Grime Çeviri Türkçe
104 parallel translation
Hence the town's rather a grime name.
Bundan dolayı kasaba daha pis bir ismi hakediyor.
That I'm trying to wash the dirt and grime off you.
Seni temiz ve saf bir insan yapmaya çalışıyorum.
First off, I'm going to a Turkish bath to sweat and soak... till I get all the grime and dirt out of my system.
Önce iyice bir terlemek için bir hamama gidip... vücudumdaki tüm pislikleri atacağım.
I believe this room has given this gentleman from the police department the idea that we hide grime with paint, but it is not so, Mr. Murphy.
Bu oda, polis beye kiri boyayla gizlediğimiz..... izlenimi vermiş sanırım. Ama öyle bir şey yok, Bay Murphy.
Someday I'll take you out of this crummy grime.
Bir gün seni bu rezil yerden kurtaracağım hayatım.
Everywhere grime in America Organized crime in America
Her taraf kirli Amerika'da Organize suç Amerika'da
I'm trying to get some of the grime out of the air.
Havadaki tozları temizlemeye çalışıyorum.
Did you see the grime mark?
Bulaşık lekesini gördün mü?
That wasn't grime.
O leke değil.
Her face was covered with grime, right?
Yüzü kirleniyordu, değil mi?
Only dirt and grime.
Sadece çamur ve kir.
You left these decks crusted with grime.
Güverteyi pislikten kabuk tutmuş halde bırakmışsınız.
'Sometimes they come with a little grime.
Bazen kirliymiş gibi görünebilirler.
So I rubbed some grime and lice on my body and we went dumpster hopping.
Üstüme başıma biraz kir ve bit sürdüm ve beraber çöp karıştırmaya çıktık.
Grime, crime and slime.
Pislik, cinayet ve kokuşma.
- Goodbye crime, goodbye grime.
- Elvada suç, elveda kir.
Clean away the years of soot. Grime. Paint-overs.
Yılların isi, kiri pası temizleniyor.
They like to take an early morning bath, getting rid of the smelly mud and grime of the crowded colony.
Birbirlerinden bulaşan kirden ve kokan çamurdan kurtulabilmek için erken bir sabah banyosunu çok severler.
Picture the grime, the Di rt, the smell of sweat, the despair.
O kiri, o pisliği, o ter kokusunu, o çaresizliği hayal edin bir.
~ With just a pinch of grime ~
¢ İ Bir parça pisliği ¢ İ
No matter what they tell you, none of that rust and blood and grime comes out.
Ne derlerse desinler pas, kan ve kir asla çıkmaz.
Grime, grease, filth, funk, ooze, whatever it is you take that stuff and put it right on my leather upholstery.
Kir, yağ, pasak, duman, çamur, herneyse onları al ve benim deri döşememin üzerine koy.
The dirt and grime from an honest day's labour, it feels so good
Dürüst bir işgününün kirliliği, çok güzel birşey.
Oh no, not me. I want to feel those sonic pulses dissolving every last atom of this grime off my body.
Vücudumda ki kirlerin en son atomlarını bile yok eden sonik darbeyi hissetmek istiyorum.
You have grime under the taps, that's very nasty.
Lavabonun altı pislik içinde, bu çok kötü bir şey.
You can feel the sweat in his voice, the grime in his guitar.
Sesinde teri, gitarında kiri hissedebilirsin.
Mr. Spleen gets rid of dirt and grime
Bay Dalak, kirleri söker atar
Try it now! Cillit Bang Grime Lime Multi Power.
Genelde böyle yaparız.
It's a beautiful city, but there's a lot of grime on it, you know?
Çok güzel bir şehir ama çok pis.
Unless they start handing out awards for best slime and grime.
En mükemmel pasaklı ödülünü dağıtmaya başlamazlarsa tabii.
Lime mandarin soap with just a hint of New Gotham grime.
Kireçli mandalina sabunuyla, bir parça Gotham pisliği.
Try it now! Cillit Bang Grime Lime Multi Power.
- Direksiyonun başında sen varsın ama.
But fire makes smoke and soot and greasy grime
Ama ateş ardında bırakır, is, yağlı kurum, duman.
The clerk from the next store was here, and he told me that from the day after her wedding Kie was up before everyone cleaning and cooking for all the apprentices and bathing last at night in everyone's grime
Yandaki dükkanın tezgahtarı buradaydı Kie'nin düğününden bir gün evvel herkesten önce kalkıp temizlik ve yemeğe giriştiğini ve gece herkesten sonra etrafı toparladığını söyledi.
Grime is money.
Bulaşıklar bizi bekliyor.
Why would Homer write his name in grime?
Homer niye kirle adını yazmış?
Come, come, wash yourself clean from the grime of this world!
Buraya gelin! İçinizdeki stresi burada atın!
Go hop in a tub, wash off the grime of battlefield, and get to bed right away.
Pekala hepsinden kurtulalım, savaşı kafamızdan silip yatalım.
I was just thinking it's amazing his skin stayed so clear... after working in that grime for so long.
Her zaman düşündüm de hep yağın için de çalıştığı halde... nasıl harika bir dersi var.
- Unfortunately the only dirt... under my fingernails at this point is city grime. - True.
- Doğru.
Wipe off the grime of all those years!
Onca yılın kirini silelim!
But remember, all that salt and grime... Can rust your bolts and freeze your...
Unutmayın, kirlilik ve de tuz eder hepinizin kaportasını tuzla buz.
You know, "name the crime scene, we wipe the grime clean."
"Suç Mahallini Gösterin, Pırıl Pırıl Yapalım."
Amidst the grime and grit of Disraeli's London, the starchy young Dutchman rediscovered Jesus.
Londra'nın tüm sefil ve kiri ortasında genç Hollandalı, İsa'yı yeniden keşfetti.
I don't fight crime, I fight grime!
Suçla savaşamam, Kirlerle savaşabilirim!
Surrounded by grime and filth and other people's hand-me-downs? !
Pislik ve utanç içinde yaşayıp, insanları dolandırarak.
Goombah, Grip, Grime...
Goombah, Grip, Grime...
I'm covered in songwriting grime.
Söz yazısı kirine bulanmışım.
Everything used to be covered in dirt and grime.
Her şey kir ve pislikle kaplıydı o zamanlar.
Grime?
Tanrı aşkına Judianne, Eleanor madene girmiş ve yüzü kömür içinde kalmış. Kir mi?
Moisture can't stick to the grime left behind, and so you only see the mark when everything around it is wet.
Etraftaki her şey ıslakken sadece izler kuru kalır.