English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hatton

Hatton Çeviri Türkçe

65 parallel translation
Finch Hatton, Denys!
Finch Hatton, Denys!
He sells Finch Hatton's ivory.
Finch Hatton'un fildişlerini satıyor.
Did you save my life, Finch Hatton?
Hayatımı kurtardınız mı, Finch Hatton?
Take care, Finch Hatton.
Sağlıcakla kalın, Finch Hatton.
Now take back the soul of Denys George Finch Hatton... whom You have shared with us.
Şimdi, Denys George Finch Hatton'un... bizimle paylaştığın ruhunu geri al.
" The Masai have reported to the district commissioner at Ngong... that many times at sunrise and sunset... they have seen lions on Finch Hatton's grave.
" Masai'ler Ngong'daki bölge yöneticisine... gündoğumunda ve günbatımında birçok kere... Finch Hatton'un mezarında aslanlar gördüklerini bildirmişler.
He's mixed up with this dealer called Hoffberg, in Hatton Garden.
Hatton Garden'lı bir iş adamı olan Hoffberg ile iş yapıyor.
I've been to see Hoffberg, the Hatton Garden man about it, and he's trying to find a buyer for me.
Hatton Garden'lı Hoffberg ile bu konuyu konuştum ve bana bir alıcı ayarlamaya çalışıyor.
Can I ask you something, Mr. Hatton?
Size bir şey sorabilir miyim, Bay Hatton?
- Good evening, Mr. Hatton.
- İyi akşamlar, Bay Hatton.
- Charles Hatton.
- Charles Hatton.
It seems I signed a non-disclosure agreement, so Hatton removed my name and, except for tonight, shut me up.
Görünen o ki, gizlilik derecesi olan bir sözleşme imzalamışım. O yüzden Hatton ismimi çıkardı ve bu akşamı saymazsak beni susturdu.
That's how Hatton got the green light.
Hatton da müsadeyi ancak böyle aldı.
You don't have a clue about Charles Hatton!
Charles Hatton hakkında hiçbir fikrin yok.
You think Hatton paid him off?
Sence Hatton ona para mı verdi?
We have to stop it, the Hattons, Time Safari, the whole thing.
Hatton'ı, zaman yolculuğunu, bütün hepsini durdurmalıyız.
It's Hatton.
Bu Hatton.
Hatton and Derris turned the bio-filter off and something went very wrong!
Hatton ve Derris biyofiltreyi kapatmışlar. Ve bir şeyler ters gitti!
I told Hatton the recorder malfunctioned.
Hatton'a holodisk'in arıza yaptığını ve elimizde görüntü olmadığını söyledim.
Hatton send you?
Seni Hatton mı gönderdi?
- He used to fly for Hatton Air.
- Nereden biliyorsun? - Eskiden Hatton Air için uçarmış.
When you're finished, meet me at the café at the corner of Hatton Ground.
Burada işin bitince köşedeki kafeye, Hatton Ground'a gel.
Now that must be Mr Hatton you wrote to me about.
Bu da mektubunda bahsettiğin Mr Hatton olmalı.
Fanny Knatchbull, Fanny Hatton, Fanny Wildman, Fanny Plumptre.
Fanny Knatchbull, Fanny Hatton, Fanny Wildman, Fanny Plumptre.
Have you ever been to Hatton Gardens, Murdoch?
Hiç Hottan Bahçelerine gittin mi, Murdoch?
Her name is kate hatton.
İsmi Kate Hatton.
'Incident in Hatton Grove.
'Hatton korusunda olay.
How is dear Hatton?
Sevgili Hatton nasıl?
Hatton?
Hatton mı?
I think you know that Hatton's gone.
Sanırım Hatton'ın elden gittiğini biliyorsunuz.
Thank you, Mr Hatton.
- Teşekkürler, Bay Hatton.
Muir - Eddy Hatton, our office manager.
Muir, Eddy Hatton, büro müdürümüz.
- I'm sure you'll be very comfortable at the Hattons.
- Hatton'larda çok rahat edeceğinizden eminim.
Is that what you think, Mrs Hatton?
Böyle mi düşünüyorsunuz, Bayan Hatton?
Sounds like Hatton.
- Hatton'ın sesine benziyor.
Mr Hatton says he can spare me for one hour.
Bay Hatton, beni bir saatliğine bırakabileceğini söyledi.
It wasn't the Catholics, Mrs Hatton.
Katolikler değildi, Bayan Hatton.
The Army was brought in to break up the march and they killed a teacher Mrs Hatton.
Ordu yürüyüşçülerin arasına girdi ve bir öğretmeni öldürdüler Bayan Hatton.
She must've been plying her trade in Hatton Gardens.
Hatton Gardens'da tacirlik yapmış olmalı.
And get Simmonds to go down Hatton Garden, see if anyone's tried to fence that bit of tom.
Simmonds'a Hatton Garden'a gitmesini söyle bir hareketlenme var mıymış bakalım.
The finest, madam, from Columbia, mounted on white gold and fashioned by our designers in Hatton Garden.
En iyileri Madam, Kolombiyadan. Beyaz altın üzerinde ve Hatton Garden'daki tasarımcılarımız tarafından yapıldı.
You march down to Hatton Garden to sell that, well... they're going to kill you.
Hatton Bahçesi'ne gidip bunu satarsan, pekâlâ, seni öldüreceklerdir.
He is at Hatton Garden.
Hatton Bahçesinde.
He's down for the second time.
Acaba Hatton bu raundu bitirebilecek mi? İkinci k ez yere kapandı.
George Hatton came by today.
George Hatton bugün uğradı.
Hi, I'm Briggs Haddon credited author of this weeks episode.
Merhaba, ben Briggs Hatton, bu haftaki bölümün yazarıyım.
I'm Briggs Haddon, and I wrote the Community season six, incest episode.
Ben Briggs Hatton ve Community'nin 6. sezonundaki ensest bölümünü yazdım.
Tom Pritty of Hatton Gardens.
Tom Pritty, Hatton Gardens.
Yes, hello.
Bugün yapılan Hatton Garden soygununu George Thomason adında birinin gerçekleştirdiğini bilmek isteyebileceğinizi düşündüm, adresi şöyle Daire 3, Kipling Konakları, Murray Caddesi, Londra, Batı 9. Merhaba.
That's Sir Christopher Hatton.
Majesteleri görüşmek istiyorlar.
And down he goes.
Ve yumruğunu savurup ıskaladıktan sonra Hatton yere kapandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]