English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Gradually

Gradually Çeviri Türkçe

959 parallel translation
Over time, these layers gradually build up, adding material to the surface.
Zaman içinde, bu kaya katmanları yavaşça yerleşerek yüzeye yeni materyal ekler.
It dawned on scientists that these volcanoes were gradually building up a ring of andesitic rock all around the Pacific.
Bu volkanların, sonuçta Pasifik çevresinde bir andezitik kaya halkası oluşturduğu bilim insanları tarafından farkedildi.
So it looks as if somehow the continents have all been created by volcanoes like these, gradually building up the crust over geological time.
Görünüşe göre, sanki kıtalar bir biçimde böyle volkanlar tarafından jeolojik zamanlar boyunca kabuğa yavaşça yığılarak oluşmuşlar.
So if I draw a cross-section of Alaska, I come from the north, through the land, across the volcano and down gradually steeper and deeper, then down into a deep ocean trench... like this.
Eğer Alaska'nın bir enkesitini çizmek istersem, kuzeyden gelirim kara boyunca, volkanları geçer ve azar azar dikleşip, derinleşerek iner ve sonra da deniz bir okyanus yatağına gelirim. İşte böyle.
As time passed, radioactive decay was gradually turning the uranium into lead, changing the chemical composition of the rock.
Zaman geçtikçe, radyoaktif bozunum nihayet uranyumu kurşuna dönüştürerek kayanın kimyasal yapısını değiştiriyordu.
And gradually the shallow ocean that covered the young planet grew deeper.
Ve sonunda, genç gezegeni kaplayan sığ okyanus derinleşti.
Oppressed countries... gradually leaving the world capital
Ezilen ülkeler... yavaş yavaş kapitalist dünyayı terkediyor
gradually the order was restored.
Azar azar düzenli olarak.
You come slowly around, taking care not to be heard and gradually you approach the one whose back is to you.
Yavaşça yaklaşıyorsunuz, ayak seslerinizin duyulmamasına dikkat ediyorsunuz. Ve sırtı dönük olana yavaşça yaklaşıyorsunuz.
Perhaps I can. Gradually.
Belki de anlatabilirim.
The leaves gradually decompose. And, several months later : ... they can be used as fertiliser.
Yapraklar yavaş yavaş çözünür ve birkaç ay sonra gübre olarak kullanılır.
Gradually they grew more coherent and logical, and at last we began to get glimpses into the extraordinary phenomenon that was his mind.
Cümleler yavaş yavaş daha tutarlı hale geldi ve sonunda onun zihnindeki sıradışı fenomeni görebilmemizi sağlar duruma geldi.
Swinging rhythmically as it gradually descends.
Ritmik bir şekilde sallanmakta ve yavaş yavaş alçalmaktadır.
From this mood, the manic depressive might gradually change until they reach this state.
Bu ruh halinden manik depresifler yavaş yavaş değişip bu duruma geçerler.
The escarpment slopes gradually here.
Kayalık gittikçe azalıyor.
We're gradually restoring order and trade in the whole Mediterranean area.
Ticareti tüm Akdeniz'e yavaş yavaş geri getiriyoruz.
Three years later, The information outside wanted to list me gradually depressed
Üç yıl sonra savaş haberleri beni derinden üzdü.
Yet in the normal course of existence you can expect 20 or 30 years of gradually diminishing activity.
Ama normal yaşam tarzını sürdürürsen... giderek azalan bir enerjiyle... 20 veya 30 yıl daha yaşamayı umabilirsin ancak.
You could gradually buy the business, and then it would be your own and...
Yavaş yavaş borcunu ödersin, zamanla şirket tamamen senin olur...
We do this by pumping out the air inside and gradually reducing the pressure.
Bunu içerideki havayï bosaltïp, basïncï düsürerek yapïyoruz.
Take up the slack in the trigger gradually.
Tetiği gevşek tut. Çekme onu.
Yano throws him again and again until he is almost unconscious. But as he staggers to his feet and charges his teacher he gradually comes to his senses.
Chee kötü bir performans gösterir ve yere yığılır kalkar ve tekrar dövüşür.
It happened gradually, without my realizing it.
Farkına varamadan, yavaş yavaş oldu.
Then gradually he'll leave off paying them.
Ve sonra yavaş yavaş para vermeyi kesecektir.
and gradually it'll become a habit with'em not to be paid.
En sonunda ise, onlara para vermemesi, yavaş yavaş bir alışkanlık olacaktır.
Tell them why Fran Page was murdered... how she came to visit you several times at the Valley Rest Home... and gradually pieced things together and threatened to talk.
Onlara Fran Page'in niçin öldürüldüğünü anlat. Valley kliniğinde seni ziyaret edip olayı çözdüğünü... ve katili, konuşmakla tehdit ettiğini anlat.
