He didn't come Çeviri Türkçe

Why didn't he come to the capital?

Neden başkente gelmedi?

He didn't come home last night.

Dün gece eve gelmedi.

Do you know why he didn't come to work for the past few days?

O birkaç gün neden işe gelmediğini biliyor musun?

He / she sometimes acts as if we didn't come from the same place.

Bilmiyorum, bazen aynı yerden gelmemişiz gibi davranıyorsun.

He didn't come for tea.

Çay içmeye gelmedi.

If he thought he was in danger why didn't he come to you?

Hayatının tehlikede olduğunu düşünüyorsa neden sana gelmedi?

He didn't come through the door.

Kapıdan da girmedi.

That's why I didn't want you to come until he felt better.

Kendini daha iyi hissedene kadar sana görünmek istemedi.

Come on, Karen, you didn't hire this guy because of his low-key regularity you hired him because he's a killer, because he's brilliant because he's crazy enough to grind away on this case... -... for six years without a break.

Haydi, Karen, siz onunla özel hayatı için çalışmıyorsunuz onunla çalışıyorsunuz çünkü o iş bitirici, o bir deha bir davayı aralıksız 6 yıl boyunca takip edebilecek kadar çılgın birisi.

He said that's exactly why he didn't want me to come here.

Buraya gelmemi onun için istememiş.

- He didn't want you to come here?

- Buraya gelmeni istememiş miydi?

He didn't come yesterday either.

Dün de gelmedi.

Didn't I tell you that he will come?

Onun geleceğiniz size söylemedim mi?

He didn't want to come tonight'cause he doesn't like me.

Çünkü benden hoşlanmıyor.

He didn't want to come to the wedding?

Düğüne gelmek istemiyor mu?

He didn't even want you to come.

Gelmeni bile istemedi.

Why didn't he come home?

Neden eve gelmedi?

He left and didn't come back.

Çıktı gitti ve bir daha dönmedi.

How come he didn't tell me?

Bak sen! Hiç bahsetmedi.

He didn't come?

Gelmedi mi?

He didn't come home last night.

Dün gece eve dönmedi.

What do you mean he didn't come home last night?

Ne demek dün gece dönmedi?

When that guy was growing up he didn't wish you'd come home every time he got the long end of the wishbone.

O adam büyürken lades kemiğinin uzun tarafını her çektiğinde senin eve dönmeni dilemedi.

.. but he didn`t tie our legs, come on lets go to Goa.

... ama bacaklarımızı bağlamadı, hadi Goa'ya gidelim.

He says : the girl went to the disco and didn't come back home.

Kızım diskoya gitti, eve gelmedi dedi.

- Why didn't he come off for a drink?

- Neden içki içmeye gelmedi? - Hiçbir şeyi kaçırmak istemiyormuş!

He didn't come all the way here to do your hair, did he?

Onca yolu saçınızı kesmeye gelmedi, değil mi?

I mean he went in and didn't come out.

Oraya girdi ve bir daha çıkmadı demek istedim.

Luciano didn't come today because he was hired at the shipyards, the Voltri shipyards.

Luciano bugün gelmedi çünkü tersanede işe girdi Voltri tersanesinde.

He didn't come.

Gelmek istemedi.

He didn't come bursting back in, did he?

Geri içeri girmeye çalışmadı, değil mi?

Or he didn't knock the door down, come rushing at you?

Kapıyı indirip üzerine saldırmadı mı?

I swear, Mother, I didn't know he'd only come for you.

Yemin ederim, anne. Sadece senin için geldiğini bilmiyordum.

Well, why didn't he come with you?

Ben karımı oraya tek başına göndermezdim.

Every cent we have is circling the bowl, and Tom never said a word. Why didn't he come to me?

Her kuruşumuzu buraya döktük..... ve Tom tek kelime bile etmedi.

But it turned out he didn't have as much money as he said he had and was eager to come and escape the mortgage.

Ama söylediği kadar parasının olmadığı ortaya çıktı ve buraya gelip ev ipoteğinden kaçmakta hevesliydi.

But he did come for me, didn't he?

Ama o benin için geldi, değil mi?

Come on, first he says he gave her the tape, then he said he didn't.

Önce kaseti verdiğini söylüyor, sonra da vermediğini.

Didn't he come through, Cookie?

Beceremedi değil mi, Kurabiye?

I'll bet you were relieved when he didn't come home.

iddiasına varım eve geri dönmediğinde rahatlamışsındır.

He didn't come home last night.

Dün gece eve gelmedi de.

He didn't come in?

Gelmedi mi?

They didn't come, so he had to sand them himself and put up new tiles in the bathroom all Sunday.

İşçiler gelmeyince, zemini kendi zımparalamak zorunda kaldı. Banyonun karolarını döşemesi tüm Pazar gününü aldı.

The reason Jack told you not to come back wasn't because he didn't want you to get hurt.

Jack'in sana dönmemeni söylemesinin nedeni yaralanmamanı istemesi değildi.

There was a good 10-year stretch where he didn't come down off the mountain.

10 yıl boyu dağdan inmediği bir zaman oldu.

He didn't come back, Mary.

Geri gelmedi, Mary.

He didn't come back with us.

Bizimle gelmedi.

I will never forget that he didn't come through here.

Bu meseleyle ilgilenmemesini asla ama asla unutmayacağım.

He didn't come home last night.

Dün gece odasına dönmemiş.

He was looking at her so he didn't come across as looking at you.

Sana bakıyor gibi görünmemek için ona bakıyordu.

Why didn't he come?

Neden gelmedi?