Grouper Çeviri Türkçe
87 parallel translation
With prawns, grouper, and king shrimp in a spicy sauce.
İçinde, karides, orfoz balığı parçaları ve sıcak soslu daha birçok şey olacak.
Operation Grouper.
Deniz Operasyonu!
Operation Grouper was a great idea of yours.
Deniz Operasyon'u gerçekten iyi fikirlerinden biriydi.
- Steamed grouper.
- Hani balığı buğulama.
- Sorry, sir. No grouper.
- Maalesef, efendim.
It's fresh grouper, slightly breaded, sauteed to a golden brown, and lemon butter, shallots with a teasing hint of Dijon.
Ekmeğe bulanmış ve kızarana kadar sote edilmiş taze hani balığı. Tereyağı, arpa soğan karşı konulamaz Dijon hardalıyla.
I got slugged by a stuffed grouper once.
Daha önce doldurulmuş bir balık sertçe vurmuştu.
- We're in the conference room.
- Bayan Grouper toplantı odasındayız.
Oh, we will go forward with this lawsuit, Ms. Grouper.
Bu davadan vazgeçmeyeceğiz Bayan Grouper.
The other one is the giant grouper.
Diğeri ise dev orfoz.
This is a giant grouper.
Bu bir dev orfoz.
We shed our garments and surrendered ourselves to the sand, the sea and one rather curious grouper.
Ve kendimizi kumlara bıraktık. Etrafta sadece deniz ve tuhaf bir grup insan vardı.
Glassfish make tempting prey for the redmouth grouper.
Bu balıklar, orfoz için cazip bir av olurlar.
The grouper, braving the lionfish's poisonous spines, tries to evict its rival.
Aslan balığının zehirli dikenlerine göğüs geren orfoz rakibini çıkartmaya çalışır.
This grouper spent many hours simply defending his hunting patch.
Bu orfoz, avlandığı araziyi savunmak için saatler harcamıştır.
"Look, that's a grouper."
"Bak, bir balık."
"Shut up. I say it's a grouper!"
"Kes sesini! O bir balık dedim, o kadar!"
"lt's a grouper."
"O bir balık".
It was grouper.
Orfoz yedi.
What's the difference between grouper and snapper?
Orfoz ve mercan balığı arasındaki fark ne?
Here is one of the most important predators to be found on a reef, the potato grouper.
Bir resifte görülebilecek en önemli yırtıcılardan işte bir tanesi, hani balığı.
Yes, poor Quincy ended his days as a rather unhappy meal for a potato grouper.
Evet, zavallı Quincy günün sonunda bir hani balığına yem olmuştu.
All right, buddy. Now when you get down there, and you see that trophy grouper 50 feet below you, don't forget to check your depth.
Pekâlâ ahbap şimdi aşağı indiğinde, 50 adım altında grubu gördüğünde unutma, derinliği kontrol et.
And, uh... we chased a grouper about 75 feet down.
Ve... 75 adım derinde bir grubu takip ettik.
He's a 100-pound black grouper.
45 kilogramlık siyah hani balığı.
That black grouper on the ledge is hoping to catch one.
Çıkıntılı kayada duran siyah Hani balığı bir tane yakalamayı umuyor.
It's very hard for the grouper to isolate a single minnow.
Hani balığının tek bir tane galyon Balığı bile yakalaması zordur.
I ordered the blackened grouper sandwich then I canceled.
Balık sandviç istemiştim, sonrasında vazgeçmiştim...
You know the reason I remember is he'd had that grouper sand too and I was afraid we'd mess the orders up. I think he left before you.
Onu hatırlamamın nedeni, o da senin sandviçten ısmarlamıştı ama korkarım servisi karıştırmışız ve sanırım senden önce ayrıldı buradan.
Give me the grouper sandwich.
Bana şu balıklı sandviçten ver.
There's no sign of the open water fish like sardines, tuna and grouper that should be here.
Burada olması gereken sardalya, ton balığı ve lagos gibi açık deniz balıklarından eser yok.
Oh, that's a Big grouper!
Ah, bu kocaman bir orfoz!
G. Ghost pipefish, grill fish, goaler fish grouper fish, greenback...
G. Ghost pipefish, grill fish, goaler fish grouper fish, greenback...
Groupers are normally too quick for sharks but a distracted grouper is shark bait.
Sürü normalde köpekbalıkları için çok hızlıdır... ama bir dikkati dağılmış bir sürü üyesi köpekbalığı yemi olabilir.
The sharks may snatch a few adults, but millions upon millions of fertilised grouper eggs are picked up by the current.
Köpekbalıkları, birkaç yetişkini kapabilir ama milyonlarca döllenmiş balık yumurtasını da toplar.
I have barbecued white grouper for you!
Sana beyaz lagos pişirdim!
Tell that to the guy who got, you know, coughed up by a grouper.
Bunu bir de şu balığın ağzından çıkan adama söylesene?
What was prosaic and up vulgar for a generation... It has been transmuted by the step age grouper... in a status to the simple and magical time.
Bir nesle bayağı ve aşağılık gelen şeyler yıllarla beraber bir sonraki nesil ile basit ve bir büyülü bir zamana dönüşüyorlardı.
♪ Grouper mouth, ♪
♪ Balık ağızlı ♪
Sous-vide grouper with a yuzu-mint gelée?
Soslu tavuk sote mi?
Curried Malabar grouper croquettes. Mm-hmm. And pureed blue mountain water skink on a bed of mint-infused basmati rice.
Körili orfoz kroketleri ve nane yaprağında marine edilmiş hint pilavı üzerinde Blue Mountain kum kertenkelesi püresi.
Non-grouper.
Grup dışı.
This gigantic grouper is many thousands of times her size and an aggressive territorial predator with one of the largest mouths on the reef.
Bu devasa balık, kendisinden binlerce kez daha büyük ve resifteki en büyük ağızlılardan biri olan saldırgan ve vahşi bir hayvandır.
She's feeding on tiny bloodsucking parasites, which is why the grouper allows this.
Ağzındaki minik, kan emici parazitleri yediği için balık bunu yapmasına izin veriyor.
Without this decontamination the grouper would quickly become infested.
Bu arındırma işlemi olmazsa balık çabucak parazitlerle kaplanır.
This service is so valuable that the grouper is a regular client, visiting several times a day.
Bu hizmet o kadar değerlidir ki balık günde birkaç kez ziyaret edilen bir müşteri gibidir.
A baby grouper, only a centimetre long, that will one day grow into a giant, over two metres long.
Sadece bir santimetre boyutundaki bu yavru balık bir gün iki metrelik uzunluğa erişecek.
This baby Queensland grouper may just be a few centimetres long now, but one day he'll weigh half a tonne.
Bu yavru Queensland orfozu şu anda bir kaç santimetre olabilir ama bir gün yarım ton ağırlığında olacak.
I saw you. Some kind of big grouper or something?
baş belası... bir tür büyük balık galiba..
Thanks Rod, have your n? grouper.
Güle güle, Rod.
I mean, I've never even thought about playing hiding the halibut with her, or fondle the flounder, or grinding the grouper on her -
Ya da onu güzel bi şekilde...