English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Haa

Haa Çeviri Türkçe

809 parallel translation
Ah, so the savings bank was what they were after.
Haa, demek tasarruf bankasını soyacaklarmış.
Yup!
Haa!
You mean, like this.
Haa, şimdi anladım olayı. Bu şekilde diyorsun.
Oh!
Haa!
Oh that.
Haa şu.
Oh, yeah.
Haa, tamam.
I'm warning you, don't go on about the fog or your problems.
Haa, seni uyarayım. Sakın sisten ya da sorunlarından bahsetme.
Oh, you're counting on the big guy.
Haa, koca adamı sayıyorsun.
- Uh-huh.
- Ha haa.
Obsolete now!
Haa evet!
Oh, that.
Haa, evet.
Oh, that war.
Haa, şu savaş.
Say, I know something that'll help you.
Haa, işinize yarayacak birşey biliyorum.
- Eh, Ma?
- Haa, Anne?
Huh?
- Hah? Haa!
- Uh-huh. Let's see your discharge.
ha. haa. kimliğini bir görelim.
Ah, his father.
Haa, baban.
Oh.
Haa...
Well... all right.
Haa... iyi olur.
Haa-haa!
Haa-haa!
Is it my fault?
Haa şimdi de benim hatam oldu öyle mi?
- "You" mean Lord again?
- Haa siz şu lanet lafını mı diyorsunuz?
Oh?
Haa?
Oh, you mean, you came all this way to bring me those birds?
Haa, yani, bütün bu yolu bana kuşları getirmek için mi geldiniz?
- Huh?
- Haa?
- Hmm?
- Haa?
He had a raccoon hat.
Haa şu rakun şapkalı adam demek.
Hum?
Haa?
I buy and bust your booby if you don ´ t get up off of this place.
Oradan çekil haa, yoksa ben var kıçına tekme atmak -
A - ha...
Haa...
Overcrowding the public schools, indeed.
Demek, devlet okullarını kalabalıklaştıracak haa..
Oh, she's fine.
Haa, iyi.
Yeah, sure.
Haa, tabii.
Huh?
Haa?
Oh...
Haa.
Oh, then you'll marry me.
Oh, benimle evleneceksin haa.
Well, no offense, you don't care.
Senin için anlamı yok haa.
Spending your money on these women instead of saving it for me.
Bana vermek yerine, paranızı bu fahişelere veriyorsunuz, haa.
I gave you everything, water... and this is the way you treat me.
Sana su ve herşeyi verdim..... ve bana bu şekilde davranıyorsun haa.
Because he's got a big mouth.
- Haa? Çünkü düşük bir çenesi var.
Ah yes, kiss.
Haa Öp beni..
- Erm, no.
- Haa, hayır.
And yes, my regards to Hero Lung
Haa.. bunun için'de çok üzgünüm.
Yeah, he's a lawyer, isn't he?
Haa, avukattı, değil mi?
Oh.
Haa.
Not a one, huh?
O değil, haa?
- Yes, yes, I get it.
- Haa anladım. Bye.
? Ohhh, my name.
Haa, adım.
Polly, I have asked you, please, not to leave your strange drawings lying around.
- Haa, bız bızz bızz.. Polly, tuhaf çizimlerini etrafta... bırakmamanı rica etmiştim senden.
The boys are ready for the prize-giving ceremony.
ler... haa... zır... lar.
- Yes.
Haa, kitap!
haas 56
haaa 20

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]