Gross Çeviri Türkçe
5,988 parallel translation
We're operating under a grant
Werner-Gross Biyoteknik tarafından izinli...
Gross!
Gross!
You know, I can take my kids barfing on me, I can take the patients whizzing on me, but the minute you pull out a scalpel... I'm like... gross!
Bilirsin, çocuklarımla ilgilenebilirim ya da hastalarımla ama eline neşteri aldığın zaman, "Oh, iğrenç" gibi oluyorum.
Well it's not gross if you love each other.
Birbirini seviyorsan iğrenç değildir ama.
Ignoring some of the more inviting bottles on the drinks tray, he reached underneath for the big decanter, and poured himself a gross amount of what he thought was my Taylor'31.
İçki sinisinin üstündeki cazip şişelerin çoğunu görmezden gelerek koca içki sürahisi için eğildi ve kendine Taylor'31'im olduğunu düşündüğü brüt tutarda doldurdu.
Oh, that's gross!
Bu iğrenç!
- SO GROSS.
- Çok iğrenç.
- You're a loud kisser. And it's gross and unappealing.
- Sesli öpüşüyorsun.
That's gross.
Bu çok iğrenç.
This is so gross.
- Ne kadar iğrenç.
Gross.
Ew. Brüt.
Gross.
Brüt.
And that was made invisible through this construct, first in the Depression, and then during the war years, of the number called the GDP, the Gross Domestic Product, which measures only that which is traded,
Çiftçiler gittikçe büyüyor, bu yapı içerisinde pek de görünmüyor. Önce depresyon, sonra savaş yıllarında, sadece kayıt içi olanları ölçebilen GSYİH, gayri safi yurtiçi hasıla denilen rakamlar, bir meta haline gelmiştir.
Whose juices have I tasted? Gross...
Kimin suyunu ağzıma aldım?
- It gross.
- Çok iğrenç.
Gross. Okay, and then you're going to start to get wet.
- Evet, sonra ıslanmaya başlayacaksın.
- Like gross.
- İğrenç düzeyde hem de.
You're so gross.
İğrençsin!
Gross.
İğrenç.
Is it gross when you have sex?
- Sen biriyle yattığında iğrenç mi oluyor?
Pam, that's gross!
Pam, iğrençsin!
- That's gross.
- Bu iğrenç.
Gross.
- İğrenç.
- I know, right? Amazingly gross.
- Evet bence de.Hemde muhteşem iğrenç
- Yes. Did you think the boil was weird gross or weird funny?
Sence özetle garip ve iğrenç mi, yoksa garip ve komik mi?
He's like this really gross eater.
Çok iğrenç yemek yiyor.
- So that when they kiss, you know... - Gross!
- Artık, öpüştükleri zaman biliyorsun ki...
That's... why do you have to be so gross?
neden bu kadar iğrenç olmak zorundasın?
Gross.
İğrençmiş.
I know it's gross, but I'm the only one who drinks it.
İğrenç olduğunu biliyorum, ama sadece tek ben içiyorum.
- He's so gross.
- İğrenç biri.
Look, I gotta go make amends with this director douchebag, so let's just go be gross and not have to look at each other while we do it.
Tamamdır. Zaten benim de yönetmen yarmasıyla aramı yapmam lazım, artık ne olacaksa olsun ve bunları yaparken birbirimize bakmak zorunda kalmayalım.
- That's so gross.
- Bu çok iğrenç.
- Eww! - It was so gross.
Çok iğrenç.
That's gross.
İğrenç.
- Is it that gross?
- Çok mu iğrenç?
- It's mega-gross.
- Aşırı iğrenç.
A haven for the weird and gross and the illegal.
Garip, iğrenç ve kanunsuzlar için bir sığınak.
Gross, right?
İğrenç değil mi?
Let's change, I feel gross.
Üstümüzü değişelim. Berbat hissediyorum.
It's so gross.
Çok iğrenç.
So gross!
Çok iğrenç!
Yeah. It was gross!
İğrençti!
She's not gross, right?
Hiç göstermiyor, değil mi?
Yeah, you are setting the stage for your first one-star Yelp review. Gross.
Yelp'te ilk tek yıldızlı eleştirini almak için temel hazırlıyorsun.
- Oh, gross!
- İğrenç!
That's gross.
- İğrençmiş.
GROSS!
- İğrençsin!
Ew, gross.
İğrençsin.
It's gross, it's weird...
- İğrenç ve garip...
Gross!
İğrenç!