Hobbies Çeviri Türkçe
680 parallel translation
- Have you any hobbies, Mr. Kirby?
- Hobiniz var mı Bay Kirby?
Have you any hobbies, Mrs. Kirby?
Sizin hobiniz var mı Bayan Kirby?
Now, Penny. You mustn't criticize other people's hobbies.
Hadi Penny, başkalarının hobilerini eleştiremezsin.
What other hobbies have you got?
Başka ne tür hobilerin var?
The detection of crime is one of my hobbies.
Suç çözümü benim alışkanlıklarımdan biri.
Punch-drunk, nerve-racked, old before their time, forced to continue in their loathsome profession long after they should be retired to pursue their hobbies.
Zamanlarından önce, sersemlemiş, bozuk savunmada kullanıIdıktan sonra artık hobi olarak kullanıImak için ayrıImışlar.
Well, a lot of our chaps have hobbies.
Bizim çocukların çoğunun hobisi var.
- Thank you. Just one of my hobbies.
- Teşekkür ederim, sadece hobilerimden biri.
Now he just hobbies around the country, working for a second-rate news service.
Şimdilerde zar zor ülkeyi dolaşıyor ve ikinci sınıf bir haber servisinde çalışıyor.
Examples of their little hobbies... Butterflies, home weaving and so on...
Küçük hobilerinden örnekler kelebekler, örgü partileri vs...
Most married men develop hobbies.
Çoğu evli adam hobi bulur.
You see, deer poaching is one of my hobbies.
Görüyorsun, geyik avı benim hobilerimden biri.
One of my many hobbies is observing the people around me.
Bir çok hobimden biri de etrafımdaki insanları incelemektir.
Fingerprints, dogs, burglar alarms, keys, locks, telephones, habits, hobbies, holidays, who's sleeping where...
Parmak izleri, köpekler, hırsız alarmları, anahtarlar, kilitler, telefon, .. alışkanlıkları, hobileri, tatilleri, .. kim nerede uyuyor...
"Mrs America might do well to start early in her marriage " a planned cultivation of outside interests and hobbies. "
Bayan Amerika ev dışı ilgi alanları ve hobilerle kendini yetiştirip evliliğine iyi bir başlangıç yapabilir. "
You have outside interests and hobbies.
Senin ev dışında ilgi alanların ve hobilerin var.
Why are you picking on my hobbies?
Ne diye hobilerimi başıma kakıyorsun?
I have my hobbies.
Bazı hobilerim var.
Bird-watching's one of my hobbies.
Kuşları izlemek hobilerimden biridir.
Does she have hobbies too?
Onun da hobileri var mı?
Its one of my little hobbies to pass the time.
- Kendim damıtıyorum. Hobilerimden biri.
Just fill in your race, religion, hobbies, what you like to read and eat, what you were, what you want to be, any family illnesses, any politics.
Yalnızca, ırkınızı, dininizi, hobilerinizi, yemekten ve okumaktan hoşlandığınız şeyleri, ne olduğunuzu, ne olmak istediğinizi, varsa soydan gelen hastalıklarınızı, ve politik görüşünüzü yazın.
I approve of hobbies, Mr. Spock.
Hobileri taktir etmişimdir, Bay Spock.
I have my house work, remodeling, Stanley, community activities, social functions, hobbies, intellectual pursuits.
... sosyal işler, hobiler, kültürel araştırmalar. Ama aşk yok. Aramızda aşk yok Phyllis.
- Don't you have any hobbies at all?
- Bu tür hiçbir uğraşın yok mu?
How do you manage to spend your time in prison... do you have any hobbies?
Hapishanede nasıl zaman geçiriyorsun hobilerin var mı?
When I was a boy down in the panhandle that was before I slipped my hobbies, I was a real star-gazer.
Ben aklı apış arasında olan küçük bir çocuk iken, tam bir hayalperesttim.
And lists her hobbies as swimming, riding
Yüzme, ata binme ve film yapımcıları.
And, harry, what are your hobbies outside summarizing?
Harry, özetleme dışındaki hobilerin neler?
He must have let himself down a bit on the hobbies.
İşte gidiyor, Harry Bagot.
- The count hobbies and the murderer had a cane.
Kont topallıyordu ve katilin de bastonu vardı.
It's one of Frank's many hobbies.
Frank'ın hobilerinden biridir.
Did he... have any hobbies?
Onun hiç hobisi var mıydı?
You don't have any hobbies.
Hiç hobin yok.
I just think I'm a perfectly nice guy, uh, you know... so long as I think of the world as consisting of, you know... just the small circle of the people that I know as friends... or the few people that we know in this little world of our little hobbies... the theater or whatever it is.
Şu güne değin dünyamın içeriğine baktığım zaman tamamen iyi bir insan olduğumu düşünüyorum arkadaşlarım dediğim küçük bir insan topluluğu ve bu küçük dünyamızda, hobimiz olan tiyatro filan gibi şeyler yüzünden tanıdığımız az miktarda kişi.
My hobbies are fast cars and fast women.
Hobilerim hızlı arabalar ve hızlı kadınlar.
Hobbies for idle women?
Avare kadınların hobilerini mi?
No, I just read "Popular Mechanics." I got hobbies.
Hayır, mekanik dergilerini okuyorum. Bu hobim.
Hobbies.
Hobiler.
Personal habits, hobbies, friends.
Kişisel alışkanlıklar, hobiler, arkadaşlar.
"My hobbies include bike-riding, running, cuddling." Captain?
Hobilerim bisiklete binmek, koşmak ve sarılıp yatmaktır. "
- What are your hobbies?
- Peki hobilerin neler?
- Do you have any hobbies?
- Sizin de hobileriniz var mı?
Photography is one of my hobbies.
Fotoğrafçılık benim tek hobimdir.
I'm gonna take my camera and my bandsaw and all my hobbies and out they go.
Kameramı, testeremi, hepsini çöpe atacağım.
Leni, desperate, runs along this dark, empty street, but, furious, Clubfoot hobbies after her.
Leni çaresizce, peşinden geldiklerinden korkarak, karanlık ve boş sokakta koşuyor.
Oh. Have you any hobbies?
Hobiniz var mı?
Well, people take up hobbies.
İnsanlar hobi edinir.
What about hobbies?
Zaman değerlendirme uğraşları?
What hobbies have you got?
Ne gibi uğraşların var?
Tell us about your hobbies.
bize hobilerini anlat.