He got fired Çeviri Türkçe
233 parallel translation
I guess he got fired for snatching too many nickels.
Fazla bozuk para aşırdığı için kovulmuştur bence.
Colonel Pritchard would probably say he got fired for losing the war in Russia.
Albay Pritchard Rusya'daki savaşı kaybettiği için kovuldu der.
He got fired
Kovuldu.
Or else he got fired, I don't know.
Ya da kovuldu, bilmem artık.
He got fired.
Sonra kovulmuştur.
George Nemcek was the best driver in the fleet until he got fired.
George Nemcek filodaki en iyi şofördü kovulana kadar.
- Yeah, he got fired.
Evet, kovuldu.
- No, I mean he got fired.
Kovuldu demek istiyoum.
Look, I'm telling you. He got fired.
Bak diyorum ya... kovuldu.
He got fired for fuckin'with the cards.
Oyun kağıtlarıyla dolandırıcılık yaptığı için kovulmuştu.
Well, I mean, he got fired.
Şey, aslında, kovuldu.
It's me and Vickie, but he got fired from his job... and so he needed a place to crash for a couple weeks.
Ben ve Vicki oturuyoruz ama o işinden kovuldu ve birkaç haftalığına kalacak yere ihtiyacı vardı.
He developed his own software and started his own company... after he got fired from LexCom.
LexCom şirketinden kovulduktan sonra Kendi yazılımını geliştirdi ve kendi şirketini kurdu.
He got fired because he wasn't a team player.
Kovuldu çünkü bir takım oyuncusu değildi.
ALLY : When I told Mr. Lyne, he got fired.
Olayı Bay Lyne'e Anlattığımda, işten atıldı.
And I just hired Jimmy to come work here because he got fired for making that loan.
Bir de, Jimmy'yi bizle çalışması için işe aldım. Çünkü o krediyi verdiği için kovuldu.
Ever since he got fired, he's been so weird.
İşten atıldıktan sonra beri bir hâller oldu.
He got fired from his job, so he's depressed.
İşimden atıldı, depresyona girdi.
He got fired from his job at the pea soup factory.
Bezelye çorbası fabrıkasındaki işinden kovuldu.
He got fired from his job.
İşinden kovuldu.
He's a killjoy, and he got fired with the rest of us.
O oyunbozanın teki ve bizimle beraber o da kovuldu.
He got fired, flipped out shot his wife point-blank in the head, then shot himself in the mouth.
Adam kovuluyor, keçileri kaçırıyor karısını kafasından, sonra da kendini ağzından vuruyor.
- Oh, he got fired. Yeah, he thought the news would be funnier drunk.
Evet, haberlerin alkollü daha komik olacağını düşündü.
Fuck no, he got fired a couple months ago.
Yok tabi amına koyayım aylar önce kovuldu.
He got fired from the chemical plant.
Kimya fabrikasını ateşe vermiş.
He got fired from a pizza place.
Pizzacıdan kovulmuş!
- He's got to be fired.
- Kovulması gerek.
And just as I got there and bent down, he sort of pushed himself up on one elbow and fired at me point-blank.
Ben de ona doğru koştum ve ben tam yanına gidip tek dirseğimin üzerine eğilmiştim ki beni kendine doğru çekti boşluğumdan istifade edip bana ateş etti.
Pop's been fired four times in the last year, and he hasn't got a job now.
Babam geçen yıl dört kez kovuldu. Şu anda da çalışmıyor.
Manion came in and fired the minute he got inside that door and the first shot went through Barney's heart.
Manion içeri girdi ve kapıdan girer girmez ateş etti... ve ilk mermi Barney'nin kalbine saplandı.
He got all riled up when you men fired those shots at his feet.
Ayaklarına ateş ettiğiniz için sinirleri bozulmuş.
He got that black mark when a man fired a pistol in his face.
O kara leke de adamın biri yüzüne doğru ateş edince olmuş.
- When I got her pregnant, he fired her!
Tıpkı davula benziyorlardı. Onu hamile bıraktığımda ne yaptı dersin?
I don't know how to say it, but he suddenly got fired up.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bazen gaza gelirdi.
An hour ago I stood up and fired six shots into him and he just got up and walked away.
1 saat önce kalktım ona 6 kez ateş ettim ve o da kalktı ve uzaklaştı.
He's just got you fired.
- Daha seni yeni kovdu.
I don't want to talk about it ; he almost got me fired
Bu konuda konuşmak istemiyorum, neredeyse beni kovduracaktı.
He gave me half the picture, then got fired.
- Bana resmi yarısını verdi, sonra kovuldu.
HE WAS NOT FIRED FROM THE SOAP. BECAUSE I GOT HIM OUT OF HIS CONTRACT. ALL RIGHT.
Diziden kovulmadı, çünkü sözleşmesini ben feshettirdim.
Divorced his wife, got fired from his job because he kept bringing the slug to work.
Eşi boşanmış, işinden kovulmuş, çünkü o salgangozla iş tutmuş.
- No, no, that's not what happened. The guy got fired because he went berserk in class.
Bugün 5. dersim.
He gave me half the picture, then got fired.
- Bana resmi yarısını verdi, sonra kovuldu. - Anladığımı sanmıyorum.
Oh, my god. Lainie, he just got fired from the newsstand.
- Gazete tezgahından kovuldu.
He got scared and fired!
Korktu ve ateş etti.
Hey, that's kind of like what he said to you when you got fired.
Hey, bu kovulduğunda sana söylediklerine çok benziyor.
My dad finds out I got fired again, man, he's gonna kick my ass.
Eğer babam bir daha kovulduğumu öğrenirse beni kesin döver.
Soon he'II be able to call you "that lady he knew that got fired."
Yakında sana "kovulacağını bildiğim kadın" diyecek.
He's thrilled I got fired!
Kovulacağım için heyecan içindeydi!
Your father got fired from the police because he lost his gun.
Baban polislikten atıldı çünkü silahını kaybetti, öyle değil mi? Ne salaklık ama.
He also said that Roger got fired for threatening a customer.
Ayrıca Roger, bir müşteriyi tehdit ettiği için işten kovulmuş.
So am I. He got busted and fired, and then jazz vocals was discontinued.
Ben de. Yakalandı ve kovuldu, ve caz dersi iptal oldu.
he got it 62
he got caught 17
he got scared 18
he got up 23
he got mad 16
he got 53
he got me 33
he got what he deserved 41
he got shot 40
he got you 25
he got caught 17
he got scared 18
he got up 23
he got mad 16
he got 53
he got me 33
he got what he deserved 41
he got shot 40
he got you 25
he got angry 18
he got away 151
he got him 20
he got lucky 28
he got what he wanted 17
he got out 64
fired 184
he goes 141
he got away 151
he got him 20
he got lucky 28
he got what he wanted 17
he got out 64
fired 184
he goes 141