He lost a lot of blood Çeviri Türkçe
236 parallel translation
He lost a lot of blood.
Çok kan kaybetti.
He lost a lot of blood, but he'll recover.
Çok kan kaybetti. Ama iyileşecek.
They collapse with pressure and don't return to shape, and he wouldn't be this color unless he lost a lot of blood.
Basınçla içeri çökerler ve eski hallerine gelmezler, ve çok kan kaybetmedikleri sürece bu renkte olmazlar.
He lost a lot of blood.
Çok kan kaybetmiş.
He lost a lot of blood but the doctors say he's gonna be fine.
Çok kan kaybetmiş ama doktorlar iyileşeceğini söyledi.
Go, he lost a lot of blood
Götürün onu. Çok kan kaybetti.
He lost a lot of blood, but we got him in time.
Çok kan kaybetti ama onu zamanında bulduk. Cedar's Hastanesine gidiyor.
Manolo will help you with your bags. - He lost a lot of blood.
- Dikkat
- He lost a lot of blood at the scene.
- Olay yerinde çok kan kaybetmiş.
- He lost a lot of blood. - But he'll live to see Armageddon.
Çok kan kaybetmiş, ama kıyameti görür.
He lost a lot of blood.
Çok kan kaybetmişti.
He lost a lot of blood in there.
Çok kan kaybetti.
He lost a lot of blood. They have that to give him / her medical attendance. Ah, Tallis.
- Çok fazla kan kaybetti.0na yardım et
Has he lost a lot of blood? .
Çok kan kaybetti mi?
he lost A lot of blood.
Çok kan kaybetti.
The bullet missed vital organs, but he lost a lot of blood.
Kurşun hayati organlara gelmemiş ama çok kan kaybetmiş.
Eagan : Walks like he'd lost a lot of blood.
- Çok kan kaybetmiş gibi yürüyor.
He's lost a lot of blood, but I think he'll pull through.
Çok kan kaybetti ama kurtulacak.
He's lost a lot of blood.
Çok kan kaybetmiş.
He's lost a lot of blood, and I got no place else to take him.
Epey kan kaybetti. Onu götürecek başka yerim yok.
- He's lost a lot of blood, we'll have to- -
Fazla kan kaybetmiş. - Yardım etmeli...
He has lost a lot of blood.
Çok kan kaybetti.
He must have lost a lot of blood.
O yarayla, epey kan kaybetmiş olmalı.
He's lost a lot of blood.
Çok kan kaybetti.
He's lost a lot of blood, but it's not serious.
Çok kan kaybetti ama durumu ciddi değil.
His pulse is weak and he's lost a lot of blood.
Nabzı çok zayıf ve kan kaybetmiş.
- Sponge. - He's lost a lot of blood.
İyi eğlenceler.
He's lost a lot of blood, Doctor.
Çok kan kaybetti doktor.
He's lost a lot of blood.
Çok kan kaybediyor.
He's been wounded in the thigh. He's lost a lot of blood.
Bacağından yaralandı ve çok kan kaybetti.
- He's lost a lot of blood.
- Çok kan kaybetmiş.
- He's lost a lot of blood.
- Çok kan kaybetti.
He's lost a lot of blood.
Ayrıca çok kan kaybetmiş.
He's lost a lot of blood.
- O çok fazla kan kaybetti.
He's lost a lot of blood.
Çok fazla kan kaybediyor.
He's lost a lot of blood.
Oldukça kan kaybetmiş.
It is bad. The bone is fractured and he has lost a lot of blood.
Kırık var ve çok kan kaybetmişsiniz.
He's lost a lot of blood, but his life is no longer in any immediate danger.
Çok kan kaybetmiş, fakat şu anda hayati bir tehlike yok.
He's lost a lot of blood.
Çok fazla kan kaybetmiş.
- He's lost a lot of blood.
Dolaşım sorunu var.
He's lost a lot of blood. He's lost a lot of blood.
Çok fazla kan kaybetmiş.
He's lost a hell of a lot of blood too.
Çok da kan kaybetmiş.
He's lost a lot of blood.
- Çok fazla kan kaybetti.
He's lost a lot of blood.
Çok fazla kan kaybetti.
My friend's been shot, he's lost a lot of blood.
Arkadaşım vuruldu ve çok fazla kan kaybediyor.
Well, uh, I'm not a doctor, but, um... he's got some holes in his stomach, and he's lost a lot of blood.
Ben doktor değilim. Fakat karnında derin yaralar var. Çok fazla kan kaybetmiş.
He's in... He's lost a lot of blood, but he's stable.
Çok kan kaybetti, ama durumu sabit.
They both lost a lot of blood, and the fireman over here he's got a bunch of broken bones and probable internal bleeding.
Her ikisi de çok fazla kan kaybettiler ve buradaki itfaiyecinin bir kaç kemiği kırık ve muhtemelen iç kanama geçiriyor.
- He's lost a lot of blood.
- Çok fazla kan kaybediyor.
He's lost a lot of blood- - we should get the medevac chopper here ASAP.
Çok kan kaybetmiş... onu derhal acil yardım helikopterine bindirmeliyiz.
- They've managed to stop the bleeding, but he's lost a lot of blood.
- Kanamayı durdurmayı başardılar, ama çok kan kaybetti.