Have it your own way Çeviri Türkçe
84 parallel translation
Have it your own way.
Bildiğin gibi yap.
Have it your own way.
Nasıl istersen.
Alright, have it your own way.
Pekala, kendi yolundan git.
Hmm. Have it your own way, maestro.
Senin dediğin gibi olsun, üstat.
Have it your own way.
Senin dediğin gibi olsun. Pick.
Well, you folks have it your own way.
İstediğinizi yapın.
Oh, well, have it your own way, me darlin'.
Oh, pekala kendin hallet, tatlım.
Have it your own way.
Kendi bildiğin gibi yap.
Have it your own way, son. But just as sure as you touch my house with that cat I'm gonna blow you plumb to kingdom come!
Sen isteğini yap ama o traktörle evime dokunursan, seni vururum.
All right, have it your own way.
Pekâlâ, öyle olsun.
All right, have it your own way.
Pekala, dediğin gibi olsun.
Have it your own way.
Dediğin gibi olsun.
- Have it your own way.
- Nasıl istersen öyle yap.
Have it your own way.
- Nasıl istersen öyle düşün.
Have it your own way, but I'm gonna take that cab back to town.
Ne isterseniz yapın, ben taksiyle şehre dönüyorum.
Have it your own way.
NasıI isterseniz.
All right, miss, have it your own way, but don't blame me for what happens.
Peki, dediğiniz gibi olsun. Ama olacaklar için beni suçlamayın.
Have it your own way.
Kendi yolunda git.
Have it your own way.
- İstediğine inanabilirsin.
Okay, have it your own way.
- Pekala, Bildiğin gibi yap.
But have it your own way.
Ama, dediğin gibi olsun.
Have it your own way.
İstediğini düşün.
Have it your own way.
Yolunu çizmişsin.
Have it your own way.
Nasıl istersen öyle yap.
Have it your own way, mate.
Nasıl istersen, karıcığım.
Have it your own way.
İstediğin gibi olsun.
But you won't be able to have it your own way much longer...'cause the country ain't the same anymore... and I'm already feeling the strange in myself.
Fakat kendi tarzını uzun süre devam ettiremeyebilirsin çünkü ülke artık aynı ülke değil. Bende zaten kendimi yabancı hissetmeye başladım.
- Oh, have it your own way!
- Bildiğin gibi yap.
Have it your own way, stupid!
Tamam, bildiğin gibi yap, aptal!
All right, have it your own way!
Tamam, senin yolunla yaparız!
Have it your own way, tough guys.
Nasıl isterseniz, sert erkekler.
Have it your own way.
Nasıl isterseniz öyle olsun.
All right, have it your own way!
Peki, kendi bildiğin yoldan git!
Okay, have it your own way.
Peki, nasıl biliyorsan, öyle olsun.
Have it your own way, Marge.
Nasıl istersen öyle olsun Marge.
Have it your own way, mother-fuckers!
Siz kendi işinize bakın, serseriler!
Have it your own way.
Senin dediğin olsun.
- Have it your own way. Fine.
Sen bilirsin.
- Fine, have it your own way.
- Sen bilirsin.
Have it your own way.
Ne diyorsan öyle olsun.
You have it your own way, Mr Tilson. I am just trying to help here.
Nasıl isterseniz Bay Tilson, sadece yardım etmeye çalışıyorum.
You know what, have it your own way, then.
O zaman bildiğin gibi yap.
Have it your own way.
Senin istediğin gibi olsun.
- All right, Rudolph, have it your own way.
- Peki Rudolph, öyle olsun.
- You can't have it all your own way.
- Her şey istediğin gibi olamaz.
Have it your way. You'll have to manage on your own.
Nasıl istersen öyle yap.
You have it your own ignorant way.
Siz istediğinizi düşünün.
So while I understand your impulse to do your own thing and I admire it in some small way if you want to stay with Steel Dragon then you have to reconcile yourself to doing the Steel Dragon thing.
Bu nedenle senin kendi müziğini yapma isteğini anlıyor ve biraz takdir de ediyorum. Eğer Steel Dragon'da kalmak istiyorsan o zaman kendini Steel Dragon tarzına uydurman gerekecek.
The thing is that people expect other people to be nice and take care of things and I don't think that is true, and I don't think that it should be true and I think that the power of Linux is that even if nobody else helps you - - an inch of the way, you still have your own copy of Linux and you still have your own power to do whatever you want...
Linux'un gücü, kimse size yardım etmese bile, elinizde Linux'un bir kopyası olduğu için, kendi kendinize yetecek gücünüz olmasıdır
You have your own way of doing things and it's great.
Kendine özgü bir tarzın var ve bu harika bir şey.
Have the confidence to do it your way, to control your vision, keep it your own.
Kendine, tarzını geliştirecek kadar çok güven. Başkasını karıştırma.