Hellhole Çeviri Türkçe
437 parallel translation
What do they think they'll find in this hellhole?
Bu cehennem çukurunda ne bulacaklarını sanıyorlar?
How long you been in this hellhole?
Ne zamandan beri bu cehennemdesin?
- I'm getting out of that hellhole.
- Bu cehennemden çekip gidiyorum.
I've been a lawman for 25 years, worked every hellhole in the territory.
25 yildir kanun adamiyim. Bu civardaki en pis yerlerde çalistim.
- It's a hellhole.
- Orası tam bir cehennem.
The military... they sent me to every hellhole on this fuckin'earth... just to do their killing'.
Ordu... seni yeryüzündeki her deliğe gönderir onlar için öldürmeye.
Leave your husband and this hellhole of a town with me.
Kocandan ayrıl. Bu lanet kasabadan benimle beraber ayrıl.
If I had the right ingredients, I could blow this hellhole sky-high.
Uygun bileşenlerim olsa bu cehennem çukurunu havaya uçurabilirim.
Nobody could live at that hellhole.
Şaka mı ediyorsun? O cehennem çukurunda hiçkimse yaşayamaz.
- Back in that Gavabutu hellhole.
- Gavabutu cehennemine geri.
Down that hellhole with them scurvy toads?
Aşağıdaki cehennem çukurunda, o namussuzlarla mı?
Eight years of loyal service in this godforsaken hellhole.
Tanrı'nın unuttuğu bu cehennemde sekiz yıl sadık hizmet.
In this hellhole?
Bu bok çukurunda mı?
The Apaches were holed up on that hellhole reservation at San Carlos.
Apaçiler San Carlos'taki o cehennem gibi bölgeye kapandılar.
A hellhole.
Cehennemin dibi.
A newcomer's a nice distraction in this hellhole.
Bu cehennem deliğinde mutluluklar dilerim.
Why, probably not more than a dozen even recollect what a hellhole that place was before you pinned on your badge.
Muhtemelen 3-5 güne kalmaz. kasaba sen rozeti takmadan önce ki izbe haline geri döner.
Being in this hellhole and human zoo for two years now.
Bu cehennem çukuru ve insanat bahçesinde iki yılım geçti.
Why did the French get into that hellhole anyway?
Hem Fransa, o cehennem çukuruna niye girdi ki?
If you put him in that Tucson hellhole, he'll come out a wild animal.
Onu lanet olası bir deliğe tıktın. Ona vahşi bir hayvan gibi davrandın.
You don't have to make up your mind whether to put them away in some ghastly hellhole.
Senin onları korkunç bir deliğe... kapatıp kapatmamaya karar vermen gerekmiyor.
How long do you think we'll have to stay in this hellhole?
Bu korkunç yerde daha ne kadar kalmak zorundayız sence?
By day, a blazing hellhole.
Gündüzleri ise cayır cayır yanan bir cehennemdir.
It's really strange running'into a preacher out here, in this hellhole.
Bu cehennem gibi yerde, sizin gibi bir rahibe denk gelmek gerçekten tuhaf.
Yes, sir. And I wasn't about to leave him face down in the mud in that hellhole.
Evet efendim, onu o halde bırakamazdım yüzü gözü dağılmış haldeydi.
- Its no hellhole.
- Pislik yuvası değildir.
Get me out of this hellhole. They're all crazy and deformed.
Hepsi deli ve şekli bozulmuş.
Let those criminals create their own hellhole.
Bırak kendi cehennemlerini yaratsınlar.
I'm hired to dig as much ore as possible out of this hellhole.
Görevim bu rezil yerden maksimum maden çıkarmak.
The same hellhole I was subjected to, while my father turned his back on me, and gave you everything that was rightfully mine.
Kaldığım yer cehennemin dibiydi adeta. Babam bana arkasını döndüğünde, benim olan herşeyi sana verdi.
I heard you was in this hellhole.
Bu mezbelelikte olduğunu öğrendim.
It's better in a hellhole
Cehennemde durması daha iyi.
You know where you stand in a hellhole
Cehennemde nerede durduğunu biliyorsun.
Folks lend a hand in a hellhole
Cehennemde millet yardım ediyor.
Girl, get me back to my hellhole
Kızım, beni cehennemime geri götür.
I'm sorry they sent you to such a hellhole.
- Seni böyle berbat bir yere gönderdikleri için üzgünüm.
I'm here with you. I'll live with you in this hellhole.
Bu delikte seninle birlikte yaşayacağım.
Life's a hellhole, pally.
Yaşamak berbat bir şey dostum.
NOT UNTIL I'M OUT OF THIS TROPICAL HELLHOLE.
Bu tropik cehennemden çıkmadan zor.
Frustrated, desperate, he slams his truck into the plant manager's office and for one bright, shining day, that hellhole of a factory shuts down.
Çılgınca, umutsuzca, kamyonetini müdürün odasından içeri sürdü ve bir aydınlık, parıltılı gün için, cehennem fabrika çukuru kapandı.
- I can't make it alone, and you're likeliest candidate to come in this hellhole for months.
- Tek başına başaramam. Aylardır buraya gelen en uygun aday sensin.
With an asshole like you for a husband, I am doomed to this hellhole till I die
Senin gibi bir pislikle yaşamak istemiyorum, seni ömür boyu bu cehenneme mahkum ediyorum.
Thanks for... getting me out of that hellhole.
Beni o cehennem çukurundan çikardigin için tesekkur ederim.
In this hellhole of a town?
Bu cehennem çukuru kasabada?
He's worked in every hellhole in the world and been fired from all of them.
Dünyadaki aklına gelebilecek tüm pis yerlerde çalıştı.
But if you fuck up again... I'll have your arse shipped to the worst hellhole on this planet.
Bu seferde batırırsan Bu gezegendeki en kötü yere seni postalarım.
You promised we'd leave this hellhole.
Buradan taşınacağımıza söz vermiştin.
You followed me down to this stinking hellhole to rub it in my face!
Ve yüzüme vurmak için de beni bu pis fare deliğine kadar takip ettin.
Him and Laurette's the ones that stuck me in this hellhole!
O ve Laurette beni bu deliğe soktu!
Candice, if there is anything beautiful... in this hellhole of a city... I would love to see it.
Candice, bu lanet olası şehirde güzel bir şey varsa, görmek için her şeyimi veririm.
I must say, you have made this hellhole a trifle less unbearable.
- Evet. - Tamam, tamam.