Beauty takes a long time to do so But gradually she discovers a light in her hated captor's eyes a light where entreaty and love are discernible
Güzel'in bu duruma alışması zaman alır fakat günbegün nefret ettiği kendisini tutsak eden kişinin yüreğinde bir ışık görür.
Gradually, it dawned on me that here... the trail was in sight but that a mine couldn't be seen from below.
Sonra yavaş yavaş aydım. Patikayı görebiliyordum, ama aşağıdan bir maden görülemezdi.
My natural dislike for you is gradually developing into a great hate.
Sana olan hislerim, doğal bir antipatiden nefrete dönüşüyor.
Their old room gradually came to life again in this gallery
Rue de Rocher'deki eski yatak odası bu büyük salonda yeniden şekillenmişti.
I don't know. It happened gradually.
Bilmiyorum Yavaş yavaş oldu.
Gradually calm returned to the troubled town
Böylece, bu sorunlu şehre sakinlik gelmişti.
But children become like that gradually.
Ama çocuklar değişir böyle olurlar zamanla.
It's a sort of thing I'd like to work up to gradually.
Bu memnuniyetle yapmak isteyeceğim bir şey.
Then gradually we start thinking. Let's do a different project.
Sonra gitgide düşünmeye başladı.Hadi farklı bir proje yapalım.
Uh-huh. Things happen so slow now the town council is figuring to change the name to Gradually.
Artık her şey öyle yavaş oluyor ki, kasaba heyeti bu adı "Usul usul" adıyla değiştirmek istiyor.
I gradually stopped thinking of her as our political mentor.
Gitgide onu siyasi akıl hocamız olarak düşünmeyi bıraktım.
A society gradually takes form, sculpted by terror and fear, but less deranged than that of the SS and its slogans :
Korku ve teröre rağmen zamanla bir grup oluşur, SS'ler ve sloganlarından daha az düzen bozan :
Tell me, do children ever commit murders... or is crime something that's learned gradually... and grows as the criminal grows... so that only adults do really dreadful things?
Söyleyin bana, çocuklar cinayet işler mi yoksa suç öğrenilen bir şey midir? İnsan büyüdükçe mi suç işler yani korkunç şeyler yapmak yalnızca yetişkinlere mi özgüdür?
As I work at my drawings day after day... what seemed unattainable before is now gradually becoming possible.
Her gün resimlerim üzerinde çalışınca daha önce imkansız gözüken şeyler mümkün olmaya başlıyor.
In two years I'd learned all he had to teach, but we went on together probing into the unknown, investigating, recording, searching always searching until gradually the sweep of our research began to assume a single direction and to this aim we finally turned all our energies.
İki yılda öğretebileceği her şeyi öğrendim. Sonra birlikte çalışmaya... bilinmeyeni kurcalamaya, araştırmaya, not tutmaya, aramaya... hep aramaya başladık. Zamanla araştırmalarımız tek bir konuya yönelmeye başladı... ve tüm enerjimizi bu amaca yönlendirdik.
And gradually, as the happy confusion of summer faded... one by one we knew the morning of responsibility was at hand.
Yavaş yavaş, yazın tatlı sersemliği sona ererken Pazartesi sabahı sorumluluğunun yakın olduğunun tek tek farkına vardık.
Don't you think that after a while we can gradually ease into it?
Sence bir süre sonra daha kolayca onun içine giremez miyiz?
We need a ship that could gain speed gradually and go wherever we want there, in the void.
Bizim yavaş yavaş hız kazanacak uzay boşluğunda istediğimiz yere, gitmemizi sağlayacak bir gemiye ihtiyacımız var.
The ship's rudders operate automatically, gradually moving it into the desired orbit.
Geminin yöneticileri otomatikman gemiyi yönetiyor, azar azar yol alıyor istenen yörüngeye doğru.
In spite of their thorough search, no body was found and that, along with the fact that there was no obvious motive on my part, resulted in the cloud of suspicion gradually dispersing.
Şey, söyleyeceklerimin hepsi bu kadar. Çavuş Theron piliçlerin gerçekten tadını çıkardı. Böyle olduğuna ben de memnun oldum.
Its name will gradually be erased from our memory, until it vanishes completely.
Yavaş yavaş silinecek anılarımızdan bu bağın adı. Sonra iyice kaybolacak gözden.
Gradually.
Zamanla.
My film is nothing other than a striptease act, gradually peeling away my body to reveal my naked soul.
Filmim bir striptiz eyleminden başka bir şey değil,... çıplak ruhumu ortaya çıkarmak üzere bedenimi yavaş yavaş soyan.
I'm going to cut the bandages a section at a time, then i'm going to unwrap the bandages very gradually.
Bandajları kısım kısım keseceğim. Sonra bandajları yavaş yavaş açacağım.
But the pressure of modern commerce... Is gradually pushing the independent trades out of existence.
Ama modern ticaret baskısı, varlığının dışındaki bağımsız ticareti yavaş yavaş bastırıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]