English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Guards

Guards Çeviri Türkçe

8,023 parallel translation
We have come in force with the best of your castle guards.
En iyi muhafızlarınızı getirdik.
There's two guards outside this door.
Kapıda 2 tane koruma var. Silahlarını almamız gerek.
To get in, you got to get past guards, security systems, cameras.
İçeri girmek için, güvenlik elemanlarını, güvenlik sistemini, kameraları geçmek gerek.
Armed guards, 40 strong.
- Silahlı bekçiler, 40 güçlü adam.
See, the guards, they don't care.
Gardiyanlar hiçbir şeyi umursamıyor.
Guards, help!
Nöbetçiler! Yardım edin!
- You're asking did I get the guards to turn the cameras off?
- Sonra? - Gardiyanlardan kameraları kapatmalarını isteyip istemediğimi mi soruyorsun?
Get the guards to turn off the camera?
Gardiyanlardan kamerayı kapatmalarını istedin mi?
They've taken all the security guards.
Bütün güvenlik görevlilerini aldılar.
They've blocked all the exits, they've taken the security guards hostage, and we're looking for a place to hide.
Bütün çıkışları kapattılar güvenlik görevlilerini rehin aldılar ve biz de saklanacak bir yer arıyoruz.
Officers Keith Rivers and Rudy Hightower, both career prison guards, both married, kids, nothing out of the ordinary.
Memurlar Keith Rivers ve Rudy Hightower, ikisinin de kariyeri gardiyanlık, ikisi de evli ve çocuklu. - Sıradışı bir şey yok.
One of the guards is definitely in on this.
Kesin gardiyanlardan biri de işin içinde.
They filed more disciplinary write-ups than any other guards in the entire prison, and guess who got a lot of them.
Tüm gardiyanlardan daha çok disiplin cezası yazmışlar, - tahmin edin en çok yazdıkları kim.
Would you say, in that case, that your daughter is safer here, on campus, walking to classes with a big group of friends, and then coming home to a house under constant protection from armed guards,
Bu durumda kızının derslere kalabalık arkadaş grubuyla gidip eve gelirken de sürekli silahlı muhafızların koruması altında olduğu kampüste daha güvenli olduğunu söyler misin?
Yes, I took away your man candy, but I got you these, the hot ones that you like from the good candy store with the sneeze guards.
Evet, erkek şekerini elinden aldım ama sana bunları aldım. Senin sevdiğin sıcak olanlar hem de camekânlı iyi şeker dükkânından.
There are only two guards watching over the captives.
Esirleri gözleyen yalnızca iki nöbetçileri var.
I have made my way by many guards and mantraps.
Birçok kez nöbetçiler ve tuzaklar arasında yolumu buldum.
I've received an unsettling report from the guards.
Gardiyanlardan kötü bir haber aldım.
Guards, please take This woman away.
- Gardiyanlar bu kadını buradan alın.
The first thing I did was replace all the puny human guards.
İlk yaptığım şey çelimsiz insan gardiyanlar yerine bunları koymaktı.
Guards, escort our guests to their cells.
Gardiyanlar, misafirlerimize hücrelerine kadar eşlik edin.
And then when one of the guards came close,
Sonra korumalardan biri yakınıma geldiğinde, yüzünü yırttım.
He escaped from the guards when they got to his hotel.
- Oteldeyken korumalardan kaçmış.
Guards. Essenes.
- Koruyucular, Esseniler.
You have guards.
Şu an korumalara sahipsin.
I can get past the guards on the gate, Saul, but you can't.
Ben kapıdaki muhafızları aşabilirim Saul ama sen aşamazsın.
One of the temple guards spotted him entering the city.
- Tapınak muhafızlarından biri onu şehre girerken görmüş.
You know the temple guards are hunting for him.
Tapınak muhafızlarının onu aradığını biliyorsun.
The temple guards, Saul. I don't care.
- Saul, tapınak muhafızları...
A new believer, Saul, was seized by the temple guards, and Simon...
Dün iki kardeşimizi kaybettik. Yeni bir mümin Saul'u tapınak muhafızları yakaladı. Ve Simon da...
So the guards let us put on a show.
Bu yüzden gardiyanlar, böyle bir eğlence yapmamıza izin verdi.
There's evidence of his meeting with Jo Dae Gook and there are prison guards who can testify to that as witnesses.
Jo Dae Gook'la buluştuğuna dair kanıt var. Ayrıca görgü tanığı olanlar da var.
- Hence, no more guards. - Mm-hmm.
Yani artık peşime adam takmak yok.
The school pays guards out front to keep out the homeless.
Okul evsizleri dışarıda tutmak için güvenliğe para veriyor.
Oh, I was just playing hide-and-seek with one of the security guards.
Güvenlik görevlisiyle saklambaç oynuyordum.
The guards only care about my badge.
Güvenlik görevlileri sadece rozetimle ilgileniyor.
Guards!
Muhafızlar! Muha...
We do guards, slaves.
Gardiyanları alıyoruz, köleleri alıyoruz.
You think the prison guards will feed you hot pau bhaji on your name day? Hm?
Gardiyanların seni her gün üzerinde adın olan sıcak pav bhajiyle besleyeceklerini mi düşünüyorsun?
This van's a little big for that, and half the guards in Rikers are after us.
Bu araba saklanmak için biraz büyük ve Rikers'taki gardiyanların yarısı peşimizde.
Yorligian Guards, heavily armed.
Yorligian Muhafızları, ağır silahlarla donatılmış.
The two guards we put outside her building tell me everything's normal.
Binanın dışına yerleştirdiğimiz iki koruma herşeyin normal olduğunu bildiriyor.
No one will be sold. No guards will be watching. No hatred.
Meraklı gözlerin olmadığı insanların satılmadığı ve kimsenin kimseyi yargılamadığı bir yere.
The guards were looking for them everywhere, but both of them were nowhere to be found.
Her yeri aramışlar ama cesetlerini bulamamışlar.
Broke three of my guards arms, nearly killed the only doctor we had out here.
Üç güvenlik elemanının kolunu kırdı, tek doktorumuzu da neredeyse öldürüyordu.
I stabbed the Liberata in the throat with my shiv, but he made enough noise to attract the guards.
Bir Liberata'yı boğazından bıçakladım ama korumaların dikkatini çekecek kadar ses çıkarabildi.
I've rented rooms in town. Where my guards have witnessed you Breaking bread with known protestant sympathizers.
Korumalarım sizi Protestanlarla toplantı yaparken görmüş.
Too bad for the guards.
Onlar adına üzüldüm.
This configuration most likely leads to a central hallway, and central hallways have guards.
Bu tür düzeneklerin ucu giriş holüne çıkar ve orada da korumalar olur.
I work with the guards.
Gardiyanlarla birlikte çalışıyorum.
Guards!
Muhafızlar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]