Hanne Çeviri Türkçe
223 parallel translation
Hanne...
Hanne...
Hanne, could you please use a plate? A plate.
Hanne, bu çok iğrenç, bir tabak kullanamaz mıydın?
Hanne, can't we eat our breakfast in peace and quiet?
Hanne, sakince ve sessizce kahvaltımızı edemez miyiz?
- Hanne, I need you. - Arvid, stop fucking calling me.
- Hanne, sana ihtiyacım var.
I should have just gone to Paris with Hanne.
Hanne ile niçin Paris'e gitmedim ki?
- I ´ ve killed Hanne.
- Hanne'yi öldürdüm.
- Wasn't it wrong to kill Hanne?
- Peki ya Hanne'yi öldürmem yanlış değil miydi?
- Hanne chipped in, too.
- Hanne de hediyeye ortak.
Uhh... So you ´ re Hanne?
Demek Hanne sensin?
- You remember Hanne.
- Hanne'yi hatırlıyorsundur.
Hanne ´ s making brunch.
Hanne kahvaltı hazırlayacaktı.
I should have left a note for Hanne.
- Hanne için bir not bırakmam lazımdı.
So why can ´ t l call Hanne?
- O zaman ben neden Hanne'yi arayamıyorum?
- l want 28,500 a month, like Hanne.
- Aylık 28,500 istiyorum, Hanne gibi.
Hanne...
- Hanne... - Merhaba.
It ´ s just that Hanne...
- Hanne diyor ki...
What about Hanne?
Peki ya Hanne?
Hanne!
Hanne!
Look at this! Hanne!
Şuna baksana, Hanne!
Come on, Hanne, my lass, come on!
Haydi Hanne, tatlım! Ne yaparsın?
Neurosurgery, Hanne speaking.
Nöroşirürji, ben Hanne.
Hanne speaking.
Ben Hanne...
This is Jacob and this is Sonja, Hanne's sister.
Bu Jacob ve Sonja, Hanne'nin kardeşi.
- And this is Hanne.
- Ve bu da Hanne.
I was going to sell it, but then that happened to Hanne.
Satmayı düşündüğüm sırada Hanne rahatsızlandı.
So Hanne and I moved in.
Bu yüzden Hanne ve ben taşındık.
I also told Hanne it was a bit fast.
Durumun hızlı geliştiğini Hanne'ye de anlattım.
It will only confuse Hanne.
Bu Hanne'nin kafasını karıştıracaktır.
It's strange my parents died in a traffic accident and what happened to Hanne.
Tuhaf olan annemi ve babamı trafik kazasında kaybetmem ve Hanne'ye olanlar.
Hanne's brain damage sometimes makes her a little paranoid.
Hanne'nin beynindeki hasar, bazen paranoyak olmasına yol açıyor.
- You're still very pretty, Hanne.
- Hâlâ çok güzelsin Hanne.
Hanne and I think it would be great.
Hanne ve ben harika olur diye düşünmüştük.
" Dear Hanne.
" Sevgili Hanne.
I love you, Hanne.
Seni seviyorum Hanne.
Hanne, too.
Hanne de.
This is all about you wanting Sonja and getting Hanne out of the way.
Tüm istediğin Hanne'yi başından savıp Sonja'yı elde etmek.
- Have you seen Anker and Hanne?
- Anker ve Hanne'yi gördün mü?
Do you know where Anker and Hanne are?
Anker ve Hanne nerede biliyor musunuz?
Have you seen Anker and Hanne?
Anker ve Hanne'yi gördünüz mü?
- Has anyone seen Anker and Hanne?
- Anker ve Hanne'yi gören oldu mu?
I think Anker's going to kill Hanne.
Anker, Hanne'yi öldürecek.
- Where is Hanne?
- Hanne nerede?
- Hanne?
- Hanne?
- Is it you, Hanne?
- Hanne sen misin?
Is it true that Hanne called you about 9 o'clock and asked you to come but no one let you in when you got there, so you went in, anyway?
Hanne saat 9 civarı seni arayıp gelmeni istedi fakat geldiğinde kapıda seni karşılayan olmayınca sen içeri girdin. Buraya kadar herşey doğru mu?
You found Hanne in the bathtub with her wrists cut after which you pulled her out of the bathtub.
Banyoda Hanne'yi bileği kesik bir vaziyette buldun ve onu küvetten çıkardın.
You talked while Hanne was lying in the tub with her wrists cut?
O küvette bileği kesik bir halde uzanıyorken mi konuştun?
Hanne?
Hanne?
- Hanne...
- Hanne...
Make some food, and I'll take care of Hanne.
Siz iyi bir şeyler pişirin, Hanne ile kendim ilgilenirim.
Who the fuck is Hanne?
Bu soktuğumun Hanne'si de kim oluyor?