede çağrışım yapan var mı?
Grab hold of this.
Şunu tut.
Well, how does this grab you?
Peki şuna ne dersin?
Luke, grab hold of this!
Şunu tut!
This year we'll grab the bull by the balls... and kick those punks off campus!
Bu yıl boğayı taşaklarından yakalayacağız... ve o kdeğersizleri kampüsten atacağız.
Now, as a director, I am constantly using my eyes and this Opti-Grab device has caused irreparable harm to my career.
Bir yönetmen olarak, "sürekli gözlerimle çalışıyorum"... ve bu optik tutacak, "kariyerimde onarılmaz hasarlara yol açtı".
On a night like this, one of us could get up in the middle of the night, grab an ax, and cut somebody's head off.
Böyle bir gecede içimizden biri gece yarısında kalıp, bir balta alıp birinin kafasını kesebilir.
Things move slow here. This isn't New York, where you grab a taxi and grab your hat.
Burası New York değil, burada işler yavaş ilerler.
Better grab me loins up for this one.
Buna belimden yakalanmasam iyi olur.
The mouse jumps this way, and I grab him with my paw.
Fare bu tarafa mı kaçtı, onu pençelerimle yakalayacağım.
And now, here we are in this little boat, preparing to grab the Devil by the horns.
Şeytanın boynuzlarını sökmemiz için de... bize sadece bu küçük tekneyi hazırlattı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]